Öykü Seçkisi'nde okumak için: Yedi Yüz – Aylık Öykü Seçkisi
İnsanlığın en büyük korkusu ölümdür. Araştırma Enstitüsü’nden çıkıp evine yürürken saçı başı dağılmış, gözleri kan çanağına dönmüş bir kadının, elinden tuttuğu adamı neredeyse sürükleyerek ona doğru koştuğunu gördü. Kadın, “Doktor lütfen… Yardım edin… Oğlum, ölüyor!” diye bağırıyordu. Sürüklenen adamın yüz derisi kırışıktı. Saçları beyazdı. Gözkapakları gözlerini kapatacak şekilde sarkmıştı. Kadına ve oğlum dediği yaşlı adama… (DEVAMI…)
Nurdancım neredeyse bir mikrobiyolog kadar detaylı hastalık tanımlamışsın. Etkilendim. Ayrıca hikâyenin en güzel kısmı sisteme yönelen itiraz.
Kalemine sağlık arkadaşım.
Dilek
1 Beğeni
Merhaba.
“Hastalık doğadan gelen bir ceza mı yoksa şeytani akılların hazırlayıp paketlediği bir ürün mü?” çıkmazında ikinci soruyu seçip, günümüz gerçekliğiyle örtüşen gerçeküstü bir kurgu sunmuşsunuz bizlere. Cümle biraz tezat gibi görünse de siyasetin her şartta kendine bir yer bulabildiği gerçeği bu tezatlığı ortadan kaldırıyor gibi. Allah sonumuzu hayır eylesin 
Öykünüzü beğendim yalnız başka bir öykünüz var ki sevgili @Muge_Kocak 'ın yönlendirmesi ile okuduğum, bu öykünüzden hem tür olarak hem de bana bıraktığı tat olarak birbirinden ayrılıyor. Sanırım benim de bu ay seçkide, hurda arabasını devirmem münasebetiyle Müge’nin hafızasında eski bir öyküye yolculuk nüksetmiş. Kendisi bana bildirince ben de meraklanıp okudum ve çok beğendim. Sizin hurdacıya yüklediğiniz anlam çok farklı ve enfesti. Aklıma bir hurdalık ziyaretimde yaşadığım çok eski bir anıyı getirdi.
Her iki öykü için de teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.
Sevgilerimle…
Merhaba @Nurdan_Atay
Eline sağlık. Gerçeği çoğunlukla yaşlıları vuran bu Covid belasının karşısına Nebula ve genç nüfus ile karşılık vermişsin. Kurgun çok ilgimi çekti, konu teknik terimler içerse bile beni yormadı. Doktorun adı geçen hafta izlediğim bir filme eş “Brazil” o da değişik bir evreni anlatırken sistem eleştirisini ön planda tutuyordu.
Devamı gelecek bir öykü dizisi başlatmışsın. Merakla bekliyorum sonrasını. Bu çerçeve içinde acaba aşı bulunmasını ve sonrasını anlatmayı biraz daha genişletsen daha iyi olabilir miydi diye düşündüm. Belki geliştireceğim bir romanın çatısı olabilir bu öykü.
Bu arada öyküne bu türden hoşlanacağını düşündüğüm @MuratBarisSari @Foton ve meslek erbabı @ebuka yı davet ediyorum
Sevgiler
2 Beğeni
Merhaba @Nurdan_Atay;
Sizinle önceki öykünüzde de bir iletişimimiz olmuştu ve bu seçkide de isminizi görünce öyküyü okumak için ayırmıştım bir köşeye. Ancak @Muge_Kocak davet edince hemen icabet edeyim dedim. 
Kullanılan tıbbi terimlerin sırıtmadığını baştan söyleyeyim, bir hekim olarak beni kesinlikle rahatsız etmedi. Zaten öykü tür olarak bilim kurguya yakın olduğundan zemininde gerçeklik aramak doğru olmaz. Müge de bahsetmiş zaten, sadece şu aşı geçişi çok hızlı olmuş. O kısım biraz detaylandırılabilirdi. Ben öyküyü genel olarak çok beğendim.
Elinize emeğinize sağlık. Görüşmek üzere…
1 Beğeni
Merhaba;
Size ilginç bir şey söylesem bilmem inanır mısınız? Ben bu öyküye iki yıl önce başladım. Bir türlü toparlayamamıştım. Yaklaşık on iki versiyon yazdım. Ben dili, tanrı anlatıcı, bir sürü başka maceralar . Bir öyküm üzerinde ilk kez bu kadar gidip geldim. Bir gazete haberi üzerinden başlamıştım öyküye. Gençlerin yaşlılık hastalığını okuduğumda. O zaman corona ortada yoktu. Sonunu da bugünden hareketle tamamladım. Öykü elimden çıksın istedim çünkü beni nedense kıstırıyordu bu öykü. Aslında devamı da vardı. Dediğim gibi öykü elimde hapsolduğundan ona özgürlüğünü vermek istedim. Bir romana dönüşecek kadar açılım olabilir ama şimdiye kadar yapamadım belki ileride bir gün. Ayrıca arkadaşları davet ettiğin için, güzel görüşlerin için ayrıca teşekkürler.
1 Beğeni
Çok teşekkürler sevgili Dilek. Konu üzerinde birkaç kitap devirdim desem yalan olmaz:) Tabii bir de danışmanım var biliyorsun. Sevgiler.
Merhaba; teşekkür ederim değerlendirmeniz için. Öyküm için birkaç kitap okudum ayrıca eşim doktor. Ona da danıştım tabii. En azından kurgusal gerçeklik için. Müge Koçak’a da yazdığım gibi öykü nün geçmişi uzun. Üzerinde çok uğraşmıştım ama bir türlü bitmemişti. Özellikle sonu gelmiyordu bir türlü. Yaşadığımız günler yazdırdı bana sonunu. Başka öykülerde görüşmek üzere, öyküyle kalın.
1 Beğeni
Merhaba;
Öncelikle çok teşekkürler. Allah sonumuzu hayır eylesin:)e canı gönülden katılıyorum. Dünya, insanlık nereye gidiyor bu konuda biraz karamsarım. Hurdacı’yı ben de seviyorum açıkcası bazı öykülerime daha sıcağım tuhaf bir durum mu acaba bilemedim. Bu öyküm elimde çok döndüğü için (Corona günlerinden çok çok önce) biraz kızgınım öyküye. İşin şakası sonunu bana bugünler yazdırdı bunu mu beklemişim acaba:)? Gelecek öykülerde görüşmek dileğiyle…
1 Beğeni
Merhaba Nurdan Hanım;
İlk defa ‘Kasap’ temasında okumuştum sizi; oldukça da beğenmiştim.
İsminizi görünce, okumak istedim hemen.
Başarılı bir bakış açısı olmuş temaya.
Sizin öykülerinizi beğeniyorum genel olarak; bu öyküde tek bir eleştirim var. Öykü biraz koşmuş. Belki bunun üzerinden geçilebilir.
Görüşmek üzere, sevgiyle
Merhaba Nurdan Hanım,
Bilimsel anlamda yoğun ve istikrarlı bir çalışmanın güzel bir örneğini ortaya sunmuşsunuz. Nebula virüsü günümüzdeki Covid-19’la karşılaştırılınca gerçekten durumun vehametini gözler önüne seriyor. Daha çok yaşlıların etkilendiği ve ölümcül risk taşıdığı bir virüsle kıyaslayınca durumun tam tersi senaryosuna benzer bir konu okumak gayet ilginçti doğrusu.
Sadece birkaç anlatımı tıkayan cümle mevcuttu ki böyle bir metinde bunların olması çok doğal, nihayetinde zor bir konu ele almışsınız. Tebrik ediyorum sizi.
Kendinize iyi bakın,
Sevgiler.
Merhaba @Nurdan_Atay
Öykünün bilimsel havası son derece başarılıydı öncelikle. Brazil, sekuris, Yedi Yüz gibi konseptler de ilgi çekiciydi.
Ama işte tadı damağımızda kaldı… Bence bazı tema uyarlamaları ile devam etseniz ve biz de bu dünyanın derinine dalsak daha iyi olur. Daha doğrusu çok iyi olur, roman çıkar buradan.
Elinize sağlık
Görüşmek dileğiyle…
Merhaba sevgili Gaye Çelik, teşekkür ederim ben de sizin öykülerinizi zevkle okuyorum:) önceki yorumlarda da yazdığım gibi üzerinde çok gelip gittiğim farklı versiyonlarını yazdığım yaklaşık iki yıldır elimde dolanan(corona öncesi) bir öyküydü. Kayıp Rıhtım tema olarak virüsü belirleyince ben de artık sonunu bağlayıp öyküyü elimden çıkardım. Farklı versiyonlarını yazdığım için bu versiyonunda artık koşturmuş olabilirim:) Sevgiler öykülerde buluşmak dileğiyle
Çok teşekkürler. Önceki yorumlarda da belirttiğim gibi öyküm Corona öncesine ait aslında. Bugünlerde öykümde yer alan ayrıntılar beni bile şaşırtıyor. Sayaç gibi, belli bir yaş grubuna etki etmesi gibi. Fantastik edebiyatın güzelliği de bu herhalde:) Siz de kendinize iyi bakın. Sevgiler
1 Beğeni
Merhaba Murat Barış, çok teşekkürler. Kim bilir belki bir gün roman olur:) Görüşmek dileğiyle
1 Beğeni
Öykünüz çok güzeldi bu bir kenarda dursun. Ama özellikle teknik terim diye tabir edeceğim kısımları kullanım dozunuz ile alakalı sizi gerçekten tebrik ediyorum. Bu seçkide çok kişide bu ayar kaçmış durumda. Elinize sağlık.
Çok teşekkür ederim yorumunuza:) Bu konuda epey terledim gerçekten de.
1 Beğeni