Öykü Seçkisi'nde okumak için: Kökler ve Dallar – Aylık Öykü Seçkisi
Karanlık çökünce, bazı kenar mahalle parklarında çocuk seslerinin yerini, kimsesiz, kimliksiz ya da yok sayılan insanların küfürleri alır. Son kuruşlarını saydıkları biralarının köpükleri ağızlarında dağılırken, sövdükleri geçmiş zaman insanlarıdır. Yanı başlarından geçerken, pek az kişi, onlara bakmaya cesaret eder. Sanki bakışları buluştuğunda, boyunları bıçakla incecik oyulacak ya da bacakları zorla aralanacak gibi hissederler. Kimisi haklıdır.… (DEVAMI…)
Harika ötesi bir öykü, tek solukta heyecan ve keyifle okudum.
Merhaba.
Yazım diline, olaylar örgüsüne, samimi karakterlerine, eğlenceli, atışmalı, çekişmeli karakterler arası diyaloglara, merak uyandıran dinamiğine artık iyice alıştığım bir Gaye Hanım öyküsü okudum. Kelime sayısı bakımından seçkinin sınırlarını zorlayan bir öykü olmuş. Bu da sonlara doğru biraz sıkışmışlık hissi yarattı. Kesinlikle daha uzun bir anlatımı hak eden bir öykü bu.
Bana göre “Gramofon” adlı polisiye öykünüz daha şaşırtıcı ve sürprizliydi. Bunu da az önce bahsettiğim gibi öykünün sığdırılmaya çalışılmasına yoruyorum. Bir etken de tabi yazarın Gramofon’da okuru yemleyerek şaşırttığı ve bu öyküyü okurken, okurun daha temkinli olmasına bağlıyorum
Üretkenliğinizin ömür boyu sürmesi temennisiyle… Sevgiler…
Gaye’cim
Bu başarılı öykünü ilk okuyanlardan biri olma ayrıcalığını bana tanıdığın için tekrar sana teşekkür etmek istiyorum. Şımarmadım desem yalan olur
Sana yaptığım yorumlardan, buraya da alıntılamak istiyorum izninle:
Öncelikle seni gerçekten tebrik ederim. Sonuna kadar heyecanla okudum öykünü. Ve bu kadar uzun
kopmadan yazabilenlere her zaman hayranlıkla bakıyorum. İlk aklıma gelen bu 5000 kelimelik öyküden
ne nefis bir roman olurdu, kısıtlamalara maruz kalmadan. Bulduğun konu çok güzel, çok çapraşık,
gerçekten kimin eli kimin cebinde.
Cümlelerin çok temiz. Bu senin kelimelerle artık iyi bir dostluk kurduğunu gösteriyor bana. Çok daha
karmaşık yazıları kotarabilecek birikime sahipsin bence. Bunun için de ayrıca tebrikler. Duygu
aktarımların harika. Betimlemelerin yerinde. Yani, anlattığın sahneler canlanmış ve okuyucuyu yarattığın
simülasyonun içine çekmiş. Bunu çok başarılı buldum.
Böyle bir öykü, kurgu 5000 kelime ile kısıtlanınca ister istemez sende koştum mu acaba diye bir kaygı
oluştu sanırım. Bence gayet normal, başka türlüsü olmazdı, bu yüzden bitişinle ilgili “e çok çabuk
çözüldü” gibi bir his oluşmadı bende: çünkü zaten yerin dar.
Kurgunla yaptığım bir kaç öneri zaten sende, tekrar yazmaya gerek duymuyorum
Şevkin, yazma tutkun, onca yoğunluğunun ve gündelik hayatın koşuşturması arasında 5000 kelimelik bir öyküye zaman yaratman, benim için çok motive edici.
Umarım en kısa zamanda emeklerinin karşılığını alırsın arkadaşım.
Yüreğine sağlık
Merhaba @gayekcelik,
Öykünüzü çok beğendim. Özellikle belirtmek isterim ki ilk paragrafı büyüleyici. Bitiş cümleleri de şahane.
Elinize sağlık.
Sevgiler.
Görüşmek üzere.
Gayecan ,
Polisiye okumaktan, izlemekten, çözümlemelerden fazlasıyla keyif alan biri olarak öykünü zevkle okudum. Beş bin kelime sınırı için ben de özel hayatındaki tüm challenge’lara rağmen limitleri zorlamanı takdirle karşılıyorum.
Ben okurken, sonunun aceleyle toparlandığını hissettim şahsen. Başlardaki fazla detay aktarımından kırparak sona doğru adım adım çözümlenecek bir finali daha hoş bulurdum ancak bir bakmışız günlerden 5 Şubat, saat 23.00, kelimelerden dörtbindokuzyüzüncü kelime falan, o saatten sonra yapacak bir şey kalmıyor tabii.
Daha uzun ve kaliteli zamanlarda yazacağın kitaplar için bu öykülerin sana çerez olması dileğiyle…
Kalemine sağlık,
Sevgiler,
Sena
Merhabalar,
Etkileyici ve insanın bakış açısını genişleten bir öyküydü. Sizin seçkide okuduğum ikinci öykünüz, polisiye türde uzmanlaştığınız aşikar.
Acaba devamı da olsa mıydı bu öykünün, burada bitmeseydi yani? Okurduk bence.
Sonraki seçkide görüşmek dileğiyle.
Selam @gayekcelik,
Gayet güzel bir polisiyeydi. Elinize sağlık. Giriş kısmı orjinal. Yormayan bir anlatım var. Ülkede polisiye okur kitlesi açısından ciddi bir potansiyel mevcut. Sizin de bu pastadan pay alabileceğinizi düşünüyorum.
Ben sadece bir şeye takıldım. Yanlış anlamayın kesinlikle mesleki kapris değil. Doktorun otopsi doktoru değil de Adli Tıp hekimi diye nitelendirilmesi daha iyi olurdu. Her ne kadar ülkemizde henüz hak ettiği yeri almasa da adli bilimler, cinayetlerin aydınlatılmasında oldukça önemli bir yere sahip. Ben polisiye yazılarımda elimden geldiği kadar adli bilimlere yer vermeye çalışıyorum. Sizin öykünüzde adli bilimleri temsil eden doktor; hem sıfatıyla, hem ismiyle, hem de hikayedeki rolüyle ihmal edilmiş ve örselenmiş gibi geldi bana.
Görüşmek üzere, bol selamlar…
Merhaba @Arokan
Okuyucu Gramofon’daki gibi bir sonu sürekli hoş karşılamaz. Bence polisiye için en fazla bir kez yapılabilecek bir şey o, diye düşünüyorum. Ama haklısınız, ondaki sır perdesi beni de daha çok tatmin etti.
Tüm güzel sözleriniz, nitelikli eleştiriniz ve kıymetli zamanınız için teşekkürler.
Sevgilerimle…
Canım @Muge_Kocak
Öykümü hızla okuyup, bana şahane eleştiri ve yorumlarla döndüğün için öncelikle ben teşekkür ediyorum.
Olay örgüsü ile ilgili birkaç nokta vardı takıldığın, kesinlikle dönüp bakacağım. Bir gün, bir kitabın sayfalarında bu öykü olursa, senin ve diğer arkadaşların düzeltmeleri beni destekleyecek.
Çok güzel cümleler sıralamışsın. Sırtımı sıvazladın.
Bir gün, bir dostumun kafesinde, karşılıklı pizza yiyerek şarap içeceğimiz ve öykülerimizdeki karakterleri keyifle yad edeceğimiz günlere.
Umarım hepimiz alırız arkadaşım.
Sevgilerimle…
Sevgili @Lightsky
Çok teşekkürler!
Aslında bam telimdir başlangıç ve bitiş. Sizden gelen bu güzel yorum için minnattarım.
Görüşmek üzere, sevgilerimle…
Senacığım!
Pek teşekkürler canım.
“Polisiye okumaktan pek hoşlanmam esasen” diye gelen cümlelere aşinayım, bu yüzden polisiyesever birini görünce tüm öykülerimi okutmak için çabalayabilirim Al gardını
Evet sonda epey sıkıştım. Hatta ve hatta adımı yazınca, tam 5000 kelimedeydim. Hiçbir yerini kırpmak da istemedim.
Tüm güzel temennilerin için teşekkürler. Şimdilik yorumlarınızı cevaplamak için bir 15 dakikayı zor buluyorum. Umarım mümkün olur.
Sevgilerimle
Merhaba @Haluk_Cevik
Öyküler es verir; ama başka eğrilerde varolamaya devam eder. Bir yerlerde kahramanlarımın öyküsü devam ediyordur ve belki bir gün yeniden konuk olurlar buralara.
Uzmanlaşmak için daha fırın fırın ekmek yemeliyim sanırım. Ama teşekkür ederim bu yüreklendirici sözleriniz için.
Sevgilerimle…
Merhabalar @ebuka
Cevapladığım en zor yorum sizinki oluyor ,
Öncelikle popüler bir yazarı okuyan bir kitle olduğunu; ancak bunun tüm polisiye yazarlara aktarılmadığını düşünüyorum. Yani bu payı almak bence pek de kolay değil. Bir yerlerde fark yaratmak gerekiyor. Ama bakalım nasıl?
Hem polisiye yazarı hem de hekim olduğunuz için, eleştiriniz çok çok önemli. Öyle ki, hali hazırda yayınevlerine göndermiş olduğum bir kitabım var ve oradaki tanımı da düzeltmeye itti beni. Orada hekimin rolü, oldukça önemli ama. Epey bir şey çözüyor Belki de 5000 kelime için daha fazlası mümkün olmadı diyerek sıyrılmalıyım buradan Şaka bir yana, mazur görün lütfen. Gerçek olgularla yazmak, fantazya yaratmaktan daha engebeli.
Bilgilendirmeniz ve eleştiriniz için teşekkürler.
Sevgiyle…
Polisiye romanlarına oldum olası bayılmışıdır, ve bu öykü beni o kadar içine aldı ki ne ara bittiğini bile anlamadım. Geçişler pürüzsüz, göze batan, kendinden uzaklaştıran bir şey yok. Aklımda hep acaba? Acaba? Kelimesi yankılanıp durdu. Evet sonu biraz aceleye gelmiş ama bunda sizin bir kusurunuz yok gibi. Bu kusur hep kelime yetersizliğinden içine girerek okuduğum bir öykü oldu. Emeğinize sağlık. Okuduğum yorumlara göre öyküleriniz hep bu düzeyde galiba. Yarın ilk işim eski konulardaki öykülerinize bakmak olacak. Gelecek seçkiyi dört gözle bekliyorum.
Çok teşekkür ederim sevgili @Yuzuri çok mutlu ettiniz beni.
Sanırım ilk öykünüz yayımlandı sizinde. İlk fırsatta okuyacağım.
Sevgilerimle😊
Sizin gibi birinin hikayemi okuyup eleştirmesi hoşuma gider açıkcası. Eleştrilerinizin beni daha iyi yapabileceği düşüncesindeyim. O yüzden merakla bekleyeceğim
@gayekcelik Selam,
Öncelikle bu öyküyü çok hızlı bir zaman zarfında yazdığını düşünüyorum. Yanılıyor muyum? Çünkü detaylar senin detaycılığına göre pek alışık olmadığımız düzeyde. @ebuka 'nın bahsettiği gibi ilk gözüme takılan “otopsi doktoru” oldu. Hatta toplantı odasında cesetleri panoda incelerlerken doktor hâlâ ameliyat eldivenleriyle dolaşıyor. Hani biraz karikatür gibi durmuş. O odada muhtemelen önlük bile giymezdi diye düşünüyorum. Ama biliyorum; sen onu öyle bırakacak biri değilsin. Bence düzenlemeye bile vaktin olmamış bu öyküyü.
Öteki yandan savcının olayın bu kadar içinde olması çok güzel bir ayrıntı. Çoğu polisiye kurguda bu detay kaçıyor. An itibariyle pop kültürde yer etmiş, en ünlü polisiye yazarlarımızdan biri bile umursamıyor bu durumu. O yüzden tebrik ederim. Ayrıca Seçki yazarlarının bu sayıdaki cesaretlerine hayranım. İşte beklediğimiz, sevdiğimiz, arzuladığımız metinler. Bu arada kadın personele yapılan mobbinge de güzel bir ayna tutmuşsun. Yıl olmuş 2020 hâlâ kadın polis olmaz diyen başkomiserler, polis amirleri, müdürleri var. İleri mi gidiyoruz, tersine mi dönüyor dünya; hiç bilmiyorum.
Sonsöz olarak;
Bence ortalamanın üstünde bir potansiyel var. Ama 5000 kelimeye sıkıştırınca anlaşılmıyor bu. Ben bu kadar kısa metinlere ancak dedektiflik öykülerinin sığabileceğine inanıyorum. Yapılan eleştirileri çok tekrarlamak istemiyorum. Şu haliyle ben bu öyküden %100 bir verim alamadım. Revize edilmiş uzun hâliyle tekrar okumak isterim. Kaç kelime olursa olsun, gönder, okurum ben. Kalemine sağlık. Görüşürüz.
Ya bu arada bir kişide çıkıp demedi ki bu öyküde bir Müge var bir Merve var