Akıllarda tek bir soru: Neye göre kısa klasik, neye göre lacivert klasik?
Editörler odasındaki muhabbetler aşağı yukarı şöyle olabilir:
+Beyler aklıma bir fikir geldi!
-Ayıp oluyor ama…
+Pardon. Beyler ve bayanlar aklıma bir fikir geldi!
-Nedir?
+Lacivert Klasikler Dizisi! Haha, nasıl buldum ama?
-Oha çok iyi fikir. Yarından tezi yok başlıyoruz diziye.
Bir başka gün:
+Çinago’yu Kısa Klasikler’e mi koyuyorduk ya?
-Hayır, Lacivert Klasikler’e abi! Bi öğrenemediniz şunu.
+Haklısın ama Kızıl Veba’yı Kısa Klasikler’e koymuştuk abi, o ne olcak peki?
-Şerefsizim benim aklıma gelmişti “Kızıl Klasikler Dizisi” ama o gün söylemedim üstüme gülersiniz diye. Ben nerden biliyim Lacivert’i bu kadar çok seveceğinizi…
+Üzülme abi boşver. Olan oldu artık. İşimize odaklanalım.
Bir başka gün:
+Beyleeer! Poe’u nereye koyuyorduk?
-Yahu bu da sorulur mu artık yuh! Poe’nun en sevdiği rengin lacivert olduğunu bilmeyen kaldı mı abiii? Hangi çağdayız?
+Tamam gelmeyin üstüme, işinize dönün…
Bir başka gün:
+Fikrim geldi dostlar!
-Nedir? Nedir? Nedir?
+Resimli klasikler dizisi!
-E fotoğraflı Klasikler dizimiz vardı ya?
+Resim diyorum, resim! Bunda anlaşılmayacak ne var?
-Oha çok iyi fikir lan… Yarından tezi yok…