Kesinlikle haklısınız
Merhaba öykünü cok begendim. Buralarda yeniyim ve simdiden takip ettiğim öykücüler var. Şimdi bir tane daha oldu. Aile baskısı, kadın olmadan önce insan olma çabası, anlaşılmaya çalışma ve sonunda yalnızlık. Bunun bir kara büyüye dönüşümü cok iyiydi.
Teşekkürler,
Dilek
Yorumlarınız çok değerli benim için. Sizi memnun etmek de hoşuma gitti. Çok teşekkür ederim
öykünüzü beğendim bir kaç tane bana göresi var onları da ekleyeyim aşağıya.
birincisi işin içine büyünün girmesini ben tam alamadım. nasıl anlatayım; gerçekten elini kesiyor gibi geliyor sonra asıl büyü verdiğim karardı oluyor. bi kargaşa yaşadım kafamda.
ikincisi “İnsanoğlu her zaman kendi sonunu getirmişti. Her birinin içinde virüsler vardı. Hepsi birer birer insanların içine işlemişti. Bunların farklı isimleri farklı cisim…” diye devam eden paragrafınızın hikaye akışınız ile hiç uygun olmaması. kızın yazdıklarına yedirilebilirdi yukarıda da söylendiği gibi.
elinize sağlık.
Elini gerçekten kesiyor. Büyüyü oraya koymamın sebebi karakter kendi içinde kendinin başaramayacağını düşünmesi ve kendini kandırıp var olmayan bir kaynaktan yardım almaya çalışması. İç savaşını ancak bu şekilde kazanabiliyor.
Bu konuda çok haklısınız
okuyup yorumladığınız için çok teşekkür ederim.
Merhaba @Yuzuri
Oykunuz genel anlamda iyiydi. Dil kullanımı da başarılı. İmla olarak gözden geçirilmesi gereken yerler var elbette, hepimizin öyküleri gibi.
Başlıca eleştirim, italik kısımlarin başlı başına çok daha iyi bir öykü dogurabilecegine dair. Ben genelde 3. Tekil şahıs anlatımını değil, 1. Tekil şahıs anlatımını severim. Ve bu öykü, o şekilde tirmanabilirdi. En azından ben olsam öyle yapardım
Kurgu üzerine biraz daha incelikle egilebilirsiniz sonraki oykulerinizde. Çok vurucu noktalar var, tirmandirirsaniz lezzetli bir öykü çıkar ortaya.
Kaleminiz iyi ve gelişmeye oldukça açık. Sizi daha çok fazla okuyacağımizi düşünüyorum.
Sevgilerimle, görüşmek üzere🙏
Okuyup yorumladığınız için çok teşekkür ederim. Beğenmenize de sevindim
Ben de 1. Tekil kullanımını daha çok seviyorum ancak hepsi 1. Şahıs yapmaktan şimdilik kaçındım. İlerki düzenlemelerimde ben de 1. Tekile dönüştürmeyi düşünüyordum.
Umarım her şey daha iyiye gider ve hep yazıp okuruz
Dünya üzerinde işlenen çoğu suçun kadınlar üzerinden olduğu tekrar yüzüme çarpmış oldu bu hikayeyle; aslında ne söylesem tam olarak anlatabileceğimi sanmıyorum bu duyguları. Çocukluktan ergenliğe kadar olan süre boyunca, hatta belki daha da uzun bir süre ne yapıp ne yapmamamız gerektiği bize diretilen belirli ve belirsiz nereden geldiği belli olmayan o edep(!) kurallarını hepimiz duymuşuzdur, ve bunların çoğu ne yazık ki kız çocuklarına dayatılan kurallardır. Bu hikayede de senin güçlü bir şekilde gösterdiğin gibi, bir virüs olarak kuşaklara aktarılma metaphoru benim çok hoşuma gitti. Hatta belki daha doğru bir tanım kullanılamazdı bu kurallar için. Birçoğumuz Ebru’nun yaşadıklarına aşinayız aslında, özellikle de baskıcı aileler tarafından yetiştirilen çocuklar eminim ki aynı hikayeyi farklı bir biçimde de olsa yaşamışlardır. Özellikle de bizim ülkemizde bu konu üzerinden yapılan diziler, hikayeler oldukça mide bulandırıcı bir hale gelmişken yazında bu konuyu güzel bir şekilde eleştirdiğin ve başkaldırıcı bir tema kullandığın için seni tebrik ediyorum canım arkadaşım.
Yazılarının devamını dört gözle bekliyorum, kuralsız ve dogmasız günlerin geleceğini umarak yorumumu burada sonlandırıyorum.
Canım benim vakit ayırıp okuduğun için çok teşekkür ederim. İnsanın sesini duyurabilmesi gerekiyor. Aksi halde köşeye sıkışıp kalıyor
Merhaba @Yuzuri,
Yorum yapmak için geç kalınca, söylemek istediklerim söylenmiş oluyor ancak yine de yazacağım.
Öncelikle bu okuduğum ilk öykünüz, bu nedenle sadece bu yazıya yönelik yorumlarım olacak, genel tarzınızı bilemiyorum.
Çok beğendiklerim;
- Virüs temasına yaklaşma şekliniz,
- Kadınların belli coğrafyalarda yaşadıkları toplumsal konudan bahsetmeniz,
- Anlatım dilinizin akıcı ve merak uyandırıcı olması,
Gelişime açık gördüğüm alanlar ise;
- Yazının mesajının çok direkt olması,
- Karakterin derinliğinin biraz eksik kalması,
Bunlar da zaten bu öykü özelinde çok fazla vaktiniz olmamasından kaynaklı diye düşünüyorum. Toplumsal baskının sessizlik olarak dışa vurumu gerçekten etkileyiciydi. İşin içinde kadın olan hikayeler benim için çok daha fazla yüreğe dokunan hikayelerdir. Sizinki de dokundu, yazmaya devam edin lütfen. Bu arada @MuratBarisSari nın neden tavsiye ettiğini de anlamış oldum. Eski feministlerden kim kaldı
Tanıştığımıza memnun oldum @Yuzuri
Görüşmek üzere,
Sena
Vaktinizi ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim
Beğenmenize sevindim
Evet bu konuda hep kaygı yaşadığım için insanların gözüne sokuyorum bunu aşmam lazım.
Şu kısım zaman darlığından eksik kaldı maalesef
Sessizlik konusunda kendimi anlatmış olabilirim
Bu beni çok mutlu etti
Murat Bey’e teşekkürlerimi iletiyorum o halde
Aa her zaman
Ben de çooook memnun oldum <3
Merhaba
Virüs temasını hiç beklemediğim bir yapı ile ele almışsınız. Günümüzün bile hala kanayan yarasıdır bu baskılar. Ve gerçekten etkileri hikayede anlatılan kadar çok ciddi kalıcı izler bırakmaktadır. Öyküde kurulan bağlar bu anlamda bizlere çok önemli bir toplumsal sorunu izletiyor. Kısa sürede çok güzel dile getirilmiş fazla yormadan yeteri kadar kelime ile başarılı bir kurgu. Tebrikler
Okuyup değerli yorumlarınızı paylaştığınız için çok teşekkür ederim.
Maalesef
Çok teşekkür ederim
Selamlar arkadaşım,
Mühür temasına hepimizde büyük yara izleri bırakın bir metaforla katılman beni çok mutlu etti doğrusu. Hemen hemen herkes öykünden kendine birşeyler bulmuştur bu açıdan muhakkak.
Sıradışı ve ilginç bir konu olmuş. Ben tasvirlerinide beğendim. Sadece bu öykü biraz daha detaylı ve uzun olsaydı tadından yenmezdi diye düşünüyorum.
Ellerine sağlık.
Masal temasındaki sürprizlerini bekliyor olacağım.