Hahaha, günler sonra gelen müthiş yanıt.
2 Beğeni
Ya arkadaş! Arkadaş ya! Okuyamadık gitti, kaldı yarımyamalak hikaye. Allah aşkına, n’olursun basın ya. Lan n’olur yav. %50’yi evde zor tutuyorum, lütfen ya. Hikaye kaldı, kaldı lan kaldı. Artık böyle yazacağım, işe yaramıyor hiçbir şey. Rahatlayamıyorum da. Kızayım azcık bari. 
5 Beğeni
Pegasus dünden bugüne bir sürü yeni kitap haberi paylaştı sosyal medya hesaplarında. Ama Hyperion yok. Fuar da var hazır. Çıkartsanıza şu kitapları ya.
Valla ben de çıksın istiyorum ama çıkınca olacaklar da az buçuk belli. Pegasus bu fiyat ne puu, atın kanatlarını etikete takmışlar herhalde, hayat kısa fiyatlar uçuyor, sen karton kapak bir kitapsın hyperion kendine gel, Ayn rand vol 2, ithaki’nin kıymeyini bilemedik, ithakinin ne kıymetini bilcez, puu sana da.
Ama yine de çıksın çıkması uzadıkça fiyatların normalleşmesi uzuyor bünyemde xd
2 Beğeni
Sen niye gaz oldun ki, Diyarbakır’a daha Hyperion 1 bile gelmedi.
2 Beğeni
İşte size iki çıksın da bize bir gelsin artık diye xd
Şaka maka buraya kargolar cidden geç gelmeye başladı. Amazonla konuştum gün içinde. Bir hafta önce sipariş verdim, sizin sistemde kargoya verildi yazıyor, kargo firması da siparişin kendilerine teslim edilmediğini söylüyor aslı nedir bunun diye. Kargonuz teslimat deposunda kargo ekibine teslim edilmediği için imhaya gönderilmiş olabilir diyor. Bir kargo paketinin nasıl bu kadar aksiyon dolu bir hayatı olabilir ne yapcaz şimdi diyorum. Pazartesiye kadar bekleyelim kargoya verilmezse yine bizi arayın sohbetinizi çok sevdik dediler ://
1 Beğeni
Geçen senin aldığın bir kitap eğri büğrü çıkmıştı sanırım. Aramışken uyarsaydın da diğer siparişlerde öyle gelmeseydi.
Bir kargo kaybettin ama acılarını paylaşan, sen üzülünce üzülen, sen sevinince neşelenen bir dost kazandın. Keşke benim de böyle bir dostum olsaydı.
1 Beğeni
Mamazon gibi olmuş o zaman. Annelik kurucu işlevini gerçekleştiren koca yürekli Amazon.
Siz psikologlar her şeyi Oidipus kompleksine bağlamasanız rahat edemiyorsunuz. Bir SW’ciler bir de psikologlar, sevmediğim iki zümre.
2 Beğeni
Ohooo onun kavgasını çoktan yaptık. O da ayrı komediydi. Kitap diyorum rulo şeklinde geldi, satıcı ithakiymiş kitabın rulo şeklinde geldiğini hemen onlara ilettik diyor ://
İlk date için tüketici hakları mahkemesini seçtik hatta xd
Yuh gks! Kargo üstünden de psikanaliz yapmazsın. Some mahremiyet ya. Seni Ankara psikologlar ve travma avcıları odasına şikayet ederim bak.
2 Beğeni
İçi beni dışı seni yakar. Ulan psikologlar!
Diyarbakır Hür ve Kabul Edilmiş Hyperion Locası ve Shrike’a Tapanlar Odası Saygıdeğer Üstadı Howl basına verdiği demeçte Pegasus’a serzenişte bulundu. Pegasus Kutsal Kitap’ın ikinci cildini halkla buluşturana kadar locasının tüm politik nüfuzunu ve maddi imkânlarını bu amaçta seferber edeceğini belirtti.
Yüksek Şûra’da kapalı kapılar ardında toplanan ve kara sahaf borsasını tartışan loca üyeleri, toplantının sonlanmasıyla 33. dereceden üstad Howl’un önünde saygıyla eğildiler ve Shrike’a tapınmaya mabete geçtiler. Gazetecilerin karşısına her zaman olduğu gibi tek başına çıkmayı tercih eden Howl, Kutsal Kitap Hyperion’un üstüne elini koyarak doğruları ve sadece doğruları söyleyeceğine yemin etti.
Shrike’ın dinini geniş kitlelere tanıtma ve yayma sürecinde bir avuç âbidînle Diyarbakır’ın halkında ezelden beridir kök salmış göreneklere karşı azimle savaştıklarını belirten Saygıdeğer Üstad, Pegasus’un ikinci cildi basmayarak kendilerini hayal kırıklığına uğrattını belirtti.
Hepimizin bildiği gibi, Kutsal Kitap Hyperion’u Shrike bizzat kendisi yazmış ve tam 17 yıl önce Howl’a emanet etmişti. Howl’a “Benim yeryüzündeki gölgem artık sensin, buna layık ol!” diye emrettikten sonra farcaster portalına girmiş ve sırra kadem basmıştı. İnsanlığı Shrike’ın kutsal öğretileriyle aydınlatma görevini seve seve üstlenen Howl’un hevesi Hyperion’un ilk sayfasını açmasıyla kursağında kalmıştı: Kitabın dili daha önce karşılaştığı hiçbir Diyarbakır lehçesine benzemiyordu.
Hyperion’un çevirisi dört uzun yıl sürdü. Howl varlığının büyük kısmını çeviri için gerekli olan yolculuk ve araştırmalara harcadı; bazı günler çok sevdiği haşhaşlı keki yiyecek parası bile yoktu. Gayretlerinin ödülünü alacakları gün sonunda gelip çatmıştı, Howl ve 12 sadık kardeşi Hyperion’un gizemini çözmüşlerdi. Howl “eureka!” diye bağırdı. Hemen bir etkinlik yapıp kitabı okumaya başladılar. Çok geçmeden kitaptaki tüm sureleri özümsediler, daha da iyisi ezberlediler.
Hür ve Kabul Edilmiş Hyperion Locası giderek büyüdü, Diyarbakır’da önemli bir politik güç haline geldi. Howl bundan yedi sene önce Hyperion’un kutsal öğretilerini artık Diyarbakırlılarla paylaşmanın zamanının geldiğine karar verdi ve Pegasus isimli yayıncıyla anlaştı. Kutsal Kitap’ın halka iki ciltte ve 5’er yıl arayla arz edilmesine karar verildi, böylelikle halkı Shrike’ın olağanüstü teknolojik öğretilerinin şokuna hazırlamış olacaklardı. İlk cildin yayımlanması Diyarbakır’da büyük sükse yarattı. Kitabın başarısının da etkisiyle Howl’in lider personası hem locasındaki kardeşlerini hem de kitleleri etkisi altına aldı. Kısa sürede 33. dereceye erişen Howl locasının Saygıdeğer Üstadı oldu.
Ne yazık ki her şey Pegasus’un 5. yılın ardından Kutsal Kitap’ın ikinci cildini yayımlamayı reddetmesiyle değişti. Bundan sonraki gelişmeleri merakla takip ediyoruz. Howl, sen mi büyüksün yoksa Pegasus mu büyük, göreceğiz.
1 Beğeni
Politik nüfuz: sınırsız kaçak çay
Maddi imkan: sınırsız küp şeker
Amazonda bir ürün aratırken arayüz sankristçe gibi geliyor benzer bir his olduğunu söyleyebilirim.
Havarilerimden Abaküs Yahuda’nın Pegasus saflarına geçip bu kitabı şimdi yayınlamasına izin verirsek ne olur bir düşünün, bekledikçe kalitesi artan bir şarap gibi bırakalım beklesin, ekşisin, mayhoşlasın süryani şarabı değil ki bu diyerek ikinci kitabın gün yüzü görmesinr mani olduğu rivayet ediliyor.
Pegasus büyük.
1 Beğeni
Biz gazeteciler rivayetlerle ve dedikodularla değil mesleğimizde kutsal saydığımız gerçeğe bağlılık yeminiyle çalışırız. Şimdi sana Abaküs’ün hazin öyküsünü anlatacağım, iyi dinle:
Howl’un önderliğende Kutsal Kitap’ı çeviren 12 özgün havariden biri olan Abaküs ilk 9 sene dünyanın en mutlu insanıydı. Hyperion’u okumaya doyamıyor, bilgiye olan açlığını Diyarbakır çöllerinde 33 gün susuz gezdikten sonra bir vaha bulup kafasına iki litre Hefeweizen’ı bir seferde diken bir gariban gibi gideriyordu.
Shrike’ın Hyperion’da üstü kapalı bir şekilde bahsettiği Nefarrias Etkisi adlı çığır açıcı fizik kuramını kavrayarak su yüzüne çıkaran kişi de oydu. Diyarbakır halkının yaz sıcaklarında çoktan kavrulup kömürleşmemiş olmaları tanrının bir lütfu değil, etraftaki nefarrion’ların termodinamiğin ikinci yasasını tersine döndürerek evlerdeki sıcaklığı kendiliğinden düşürmesiydi.
Abaküs bu başarıları sayesinde kısa bir sürede 32. dereceye erişerek üstad oldu. Kutsal Kitap’ın ilk cildinin halka arzına kimse onun kadar sevinmedi. Cahil halkı Shrike’ın bilimiyle adam etmek fikrinin locadaki en hevesli savunucularındandı.
Ne var ki bir zaman sonra —ikinci cildin yayımlanmasına bir sene kala— mutlak gücün patronu Howl’u yozlaştırmaya başladığını fark etti. Kendini Tanrı-İmparator olarak görmeye başlayan Saygıdeğer Üstad Shrike’ın yeryüzündeki gölgesi olduğunu unutmuştu. Diyarbakır halkından kendine sayıları gitgide artan bir mürid ordusu yaratmıştı, kendine tapan bu ahali yozlaşmışlığını perçinlemeye devam ediyordu.
Bunla kalsa iyiydi, ikinci ciltte Shrike’ın öğretilerine kendi hadislerini, kendi manipülatif yalanlarını karıştırarak gözü dönmüş güç hırsını kutsal bir kitaba ihanet etmek pahasına halka dayatmayı planlıyordu.
Abaküs bunları önceden gördü ve planı bozdu. Pegasus’un içine yerleştirdiği sleeper editörleri aktive ederek kitabın son okuma ve redaksiyon süreçlerini sabote etti.
Şimdi söyleyin bakalım, Jahuda olduğu iddia edilen kahraman Abaküs mü adamın dibi yoksa sahte mesih Howl mu?
3 Beğeni
Ben niye bir anda yezid oldum ya. Dunebakır’ın çöllerinden çıkan Melanj isimli baharat etkisiyle yazılmış bu hikayeye itibar etmeyiniz.
Ah yahuda bilmiyor musun beni çarmıha gerenler sözlerimin en büyük savunucuları olucaklar. Son bir akşam güzel bir yemek yiyelim dedik burnumuzdan getiriyorsun.
1 Beğeni
Shrike geri döndüğünde hak ettiğini bulacaksın sahte peygamber. Tarih kitaplarına zalim diktatör, kalleş Diyarbakırlı olarak geçeceksin.
(Melanj çok güzel, sabahları ekmeğime sürüyorum. Ama çok pahalı, yemeye kıyamıyorum.)
1 Beğeni