Zarfın Gizemi

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Zarfın Gizemi – Aylık Öykü Seçkisi

image

Hemen önünde mühürle kapatılmış, kapalı bir zarf duruyordu. Stres içinde top sakalını sıvazlarken derin bir nefes aldı. Bir süre bürosunun penceresinden süzülen Güneş ışığının düştüğü yere doğru, karşıya baktı. Duvarda duran dedektiflik sertifikasının kaymış olduğunu fark etti. Kupa bardağa uzanıp sütlü kahvesinden yudumladı, kahveyi her zaman çok sevmişti. Eğer bu mektubu açarsa başının büyük belaya… (DEVAMI…)

2 Beğeni

Minik bir zarf ile kısacık bir öykü. Çok güzel olmuş. Dedektifimiz ise işinin hakkını vermiş.

Kaleminize sağlık.

2 Beğeni

Teşekkürler, teşekkürler. Son gün yazayım dedim fazla uzun olsun istemedim, keyif almanıza ise sevindim. Sevgiler, saygılar.

2 Beğeni

Merhaba @anon6571210
Kısa bir öykünün yoğunluğu içinde patron ve yardımcısının sonları ile ilgili açıklama yapıyorsun. Telefon görüşmesinde yardımcı yanında birinden sözetti. Zarfa ve kişilere ne olduğuna dair dikkatimizi o kişiye yönelttiniz. Gayet güzeldi. Zarfın masada bırakılması bir eklenti gibi duruyor. Hissettirmeliydiniz. Sanki ben zarfı masada bırakıyorum gelin alın der gibiydi. Öyküyü aceleye getirmişsiniz. Bu söylediklerim canınızı sıkmasın. Güzel bir kısa öykü yazmışsınız. Ama yeterince ışlenmemiş. Yapısını bozmadan yeniden işleyin derim öneri olarak.
Sevgimle

2 Beğeni

Estağfurullah, elbette okuyan herkes eleştirisini sunmalı. Bu gayet normal ve doğal. Dediğiniz gibi aceleye gelmiş bir öykü oldu, elden geçiremedim. Bazı cümlelerimde sıkıntılar gözüme çarptı ve tabi dediğiniz yerlere katılıyorum. Biraz doğaçlama oldu ve yazma konusunda pek pratik yapmadığımdan ve/veya tecrübe eksikliğimden bu tür şeyler meydana geldi. Yine de üstünde durulacak vaktim vardı, yani bahanem değil sadece süreci dile getirmek istedim. Gönderdikten sonra neden acele ettim diye de düşündüm açıkçası…

Tekrar öyküye gelecek olursak öyküyü bağlarken (mektubu masada bıraktığını yazarken) aklımda final kısmının ne olacağı vardı. O yüzden oradaki mektup üzerinde durmadım, bir geçiş görevi gördü sadece. Fakat konumuz mektup, asıl onu başrole çekmek adına dikkati oraya verebilirdim. Aklıma fikirler geliyor şimdi. Stephen King bazen taslak halinde olan eserlerini sona geldiğinde silip en baştan yazarmış. Çünkü bitmiş halini biliyor ve neler eklemek istediğini, neyi sevip sevmediğini ve/veya başka yöne doğru gitmek isteyip istemediğini artık daha iyi biliyor. Elbette ki baştan yazdığımda daha güzel olacaktır. Görünüşünüzü değerlendireceğim. Sevgilerimle

1 Beğeni

Kısa ve zevkli bir hikayeydi, elinize sağlık.

2 Beğeni

Keyif almanıza sevindim

1 Beğeni

Merhabalar,
Kısaca ortaya bir fikir atmışsınız. Gerisini siz hayal edin demişsiniz. :thinking: Bence bundan uzun bir roman çıkar. Temeli sağlam. :sweat_smile:

1 Beğeni

Neden olmasın? Belki bir gün :slight_smile:

Merhaba Kubilay,

Bir süredir yoktun, tekrar hoş geldin.

Fikir orijinal, anlatım bütün felakete rağmen keyifli. Kara mizahla gizem karışımı bir hap.

Zanaatta biraz daha üzerinde çalışabilirsin bu öykünün. Küçük nüanslar var. Bazı fiillerde uyumsuzluk, diyalogların ayrılmaması ve belirtilmemesi, çok detay verme ve bunları bağlı cümlelerde verme gibi… Bunlar ritmi biraz bozuyor.

Böyle birkaç madde yazdım ama aslında öyle aman aman bir sıkıntısı yok. Sadece temel bir şeyden bahsediyorum; mümkünse tekrar tekrar okuman öyküyü… -elbette okumuşsundur ama belki bir iki kez daha fazla… :wink:-. O kadar açık göreceksin ki yazının kendisine dair iyileştirilebilecek yerleri…

İşte o zaman, bu güzel fikir ve onun anlatımında son derece güzel tınlayan serseri kara mizah, elmas gibi parlayacak.

Umarım bu ay da yazmışsındır.
Görüşmek dileği ile.

1 Beğeni

Teşekkür ederim değerli görüşleriniz için. Dil bakımından zaten normalde eksiklerim var. Fakat öykü kısa olmasına rağmen ilgilenemedim, orada haklısınız. Bu ay seçkiye niyetlendim fakat kafamda kuramadığım için başlayamadım. Sanırım zamanı da geçmiş olmalı. Umarım önümüzdeki ay kısmet olur. :+1:

2 Beğeni

Başlayıpta yazarsam online dergilerin birine göndermeyi düşünüyorum.

Pek iyi bir cümle olmamış misal; “Eğer bu mektubu açarsa başının büyük belaya gireceğinin de farkındaydı.”

Düzenleyim; “Eğer mektubu açarsa başını belaya sokacağının farkındaydı.”

Buna benzer bir iki yer var. Öykünün kısa olduğunu düşünürsek göze batıyor maalesef.

1 Beğeni

Aynen, söylediğim gibi işte. Sıkı bir editle %90 çözülür olay.
Görüşmek üzere…

1 Beğeni

Bence okuru sıkmadan 1000 ve 1500 arası kelimelii öyküler yazmak çok iyidir. Şu eksik bu eksik gibi ayrıntıları görmektense öykünün ruhunu his eden bir okurum. Ruhsal ve fiziksel betimlemeler çok iyi olduğu için öyküyü soluksuz okudum. Kurgu devam ettirme taraftarıyım. Siz bu halinden memnunsanız bizim için nema problemma. Bizi heyecanlandıran anılara aslında bir gönderme yaptın.

1 Beğeni

Teşekkür ederim yorumun için. Son gün aceleye gelen bir öyküydü, editleyemedim ve kısa olmuştu. Uzun versiyonunu yazma vakti gelmiştir belki de. :blush::+1:

1 Beğeni

Hayırlı olsun. Bence zarf sihirlidir. Tardis gibi başka zamanlara kapı açtırıyor. Belki de alıcı kişi seçilmiş olduğu için Zaman Konseyi’nden ona özel görev gelmiş. Alıcı bundan bihaberdar olduğu için zarfı açmadı. Senin hayal dünyanda bambaşka bir devam vardır.

1 Beğeni

Okuyucunun hayal gücünü canlandırabildiysem ne mutlu bana…

1 Beğeni