Çok teşekkür ederim,
Merak duygusunu uyandırabildiysem ne mutlu bana. İyi günler diliyorum.
Cnm oguzhanım merak uyandıran guzel bir hikaye film dadında devamıni bekliyorummm
Film dadındaysa tamam desene. Çok teşekkür ederim.
Siz bir hikayenin tamamını değil, hikayenin bir bölümünü yazmışsınız. Sonu tam olarak bir yere bağlanmamış. Benim için sonu bir yere bağlansaydı daha doyurucu bir hikaye olurdu. Mesela tekerlemenizi beğendim. Yine ilerde yapacakları olan kötülükleri içeren bir tekerleme, şiir tadında bir yazıyla bitseydi daha iyi olurdu bence.
Ayrıca cadının dediği ‘‘ARTIK GERÇEK KİMLİĞİMİ ÖĞRENECEK DÜZEYDE YETİŞKİNLİĞE ERİŞTİN.’’ cümlesinde gerçek kimliğimi yerine gerçek benliğimi yazsaydınız daha karakterin söyleceği tarza uygun olurdu. Yetişkinlik yerine de başka bir şey yazabilirdiniz, sonuçta hala küçük bir kız. Bu cümleyi okurken kafamda hikayenin inandırıcılığı azaldı.
Elinize sağlık.
Merhaba,
Eleştirilerinizin bir kısmına katılıyorum. Özellikle cadının söylediği cümle. O kısım biraz o karanlık havayı ezmiş geçmiş bencede. Daha farklı bir tasvir olabilirdi, sizinle hemfikirim.
Tekerlemeyi beğenmenize sevindim, lakin tekrar bir tekerlemeyle bitirmek düşüncesi sanki biraz fazla ardı ardına olurdu hissiyatı verdi bana. Çok uzun olmayan bir hikaye olduğu için okuyanlar doldurmaya çalıştığımı düşünebilirdi o şekilde olursa sanki. Ama düşünüldüğü zaman bana da eğlenceli olabilirdi diye düşündürdünüz.
Bunu bir bahane olarak yazmayı sevmiyorum aslında ama zaman kavramının kurbanı oldum maalesef. Son gün apar topar göndermek zorunda kaldım. Aslında aklımda daha uzun bir formatta, daha derli toplu bir anlatım vardı fakat bu şekilde gelişti.
Değerli eleştirileriniz için teşekkür ediyorum.
Sevgiler.
Merhabalar,
Hikaye çok güzeldi. Ama şeker adamı ve onun bağlantılı olduğu bir hikaye dinleyince öyküden farklı şeyler alamayacağımı başında hissetmeye başladım. Benim de etkilendiğim tarzlar ve öyküler vardır. Ama onları kendimce yeniden düşünür ve farklı bakış açılarını yakalamaya çalışırım. Mesela mitolojileri çok okurum. Ama onların hikayesini olmasını istediğim şekle veya böyle olsa bana daha çok uyardı şeklinde yorumlarım. Bence bu öykünün içinde barındırdığı nostaljik kalıntılarına farklı bakış açısıyla bakman daha yararlı olur. Kaynağını şeker adam gibi üstüne çok kurgu yapılmış bir karakter yerine farklı özellikler gösteren bir karakter yerleştirirsen öykünün tadı çok daha heyecanlı ve güzel gelir. Ben genelde karakterlerin seçimlerinin ön planda olmasını isterim. Çünkü hepimiz insanız ve seçimlerimizin bizi sonsuza kadar değiştireceğini hiçbir zaman unutulmamasını hikayelerimde yazmayı isterim. Bence tüm hikayelerin
vereceği farklı hisleri olmalıdır. Mesela bu öykünün varacağı noktanın ne olacağını hayalimde canlandıramadım. Yine de bence iyi bir yazım tarzın var.
Merhaba,
Yorumun ve bakış açın için teşekkür ederim.
Sadece neden Şeker Adam filminden esinlenerek yazdığımı düşündüğünüzü merak ettim. Çünkü böyle birşey belirtmedim ve gerçekten yazarken film aklıma bile gelmedi. Siz yinede buna rağmen o filmle bağlantılı olduğunu ve bu yüzden farklı şeyler göremeyeceğinizi söylemişsiniz. Zaten film konusu ve karakterleri itibariyle bir benzerlik bile göstermiyor aslında. Filmde Şeker Adam kancalı bir seri katil, benim öykümdeyse mistik büyü ve sanat ustası olan bir cadı. Yukarıdaki bazı yorumlarda da bu konu geçti fakat ben film ile ilgili herhangi bir metafor kullanmadım açıkçası. İlk defa yorumlarda görünce isim benzerliği dikkatimi çekti sadece.
Bunun dışında hikayeyi beğenmenize ve çeşitli tavsiyeler vermenize müteşekkirim. Seçkiye hoşgeldiniz, sefa getirdiniz. En yakın zamanda sizin hikayenize dönüş yapacağım.
Kendinize iyi bakın,
Sevgiler.
Merhaba @UlianaHippogrief
Öykünde yine sıradanlıktan uzak bir yol izlemişsin. Küçük Lolla hayallerimdeki kız kardeş modeli diyebilirim. Öykünü 1992 yapımlı Şeker Adamın Laneti filminden aldığını düşünenler olduğunu görüyorum. Bu yorumlarda bulunan kullanıcıların ya filmi izlemeden öyküyü yorumladığını yada başlığı okuyup filmi etiketleyip öyküyü okumadan yorumda bulunduğunu düşünüyorum. Irkçı bir saldırı sonucunda ölen bir adamın intikamcı bir ruh olarak döndüğüyle ilgili en ufak bir kırıntıya bile rastlamadım. Karakter konusunda bir benzetme yapılması normal karşılanabilir ama bu kişinin karakterini bir film izledikten sonra etkilenip yazdığını göstermez. Bildiğim kadarıyla filmde insanlar öldükten sonra şekere de dönüşmüyor. Bence özgün bir yaklaşımla yazmışsın. Tek şanssızlığın isim seçimin olmuş ama bu durumla etiketleneceğini bilmeden yazdığına eminim.
Benim eleştirilerim bu kült film üzerinden değil öykün üzerinden olacak.
Bu bölümde fırlatılması yerine herhangi başka bir taşınma yöntemini tercih ederdim ben. Ritüel başlangıcını burdan çok daha detaylı ve sağlam bir girişle anlatabilirdin.
Ayrıca ayinin sebebini açıklamanı beklerdim. Neden her yıl sadece bu dönemde yapılıyor? Ayinin amacı ne? Cadı neye hizmet ediyor? Kafamda çok soru işareti kalmasına rağmen okumak keyifliydi.
Başka öykülerde Lolla ile tekrar karşılaşmak isterim.
Kalemine sağlık.
Ben öyle demek istemedim. Sadece isim olarak benzerlik ve hikaye teması benziyor olmuş. Yani çok bilinen bir isim şeker adam. İsmin kullanıldığı durum ve hikaye sonundaki vahşi kesim anı benzerliğini arttırmış. Ama bunun dışında çok benzemiyor. Ama başında şeker adamı okuyunca tema olarak benzerliği insan istemeden ona odaklanmaya başlıyor. Yani bizim tanıdığımız şeker adam sanıyoruz. Zaten bilinen şeker adamda konuşmuyor. Benim hikayemdeki eksiklerim ve yanlışlarım varsa lütfen benimle paylaşın.
Merhaba Kürşat,
Açıkçası benzetilmesi ya da anımsatması konusunda bir sıkıntı yok. Ben herhangi bir bildirimde bulunmadan ben bildirmişim gibi yapılan yorumları irdeliyorum arada sırada. Çünkü aklımdaki senaryonun herhangi bir bağlantısı bulunmamakta bahsedilen kült eserle.
Birkaç noktanın ucu açık bir şekilde sonlandığının farkındayım. Düzenleme aşamasına geçince hepsine tekrar bir göz atacağım. Söyleyebileceğim tek şey, Cadılar Bayramı’nın tema ve atmosfer olarak bu türden olaylara güvenilir bir zemin hazırlayacağı yönünde olur.
Söylediklerini dikkate alacağımdan emin olabilirsin.
Sevgiler.
Merhaba, senin hikayeni de geç okumak durumunda kalıp fikirlerimi yüz yüze paylaşamadım o yüzden burada fikirlerimi sunabileceğim bir platform olmasından dolayı mutluyum.
Başlık çok dikkatimi çekti çok sevimli geldi ilk başta gözüme ama seni tanıdığım için bunun altından bir şey çıkacağını biliyorum. - (bu arada en sevdiğim pasta kara orman meyveli bu yüzden de böyle gelmiş olabilir )
Cadılar bayramında yayınlanan özel bölümler tadında bir kısa hikaye olmuş, sanki bir chapter gibi devamı ve öncesinde anlatılan olayların olduğu bir kitaptan alınmış gibi bir izlenim verdi bana bu da oldukça keyifliydi. Küçük çocuğun karakteristik özelliklerini öyle bir vermişsin ki, gözümde tam olarak canlanan fırlama bir yavru olduğunu söyleyebilirim.
Şekerler, renkler ve dahası bir cadı başka ne isteyebilirim ki bir kısa öyküden.
Benim senden beklentim cadıdan biraz daha bahsetmen idi, neden orada ne zamandır orada ve neden/nasıl Lolla’yı etkisi altına aldı bu kısımların altı biraz daha dolmalıydı diye düşünüyorum, o yazdığın kısa mani (şarkı mı yoksa bilemiyorum) yerine bu kısımları biraz daha doldurmanı beklerdim.
Bir diğer eleştirim ise bazı cümlelerinde akıcılığın kesiliyor olması, yukarıda örnekler verildiği için buraya tekrar yazmıyorum, biraz daha bunlara dikkat edersen yeteneğini daha doğru aktaracağından eminim.
Yine ilk hikayenle kıyasladığımda daha derli toplu ve gelişmiş bir yazım yansıttığın o kadar belli ki, bu yüzden seni tebrik ediyorum. Bu hikayenin sonunu ilk hikayene göre özellikle çok daha iyi bağlamışsın daha da iyi olacağına eminim.
Eline emeğine sağlık diğer hikayeler için takipteyiiiim.
Çok teşekkür ederim arkadaşım!
Senin ara sıra böyle çatlak kurgular okumayı sevdiğini biliyorum. Umarım bu anlamda senin için doyurucu bir hikaye olmuştur. Senin ve birkaç kişinin eleştirilerini dikkate alarak bu sefer hikayenin sonuna daha çok odaklandım. Her yazdığımda daha derli toplu bir anlatım elde etmek için elimden geleni yapıyorum. En çok yakalamaya çalıştığım şey ise sıradışı bir kurgu olması. Benzeri olmasın, özgünlük vadetsin istiyorum. Seninde desteğinle olacak inşallah.
Birkaç cümlede söylediğin gibi tıkanıklıklar oluşmuş. Onlar, öyküyü gönderdikten sonra benimde gözüme batan detaylar oldu. Cadıya çok daha fazla değinmek ve uzun bir öykü oluşturmak istiyordum. Geç yazmanın kurbanı oldum…
Okuduğun için çok teşekkürler.
Sevgiler.
Merhabalar @UlianaHippogrief,
Bu öykünün bana göre iki farklı üslubu vardı. İkisi de güzeldi.
İlk kısım önceki tema için yazdığınız öykünüz ile aynı tada sahipti. İkinci kısım ise daha karanlıktı. Seçkinin bu ay okuduğum öykülerinin çoğunda bu karanlık atmosferi görüyorum gerçi, yalnız hissetmiyorum böylelikle.
İkinci kısma ait bazı betimlemeler; derin, mistik, felsefik konular üzerine bir içerik paylaşma arzusundaymışsınız gibi hissettirdi bana. Eğer öyleyse ben de seve seve okuyacağım o öykünüzü yazdığınız takdirde. Fakat öyle bir hedefiniz yoksa da sorun değil; öyküleriniz böyle de güzel.
Kaleminize sağlık, saygılarla.
Tekrar merhaba Haluk Bey,
Sizin de belirttiğiniz gibi gerçekten de iki farklı üslup ile oluşturulmuş bir hikayeydi bu. Ben kendi açımdan değerlendirecek olursam eğer, ikinci kısımdaki üslubu daha fazla benimsediğimi söyleyebilirim.
Çünkü daha çok karanlık içerikli kurgularla haşır neşir oluyorum ve bu daha çok işime yarayan bir anlatım tekniği oluyor. Bu yüzden, daha çok bu tarzda yazılarla karşılaşacağınızı söyleyebilirim.
Mistik ve felsefi konular kısmında da haklısınız gerçekten. Özellikle tarihi olan ya da belirli bir atmosferi gerektiren sahneleri anlatırken en detayına kadar inmek, o duyguyu karşıdakine geçirebilmek istiyorum. Bu bağlamda umarım önümüzdeki seçkilerde de sizi tatmin edebilirim.
Değerli eleştirileriniz için çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler.