Cengiz Aytmatov ve Ötüken Yayınları Hakkında

Bu dediğiniz şey ırkçılık olur. Eğer milliyetçilikle ırkçılığı bir tutanlardansanız bir şey diyemem.

Bu arada İthaki Yayınları Soru Hattı başlığını alakasız bir konuyla meşgul ettiğim için, rahatsız olan arkadaşlardan kendi adıma özür dilerim. Yönetici arkadaşlardan biri bu mesajları başka bir başlığa taşırsa daha iyi olur.

7 Beğeni

Milliyetçiler yabancı yazar basamaz mı yani bu nasıl sığ bir bakış açısı anlamadım.

7 Beğeni

Dediğimin neresi ırkçılık. Sansürleyeceklerine, hakaret edeceklerine hiç basmasınlar yabancı yazarları diyorum.

Yabancı yazarları zaten hakkını veren yayınevlerinden okuyoruz.

Basmalarındaki amaç ne?

Bir yayınevi sırf yabancı diye bir yazarı basmazsa buna ne denir, fikrinizi merak ettim. Bu düpedüz ırkçılık değil midir? Bunun milliyetçilikle alakası nedir?

3 Beğeni

Bu mesaj tarafimca ortadan kaldırılmıştır.

1 Beğeni

İletişim nasıl Kavgam basmıyorsa, Ötüken de Türkleri eleştiren kitap basmasın. Cengiz Aytmatov da yabancı ama yayınevinin çizgisine uyuyor. Çizgisine uyanları basmasında sakınca yok.

Katılmam ama kendi görüşünüz sonuçta, bir şey diyemem. Ama milliyetçi bir yayınevi yabancı yazar basmasın demekle şimdi söylediğiniz arasında dağlar kadar fark var, bunu da belirtmeden geçemem.

1 Beğeni

Adminlere gerek yok. Arkadaşlar lütfen tartışmaya burada devam edelim. İthaki başlığını kirletmeye gerek yok. @Agape

Yukarıda bunu yazmışım.

Aytmatov’un telifleri istisnai bir şekilde işliyor diye biliyorum. Yani iki yayınevinde de var telifi. Durumun tam ayrıntılarına hakim değilim, o yüzden daha fazla bir şey söylemeyeyim.

Öte yandan Aytmatov’u hiç düşünmedik BKK’de, düşüneceğimizi de sanmıyorum.

Bununla birlikte şöyle bir durum var tür ayrıştırmalarında. Bir kitap aynı anda birden fazla genre içinde sayılabilir. Bir kitabı tek bir tür içerisinde tanımlamak gibi bir gereksinim yok. Bir kitap aynı anda hem fantastik hem bilimkurgu hem de korku olabilir. Bunun en büyük örneği Amerikan Tanrıları mesela. Ya da Arcturus’a Yolculuk. Bu kitabı hem bilimkurgu hem de fantastik listelerinde bulabilirsiniz.

Haliyle Aytmatov’un bu kitabının da hem bilimkurgu ögelerine sahip olup tamamıyla bilimkurgu olmaması gayet anlaşılır bir durum. Edebiyatta bolca rastlanan, görülen bir şey.

Evet, keskin değil ama sizin dediğiniz kadar da muğlak değil. Star Wars, Altın Çağ ve sonrasındaki dönemlerin standartlarında değerlendirildiğinde bir bilimkurgu filmi değildir zaten. Fantastik edebiyatla ve dolayısıyla fantastik sinemayla çok daha ortak özelliği olan bir eser. Ama 2001 hem kitap olarak hem de film olarak bilimkurgunun herhangi bir standardı içinde sizin high sci-fi dediğiniz klasmana girer. Bilimkurgu kitapları zaten düşünce kitaplarıdır genellikle. Bu içindeki aksiyonla ya da sükûnetle ölçülen bir şey değil.

3 Beğeni

Sorun şurada, nereleri sansürlemişler, nerelerde hakaret etmişler? Yukarıda söylenen bir hata var, ki bence de büyük bir hata. Ama bütün kitaplarda böyle mi davranıyorlar? Bilen kişiler örnek versinler de aydınlanalım.
Yoksa sadece bir hata için (sonradan düzeltilen bir hata) yayınevini böylesine silmek, mantıklı değil. Bu kafayla hiçbir yayınevinden alışveriş yapmamalıyız.

1 Beğeni

Yayınevi boykot edilsin demiyorum, sadece yabancı yazarlarda alternatifi varsa eğer bu yayınevi tercih edilmesin görüşündeyim. Yoksa Peyami Safa, Tarık Buğra gibi yazarları okumanın alternatif bir yolu yok zaten.

Mesela Marco Polo’yu okumak istiyorum ve hangi yayınevinden okusam kararsızlığındayken yukarıdaki rezaleti gördükten sonra bu yayınevinden okumaktan vazgeçtim. Alfa baskısını tercih edeceğim.

Konuyu fazla uzattık, burdan bir yere varacağımız yok gibi gözüküyor. Tartışmayı ben kendi adıma noktalıyorum.

1 Beğeni

Ben de Alfa’dan okudum zaten Marco Polo’yu🙂 Asıl kitabı okuduktan sonra, yine Alfa’nın aynı çevirmenle bastığı çizgi romanını da okumanızı tavsiye ederim.

1 Beğeni

Teşekkürler. Çizgi romanı tamamen unutmuşum.

1 Beğeni

Sefiller haberini yeni gördüm. Haberin altındaki şu yoruma çok güldüm :joy: :rofl: :joy:

editör kitabı melih gökçek’in twitter hesabına çevirmiş.

Kendine editör diyen birinin liseli ergen triplerine girip dipnotlarda yazara laf sokması, yazara da, bastıkları kitaba da, yaptıkları işe de alenen saygısızlıktır.

Bahsi geçen kitap 2013 basımıymış. Belki o hormonel anlamda hala ergenlik çağında olan çalışanı (editör demeye dilim varmadı) kovmuşlardır. Hala çalışmaktaysa ben de Dex gibi Pegasus gibi kendi çapımda Ötüken’i boykot ederim.

4 Beğeni

HUGO HAKKINDA

Mesajlara bir göz gezdirdim. Herkes bir şeyler yazmış, saygıyla karşılanması gerekenleri saygıyla karşıladım. Ama Victor Hugo’nun şu sözü geldi aklıma:

“Bu katil imparatorluktan, Osmanlı’dan yakamızı kurtaralım. Bağnazlığı ve zorbalığı susturalım. Elde kılıç dolaşan boş inançları, doğmaları etkisiz hale getirelim.”

Hugo’nun “Osmanlı” sözcüğüyle kastetmek istediği elbette Türkler’dir. Türk ulusunun bir bireyi olarak da ne bu sözleri onaylayabilirim, ne de bu sözleri edene sevgi besleyebilirim. Sonuçta ben bir Türk’üm (bundan da gayet memnunum)…

Fransız yazarlarda Türk düşmanlığı, tarih boyunca dışa vurulmaya devam etmiştir: Racine, Moliere, Montesquieu, Voltaire gibi … Türkler’e karşı olan bu ırkçı yaklaşımları Fransız geleneğine mal ederek hepsinin böyle olmadığını, içlerinde Pierre Loti, Claude Farrere gibi Türk dostlarının bulunduğunu da eklemek gerekir…

Çok yakın bir arkadaşımla bu konuyu tartışmıştık zamanında. Arkadaşım sonunda “Ben edebiyatta ırkçılık yapmam.” dedi. Ben de karşılık olarak “Dostum ırkçılığı yapan zaten sen değilsin, Victor amca.” demiştim.

Not: Kimseye hitaben yazmadım. Yalnızca durum saptaması yapmak istedim…

5 Beğeni

Sanki bizim kültürümüzde tüm ırklara milletlere karşı güzel sözler var. Adamlar niye sevmek zorunda olsun Osmanlıyı anlamıyorum. Onların tarihinden bakarsak sevmemekte haklılar.

2 Beğeni

Osmanlı’yı ben de sevmem (Yıldırım’dan sonrasını). Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir. Ama dünya çapında bir yazarın, kitleleri yönlendirme konumunda olan bir kişinin kalkıp bu sözleri etmesi yanlıştır…

1 Beğeni

Onunda büyürken maruz kaldığı, etkilendiği düşünceler var. Hayatı boyunca belli bir kalıba oturttuğu bir bilgi birikimi var. Eskimeyecek kitaplar yazması tarihi kendi bakış açısına göre aktarmasını engellemiyor.

1 Beğeni