Griffith’i de sevmezsin aga…
Kral Katili Güncesi: Kvothe, Auri, Felurian, Fela, Vashet, Penthe, Denna
Savaşkıran: Işıktını
Elantris: Raoden, Sarene, Galladon
Ritmatist: Melody
Sissoylu: Vin, Kelsier
Zaman Çarkı: Rand, Perrin, Elayne, Min, Moirane, Siuan Sanche, Lanfear
Diskdünya: İkiçiçek, Ölüm
Witcher: Yennefer
Yerdeniz: Ged
One Piece: Luffy, Shanks, Roronoa Zoro, Sanji
Dragon Ball: Son Goku, Vegeta, Bulma
Berserk: Guts, Skull Knight
Fullmetal Alchemist: Edward Elric
HxH: Gon, Killua
My Hero Academia: All Might, Izuku Midoriya
Shokugeki no Soma: Erina Nakiri, Sōma Yukihira
Griffith, gözden çıkarılabilecek basit bir paralı askerken tanrı olma hedefine ulaşmak için kişileri, olayları, bağlılıkları ilmek ilmek örüp sonunda tanrı olmuş bir karakter.
Ben de sistemin açığını bulmuş, hedefine ulaşmak için dünyayı yakacak karakterleri sevdiğim için Griffith’in ismini yazdım.
Üst düzey zekasıyla hedefine ulaşmaya yaklaşmış, sonra batırmış ve üstüne kendi gücünün dışında tanrı gücüne ulaşmış bir karakter. Gutts yaptıkları son müsabakada onu bir oyuncak gibi savurup kenara fırlatınca küçümsediği herkesin karşısında küçük düşüp rezil olmuştur. Böylesine zeki bir adamın egolarına yenik düşmesi kendisini gözümden düşürmüştü.
Doğrudur, egosuna yenik düşüp onurunu kaybetmiş ve acılar içinde ölümün kıyısına gelmiştir. Ancak hatasını anlamış hedefinin basit bir lordluk değil, tanrılık olduğunu hatırlamış ve tüm geçmişine sırtını dönebilmiştir. Zaten sevmemin nedenlerinden birisi de diğer ana karakterler gibi (örneğin Guts) diğer insanlara bağlanıp kendi kimliğini kaybetmemesidir. Guts ile karşılaştırılırsa: Guts başta sadece kendini düşünen bir paralı askerken diğerlerine bağlanıp bir sevgili, bir yoldaş olmuştur ve bu uğurda sevdiklerini kaybetmiştir. Ancak Griffith herkesi kendi amacı doğrultusunda kullanmış, bir bölümde de belirttiği üzere, tanrı olma hedefine cesetlerden oluşan bir yol sayesinde ulaşmıştır.
Malazan: Mappo, Kruppe, Croucks, Apsalar, icaruim
WoT: Mat
Fırtınaışığı: Kaladin(ilk kitapta hayranıydım sonra sürekli kendini tekrar etmeye başlayınca sevgimin birazını kaybettim.)
Sissoylu: Wayne, Brezze(ikisininde çok büyük hayranı değilim.)
Kadim Kanunlar: Glokta
Vallaha bu Malazan gerçekten yazılmış en iyi fantastik seri. Sadece 2 kitabını okumuş olmama rağmen 7 kitabını okuduğum ve zamanında büyük fanı olduğum wot serisinden daha fazla karakterle bağ kurdum. Bir yazar şefkati bu kadar mı iyi anlatır…
Kara Kule- Roland Deschain, Cuthberth Allgood, Oy, Jake Chambers, Eddie Dean, Susannah Dean, Alain Johns, Jamie de Curry (Kısaca Roland ve onun 2 farklı ka-tet’i)
Malazan- Icarium, Itkovian, Alakarga, Coltaine, Tool
Fırtınaışığı arşivi- Dalinar, Szeth, Taln ( sen ne güzel insansın be reis ), Adolin
Sissoylu- Kelsier, Sazed
Kralkatili Güncesi- Elodin
Savaşkıran- Vasher, Işıktını
Centilmen Piç- Jean Tannen/Locke Lamora bromance
Silmarillion- Fingolfin, Finrod, Hurin, Huor ve oğulları Turin, Tuor
Star Wars- Obi wan Kenobi, Anakin/Darth Vader, Ahsoka Tano, Darth Maul, Darth Revan, Rex, Fives ve daha pek çok klon
Battlestar Galactica- Amiral William Adama ve diğer karakterler ( dizideki hemen hemen tüm karakterleri çok seviyorum. İzleyin tavsiye ederim.)
Daha devam ederim ama abartmayayım çok fazla.
Sand dan Glokta ve Collem West i yazmayı unutmuşum
Zaman Çarkı - Rand (Okuduğum ilk ciddi fantastik kitaplar bu seriye ait. ilk beş kitabı okuyup, üst üste okuduğumdan sıkıldığım ama muhteşem ötesi olan bu seriye kalan 4 kitabı da aldıktan sonra baştan başlayacağım)
Kralkatili Güncesi - Kvothe ayrıca Elodin de aşırı kıyak eleman (Allah belanı versin Patrick hala yazmadın)
Dune - Paul (En son 2. kitabı okumuştum da… ah Paul ya)
Bir de üçü okuyun da görün nasıl bağ kuruluyor karakterlerle… Bu tarzda bir kitapta bu duyguları yaşayacağım aklımın ucundan geçmezdi. Cidden olayların etkisinden çıkamıyor insan bir süre.
Matrim Cauthon a.k.a the gambler
Dün ikinci kitap bitti. Tam fa şimdi foruma küçük bir yazı yazmak için gelmiştim yorumunuzu gördüm. Erickson gerçekten müthiş bir yazar. Karktlere okuyucuyu nasıl bağlayacağını çok iyi biliyor. Ben 2. kitabın baş ve orta kısmına pek ısınamadım(çok fazla büyük fantastik kitap okumanın zararları) buna rağmen kitaba bayıldım.