Metis Bilim Kitapları

  1. kitap iki hafta önce çıkmış, ilgimi çekti konu olarak. :slightly_smiling_face:

@saitamasensei Size cevap olarak yazmışım yanlışlıkla, kusura bakmayın. :sweat_smile:

2 Beğeni

Metis Bilim 49:

Bizi Biz Yapan Genler (Bir Tıp Devriminden İnsan Hikayeleri)- Edwin Kirk

Kalıtımın temel birimi olan genler hepimizin hayatında önemli bir rol oynar; dış görünüşümüzden belli hastalıklara yatkın olup olmamamıza ve hatta mizacımıza kadar pek çok özelliğimizde hatırı sayılır bir etkileri vardır.

Teknolojinin sunduğu imkânlar sayesinde, son yıllarda genetik alanında çarpıcı gelişmeler yaşanıyor. Anne karnında yapılan taramalar birçok genetik bozukluğun teşhis edilmesini sağlıyor ve ebeveynlere seçenekler sunuyor. Araştırmacılar kanserin ve çeşitli hastalıkların genetik altyapılarını temel alan tedaviler üzerinde çalışıyor. Hastalık genlerinin kesilip atılmasını ya da düzenlenmesini içeren yeni yöntemler –her ne kadar şu an emekleme döneminde ve biraz tartışmalı olsa da– daha sağlıklı bir insanlığa giden bir yol vadediyor.

Tıpta böyle bir devrim yaşanırken, genetiğin temel kavram ve mekanizmalarını anlamak giderek daha fazla önem kazanıyor. Gen, genom, kromozom ve DNA nedir? Genetik bozukluk ve hastalıklar nasıl aktarılır? Bunları ve başka hastalıkları “gen tedavisi” aracılığıyla iyileştirmek mümkün mü? Genlerine müdahale edilerek “tasarım bebekler” üretilebilir mi? Bu müdahalelerin ahlaki içerimleri nelerdir?

Hem tıbbi genetikçi hem de genetik patolog olan Edwin Kirk, bu kitapta bir yandan genlerin incelikli işleyişini açıklarken, bir yandan da genetik bozukluk ve hastalıklardan etkilenen insanların dokunaklı hikâyelerini aktarıyor. “İnsan genetiğinin hikâyesi insanların hikâyesidir,” diyen Kirk, bize genetiğin soyut bir araştırma alanı olmanın ötesinde, etten kemikten insanların kaderleri açısından belirleyici olabilen son derece insani bir alan olduğunu gösteriyor.

2 Beğeni

Metis Bilim serisi 50.kitabına ulaştı.

Bu sefer bitkibilim kitabı geldi. Seri ilerledikçe çıkan kitaplar daha güzelleşiyor bence.

2 Beğeni

48.'ye 46. tekrar yazılmış. 48. Charles Darwin Kaya Midyesi ve David Bowie Örümceği - Stephen B. Heard, 51. kitapta

1 Beğeni

Modern fiziğin en ilginç konularından biri olan kütleçekimin etkilerini her an hissediyoruz ama üzerinde pek durmuyoruz. Onu daha ziyade –Newton’ın kütleçekim kuramının açıkladığı gibi– havaya atılan bir cismin yere düşmesine neden olan bir “kuvvet” olarak hayal ediyoruz, oysa Einstein’ın genel görelilik kuramı bambaşka bir evren modeli sunarak gerçeğin öyle olmadığını gösterdi.

Peki kütleçekim tam olarak ne ve genel görelilik kuramının doğru söylediğini nereden biliyoruz? Ron Cowen bu soruların cevabını verirken bizi bilimin en heyecan verici dönemlerinden birinde kısa bir yolculuğa çıkarıyor. Einstein’ın genel görelilik kuramını geliştirme süreciyle başlayıp 1919 yılındaki güneş tutulmasında kütleçekimin ışığı büktüğünün teyit edilmesiyle ivme kazanan, yakın geçmişte de kütleçekim dalgalarının ilk defa tespit edilmesi ve bir kara deliğin ilk defa görüntülenmesi gibi çarpıcı gelişmeleri kapsayan bir dönem bu.

Cowen kütleçekim hakkındaki mevcut bilgimize varma sürecimizi anlatırken, uzay-zamanın eğilip bükülebilen ya da kısalıp uzayabilen esnek dokusunu; içlerine düşen hiçbir şeyin –ışığın bile– kaçamayacağı kozmik obruklar olan kara delikleri; devasa kütleli cisimlerin hareketleriyle oluşan ve uzay-zamanı gerip sıkıştırarak titreşimler oluşturan kütleçekim dalgalarını; kütleçekimi kuantum mekaniği temelinde anlama çabalarını ve tüm bunların araştırılmasını mümkün kılan teknolojiyi yalın bir dille açıklıyor.

Metis Bilim 56 :

İnsan Nedir? Doğal Tarihimize Bir Bakış - William B. Irvine

Kimiz ve neyiz biz? Bu sorunun cevabı, diyor felsefeci William B. Irvine, kime sorduğunuza göre değişir. Evrimsel biyologlara göre Homo sapiens türünün bir üyesi, mikrobiyologlara göre bir grup hücre, genetikçilere göre genlerin kontrolünde olan bir organizma, fizikçilere göreyse her birinin geçmişi çok eskilere dayanan bir grup atomdur insan. Bu cevapların hiçbiri tek başına yeterli değildir, ama tıpkı bir yapbozun parçaları gibi, bir araya geldiklerinde anlamlı bir tablo ortaya çıkarırlar.

Multidisipliner bir yaklaşımın ürünü olan bu kitapta Irvine, insanı iç içe geçmiş çeşitli kimlikleriyle ele alarak insan yapbozunun bütünlüklü bir resmini ortaya koyuyor. Bunu yaparken de, yeryüzünün devasa hayat ağacındaki ve evrenin akıl almaz ölçüde uzun tarihindeki mütevazı yerimizi görmemizi sağlıyor.

“Kim ve ne olduğunuz, nasıl var olduğunuz konusunda daha fazla şey öğrenince, dünyaya bambaşka bir gözle bakmaya başlayacağınızı umuyorum. Varlığınızın belki de tek bir kere olacak nice olayın gerçekleşmesiyle mümkün hale geldiğini de fark edeceksiniz: Bunun için yıldızların patlaması, Dünya’ya 4,5 milyar yıl önce bir gezegenin ve 66 milyon yıl önce bir asteroidin çarpması, mikropların mikropları yutması, Afrika savanasında iklimin değişmesi ve elbette doğrudan atalarınızın karşılaşıp çiftleşmesi gerekti. Varlığının nasıl da zorunsuz olduğunu anlayınca, insan bu evrenin bir parçası olduğu için ister istemez kendini şanslı hissediyor.”

2 Beğeni

Metis Bilim 58:
Derimizin Olağanüstü Yaşamı - Dış Yüzeyimize Yakından Bir Bakış - Monty Lyman

En sıradışı organımızı baştan aşağı inceleyen bu çalışma, deriye yazılmış bir aşk mektubu. Kitapta deriyi bir prizma olarak kullanarak farklı zaman ve mekânlara bir bakış atacağız; antik tarihten bilimin geleceğine, Papua Yeni Gine’de timsaha tapan insanların zarif dövmelerinden Miami Plajı’ndaki güneşperestlerin derilerindeki değişimlere uzanacağız.

Önce deriyi fiziksel açıdan katman katman inceleyeceğiz. Ardından beslenmemizin cildimizi etkileyip etkilemediği, cildimizi nelerin yaşlandırdığı ve güneş ışığının ne kadarının fazla olduğu gibi soruları, gerçek ile efsaneyi birbirinden ayırarak ele alacağız. Bu sorulardan yola çıkarak, dokunma kaynaklı acı ve keyiften, stresin cilt üzerindeki etkilerine kadar, deriyle zihni birbirine bağlayan merak uyandırıcı konuları inceleyeceğiz.

Deri ile zihin yakın arkadaştır ve başka hiçbir organ psikolojik açıdan bu denli önem taşımaz. Derimizin başkaları tarafından nasıl algılandığı –veya buna ilişkin kendi fikrimiz– zihinsel sağlığımızı etkileyebilir. Dış yüzeyimize yaptığımız yolculuğun son kısmında, deriyi toplumsal bağlamda ele alacağız. Deri bizi birleştirir: İnsan, başkalarıyla iletişim kurmak için deriyi kalıcı olarak işaretleyen ve dövme yapan tek canlıdır. Öte yandan, deri bizi ayırır: Deri rengi ve “kirletici” cilt hastalıkları toplumları bölerek, insanlık tarihinin gidişatını değiştirmiştir. Sonuç olarak, insan derisi fiziksel varlığının çok ötesindeki etkileriyle felsefe, din ve dil üzerinde iz bırakmıştır.

— Monty Lyman

İÇİNDEKİLER

Yazarın Notu
Giriş

1 İsviçre Çakısı Gibi Bir Organ: Derinin Katmanları ve İşlevleri
2 Deride Bir Safari: Akarlar ve Mikrobiyom
3 Ne Yersen Osun: Deriyle Bağırsak Arasındaki İlişki
4 Işığa Doğru: Deri ve Güneşin Hikâyesi
5 Derinin Yaşlanması: Deri Kırışıklıkları ve Ölümlülüğe Karşı Mücadele
6 İlk Duyu: Derinin Mekaniği ve Dokunmanın Büyüsü
7 Psikolojik Deri: Deriyle Zihnin Birbirlerini Biçimlendirişi
8 Toplumsal Deri: İşaretlerdeki Anlam
9 Bizi Ayıran Deri: Toplumsal Organımızın Karanlık Yönü: Hastalık, Irk, Cinsiyet
10 Manevi Deri: Derinin Düşünceyi Biçimlendirişi: Din, Felsefe, Dil
Sözlükçe
Teşekkür
Notlar
Görsel Listesi
Dizin

https://www.metiskitap.com/catalog/book/37385

2 Beğeni

Cansız nesnelerden tamamen farklı olduğunuzu düşünebilirsiniz, ama sonuçta bizim bedenlerimiz de evrende var olan elementlerden oluşuyor. Eğer 70 kg iseniz, 10 kg kömür oluşturacak kadar karbon, bir tuzluğu dolduracak miktarda tuz, birkaç yüzme havuzunu dezenfekte edecek ölçüde klor ve 7,5 santimlik bir çivi üretmeye yetecek kadar demir taşıyorsunuz demektir. Peki bu elementler nereden geldi ve bizi nasıl oluşturdu?

Evrendeki tüm maddenin –çevremizdeki ve içimizdeki her şeyin– nihai bir doğum günü var: Büyük Patlama. Dan Levitt, atomlarımızın Büyük Patlama ile başlayan uzun yolculukları sırasında nasıl yıldızlara dönüştüklerini, gezegenimizin biçimlenmesini sağladıklarını, ardından bu cansız atomların hayret verici şekillerde birleşerek nasıl canlılığı yarattığını ve nihayetinde bizim ortaya çıkmamızı mümkün kıldığını, dahası bedenlerimizin hücrelerimizdeki muazzam mekanizmalarla tabaklarımızdaki yiyecekleri nasıl bize dönüştürdüğünü anlatıyor.

Ama yaşamın hikâyesi olduğu kadar, onun sırlarını çözme yolunda önemli adımlar atmamızı sağlayan biliminsanlarının da hikâyesi bu – kıran kırana rekabetlerin, takıntıların, hayal kırıklıklarının, ani aydınlanmaların ve elbette safi tesadüflerin önemli bir yer tuttuğu heyecanlı bir bilim tarihi anlatısı.

Usta bir hikâye anlatıcısı olan Levitt’in akıcı bir dille kaleme aldığı bu kitabı bilime ve bilim tarihine meraklı tüm okurlarımızın severek okuyacağını umuyoruz.

İÇİNDEKİLER

Giriş: Hesabınızda 1942,29 Dolar Var

I. Macera Başlıyor

1 Doğum Gününüz Kutlu Olsun:
Zamanın Başlangıcını Keşfeden Papaz
2 “Ne Tuhaf”: Gözün Asla Göremeyeceği Şeyler
3 Harvard’ın En Başarılı Adamı:
Yıldızları Görme Şeklimizi Değiştiren Kadın
4 Şükredilecek Felaketler:
Kütleçekim ve Tozdan Bir Dünya Yaratmak

II. Yaşam Başlasın!

5 Tozlu Kartopları ve Uzay Kayaları:
Tüm Zamanların En Büyük Tufanı
6 En Meşhur Deney: Yaşamsal Moleküllerin
Kökeninin Peşinde
7 En Büyük Gizem: İlk Hücrelerin Muammalı Kökeni

III. Güneş Işığından Tabaklarımıza

8 Işıkla Gelen Güç: Fotosentezin Keşfi
9 Şans Yaver Gidince: Okyanus Köpüğünden
Yeşil Gezegene
10 Tohumlar Ekiliyor: Bitkiler ve Yoldaşları
Varoluşumuzu Nasıl Mümkün Kıldı

IV. Atomlardan Bize

11 Her Şey Onlara Bağlı: Yaşamak İçin
Ne Yemek Lazım?
12 Göz Önünde Saklı:
Genetik Tasarımımızın Keşfi
13 Elementler ve Diğer Şeyler:
İçimizde Gerçekten Ne Var?

Sonuç: Ne Kadar da Uzun ve Acayip
Bir Yolculuk Oldu

Teşekkür
Notlar
Kaynakça
Dizin

4 Beğeni