Yazılamayan Son

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Yazılamayan Son – Aylık Öykü Seçkisi

image

Yine sıradan bir gündü, en azından Işıl öyle sanıyordu, sabah gün ışığının gözüne vurmasıyla uyanmıştı, her gün olduğu gibi kahvaltısını yaptı hazırlandı, evde çıktı. Arkadaşları Cemre ve Rüyayla buluştu plaja gideceklerdi, bütün gün yüzüp güneşlenip eğleneceklerdi. Plaja doğru giderlerken köpek sürüsü onları kovalamaya başladı, en az 10 köpek vardı çok korkunç gözüküyorlardı, bu dünyaya ait… (DEVAMI…)

Sevgili Ece,

Aramıza hoşgeldin. Güzel bir ilk öykü denemesi olduğunu düşünüyorum. Bir çok fikir, zamansal-kurgusal olarak farklılaştırma ve karakterler arası duygusal çekişmelerle dolu bir öykü. Kendi içinde bir dünya yaratmayı da amaçladığından gerçeklik algısında oynamayı da hedeflendiğini anlayabiliyorum

İlham zorlu bir arkadaş çoğu zaman çünkü sana birden gelir bir görüntü, bir kelime ya da bir ses bırakır ve sen elindekinden hareketle anlatmaya, anlatırken okuyucunun da onu anlamasını sağlamaya ve anladıktan sonra da onda bir iz bıraktığından emin olmaya çalışırsın. Yazmak bü yüzden yazarı tüketen, yoran ve çok çalıştıran bir eylemdir.

Okuyucu olarak yazar bizim için herşeyi düşünsün, anlatsın, kurgusal bağlantıları kursun, mantık hatalarını önlesin, güzel bir giriş-gelişme-sonuç yaşatsın ve biz onu okurken dünyadan kopup yazarın gerçekliğine giridiğimizde hiç bir şekilde kesintiye uğramadan hikayeyi yaşamak isteriz.

Okuyucu olmak kolaydır. Okuyucu talepkardır. Okuyucu, hikayede bir sorun olduğunda onu çözmek istemez. İşte bu yüzden yazar olarak kağıda dökmek istediğimiz ve o çok kıymet verdiğimiz öykkülerin okuyucuya tam olarak ulaştığından emin olmalıyız.

Yazmak aynı zamanda kas gibidir, çalıştıkça gelişir ve hazır olduğunda sana senin gelişmen gereken yerleri fark etmeni sağlayacak doluluğa ulaştırır. Dolmak için önce bardağını bir kontrol etki çatlaklardan sızıntılar olmasın. BU örneği çok veriyorum. Sende duymuşsundur. Eğer hikayede duvarda bir silahtan bahsediliyorsa, o silah hikayenin bir yerinde patlaması gerekli. Bu bağlamda, köpeklerin kızları neden kovaladığı, evden çıkmak istediklerinde birden neden görünür oldukları, yaraların iyileşmesinde evin rolü (eğer varsa) Işıl’ın o kağıda ne yazdığı, o kağıdın sonradan neden kullanılmadığı, bunu hangi amaçla yaptığı gibi bazı örnekler verebilirim.

Bol bol yaz. Biz de bol bol okuyalım. Gösterdiğin gelişime hayret edeceksin :slight_smile:

Tekrar hoşgeldin.
Eline ve hayal gücüne sağlık
Sevgiler
Dipsiz