Okuduğunuz En İyi Bilimkurgu Hangisi?

Bilimkurgu Sohbet Grubu’nda “En İyi Bilimkurgu Romanı Turnuvası” başladı. Turnuva çetin geçecek belli. Geçen yılki en iyi bilimkurgu filmi turnuvası çok çekişmeli ve eğlenceliydi.

2 Beğeni

Keşke en iyi bilimkurgu yazarı anketi seçilseydi dediğim bir organizasyon. :smiley: İlk grubun ön elemesi başladı bile. Bilimkurgu okumak ve öneri almak isteyenlerin çokça kitap almasına vesile olacak bir yarışma.

2 Beğeni

2001: Bir Uzay Destanı benim için ilk sıradır. Sonsuzluğun Sonu ise onu takip eder.

1 Beğeni

Finalde yarışacak 50 roman

1 Beğeni

Tamam yeni kitapların çoğu ülkemizde basılmıyor ama

Dünyalar Savaşı, Frankenstein, Doktor Moreau’nun adası, Zaman Makinesi, Maymunlar Gezegeni, Biz, Görünmez Adam, Denizler Altında 20 Bin Fersah, Ay’a Yolculuk, Dr Jeckyl ve Bay Hide

en iyiler anketinde olabilecek kitaplar değil bence. Öncü olan bu eserlere kaldıramayacakları anlamlar yükleniyor sanki. 21. Yüzyılda yazılan gözde eserlerle karşılaştırınca bu saydığım eserler oldukça basit kalıyor. Edebiyat geliştiği için bu da oldukça normal bir durum.

Sineklerin Tanrısı da sadece distopya öğeleri içeriyor diye listeye alınmış sanırım. Pek bilimkurgu olduğunu düşünmüyorum açıkcası bu kitabın.

6 Beğeni

Kesinlikle bilim kurgu değil.

2 Beğeni

Bilimkurgu diyince insanın aklına hep fizik ve astronomi bilminin kurgusu geliyor ama sosyoloji temelli bir kurgu da istenirse bilimkurgu kategorisine konabilir.

Öte yandan örneğin Marslı romanı ile Jose Saramago Körlük romanı hangi “bilimkurgu ortak noktasıda” toplanıp kıyaslama yapılacak, “birinin birinden şu yüzden daha iyi bir bilimkurgu olduğunu düşünüyorum” denebilecek cidden merak ediyorum. Eğer bir şekilde bu denmeyecek ise bu malesef boş goygoydan öteye gitmiyor. Okuduklarına tıklayıp geçiyorsun, haliyle “en çok hangi kitaplar okunmuş” turnuvası oluyor.

Birkaç sene öncesine kadar aynısını diziler için yapmışlardı. Aman Allahım 745.985.533’üncü “Sandıkları terk etmeyelim zaaaa xdxdxdxd” espirisi yapandan tut, “Şu koydu, bu geçirdi” diyene kadar sığ bir ortam vardı. O zaman çıkmıştım o facebook grubundan. Bu da böyle bi anımdır.

5 Beğeni

O kadar haklısınız ki. Uzun zamandır bende böyle düşünüyorum. Bazen çok fazla klasik bilimkurgu okuyorum, sonrasında modern bir bilimkurgu okuyunca bir gözlerim açılıyor. Heyecanlanıyorum.

1 Beğeni

Klasik ya da kült yaftası yapıştığı anda kitabın kutsal kitap değeri görmesine ben de karşıyım. Sadece bilimkurgu değil diğer tür klasiklerin de abartıldığı kadar iyi şeyler içerdiklerini göremiyorum ben. Sefilleri okurken dramdan o kadar daraldım ki bittiğinde bir kaç sene klasik okumadım. Özellikle rus yazarlardan Çehov haricinde kitaplığımda bi̇le bulundurmuyorum. Hala da uzak duruyorum. Keşke ben de herkes gibi sevebilsem ama olmuyor.

2 Beğeni

Yazılanların çoğu kısmına katılıyorum. Klasikler dönemine göre düşünülerek okunmalıdır. Şimdi ile karşılaştırmak çok doğru olmaz. Bilim kurgu birbiri ardına tuğlalar konarak inşa edilmiş bir alan. Wells’ler Verne’ler yolu açmış, Clarke’lar Asimov’lar zirveye çıkarmış, Lem’ler Ursula’lar derinlik ve saygınlık kazandırmışlar. Modern yazarlarsa hem teknolojinin geldiği nokta, hemde yollarında ışık tutanlar sayesinde bambaşka boyutlara ulaştırmakta. Ama klasiklere kutsal kitap gözüyle bakılması da doğru değil. Başka alanlarda belki bir nebze olabilir ama bilim kurgu açık ve eleştirel olmalıdır. Çünkü söz konusu bilim.

Her yapıt eleştirilebilir olmalı, yoksa bir anlamı olmaz. Örneğin Jack London Adem’den önce kitabı bilimsel yönden oldukça hatalı olduğunu artık biliyoruz ama kitap zamanına göre gayet başarılı. Zamanına göre başarılı olması eleştirilemez kılmamalı, sonuçta günümüz bilgileri ışığında içeriği çok da doğru ve tutarlı değil. Yine Wells’in eserleri günümüze göre basit kalıyor ama çok iyi fikirler mi? Evet. Yahut Verne’ün kitpları çok güzeller, çok eğlenceliler, harika maceralar ama bilimsel yönleri tartışılır. Bunun gibi örnekler çoğaltılabilir. Bu konuyla ilgili en bariz örneğimse Arthur C. Clarke’dan gelir her zaman. Clarke Kara Güneş isimli kitabını yazar ve çok da beğenilir. Zamanla Clarke kitabı tekrar değerlendir ve geçen zaman, gelişen teknoloji ışığında yetersiz ve basit kaldığını düşünerek güncellemeye gider ve muhteşem bir eser olan Şehir Ve Yıldızlar kitabını yazar. Yani Clarke bile kendi eserini eleştirip, güncellerken; bizim 1900’lerin başında yazılmış eseri en iyi olarak nitelendirmemiz çok doğru olmaz. Saygı duyabiliriz, bu temel taşlarından diyebiliriz ama söz konusu bilim kurgu ise, yani bilim ise bu kadar gelenekçi olmamalıyız bence. Tabi ki Dune ve vakıf gibi, Clarke’ın pek çok eseri gibi diğer bazı yazarların eserleri gibi çok çok ilerici, harika eserler var ama daha iyileri de yazılabilir ve yazılacaktır da. Bilim kurgu söz konusu ise, yeni bir kitabı da çok sevdiyseniz, o da sizin en iyiniz olabilir. Çünkü bilim ilerleme üzerine kuruludur. Umarım yeterince ifade edebilmişimdir anlatmak istediklerimi. Saygılarımla.

14 Beğeni

Bayıldım bu irdelemeye

6 Beğeni

Hadi bakalım. İyi olan kazansın

7 Beğeni

Finali ile ters köşe yapan Maymunlar Gezegeni

1 Beğeni

Benim için sol kulvardan Çocukluğun Sonu ve Dune gelir, sağdan ise Cesur Yeni Dünya ve Solaris. Nihai olarak benim şampiyonum Çocukluğun Sonu olurdu. Yalnız sol taraf şampiyonlar ligi resmen.

2 Beğeni

güzel bir toparlama olmuş elinize sağlık

benim modern hatta modernin de devri geçti galiba postmodern bilimkurgu ile ilgili ciddi problemlerim var, ya çerezlik hollywood aksiyon film tadında okuyorsun ve unutuyorsun yada o kadar karmaşık ki anlaşılmasın, okuyanlar kendini aptal hissetsin tadında kitaplarla karşılaşıyorum.

bana göre çerezlik olanlara örnek olarak son dönemin popüler kitabı Karanlık Maddeyi sayabilirim mesela; akıcı evet ama o kadar, paralel evren teorisinden çıka çıka bireysel bir dram çıkmış ki paralel evrensiz binlerce örneği var… sonra değiştirilmiş karbon serisi, harika bir fikri almışsın; zihinlerin kopyalanabilmesi, neler çıkar hikayeden psikolojik sosyolojik felsefik hatta en çok teolojik açılardan, o fikir ucuz bir aksiyona dönüşmüş… benim için büyük hayalkırıklığı yine makinelerin dini olsaydı fikriyle yola çıkmış ama altında kalmış bir kitap Gece Oturumları, yazarın yeni kitabına bakmadım bile…

2.kategori anlaşılmaz kitaplar başka bir hikaye, ödüllü Adalet serisi; evet beğendim ama hala kim kimdir neyi kim niye yaptı emin değilim, Rosewater; ödüllü yine ama o kadar eklektik anlatılıyor ki herşey kayboluyorsunuz, bir başka ödüllü seriyi inatla okumaya devam ediyorum hala, makinelerin savaşı… ilk kitabın 200.sayfasındayım konuyu sormayın bilmiyorum, genelde bu anlaşılmayan dediklerim cinsiyetsiz toplum tasarılarından yürüyorlar ve bir o anlaşılsın istiyorlar sanırım, belki de problem çevirilerdir bilmiyorum

yenilerden en beğendiğim expanse ki yayınevi gazabına uğradı sonra 3 cisim onun da devamı gelcek mi bilmiyoruz, bir de John Scalzi`yi seviyorum biraz, Mekanik enteresan bir kitaptı umarım devamı basılır, Kurma Kız yine etkilemişti beni, Halka serisi belki biraz

bilimkurgunun klasik olup olmaması çok tartışmalı bir konu, klasik bir anlamda eskimeyen demek, bilimin eskimemesi bilimin anlamına ters zaten, bilimkurguyu çağdaşlarından öne taşıyacak ve klasik olmasına yol açacak olan bilim-insan, bilim-toplum, bilim-kültür ilişkilerinde de anlatacak bişeylerinin olması, burda sayılan birçok klasik eser hala bu yönleriyle aklımda yer eder, içerdikleri yanlışlığı kanıtlanmış bilimsel dayanaklarına ve şimdi hantal gelen teknolojilerine rağmen…

türde geçmişte çıkmış ve yeni çıkan hemen herşeyi okuyor olsam da sanırım ben güncel bilimkurgu için biraz eski kaldım :pensive:

13 Beğeni

Kesinlikle aynı şeyleri düşünüyoruz modern bilimkurgu konusunda. Olmuyor, olamıyor bir türlü sevemiyorum yeni bk eserlerini. Robert Charles Wilson’ın Dönüş serisi ve Üç Cisim Problemi nispeten sevdiğim ve özgün olduğunu düşündüğüm işler ama bahsettiğiniz diğer eserler hakkında sizinle aynı fikirdeyim.

İyi demişsiniz, içimden geçenleri dökmüşsünüz resmen :slight_smile:

1 Beğeni

Teşekkür ederim. Söylediklerinize katılmakla beraber, postmodern kısmını tam isabet olarak nitelendiriyorum. Aslında bilim kurgu eserlerinde ‘modern klasik’ diyebileceğimiz eserler çok dikkat çekici ve türe başarısını getiren eserler. 2. Dünya savaşı sonrası ve bilimin gelişimi ile şekillenmiş, insanlığın aya ulaşması rüzgarları etkisinde ve aya yolculuk sonrasında son hallerini almış bir dönem olarak değerlendirebiliriz diye düşünüyorum. Bu dönem hala ‘bence’ bilim kurguda zirve. Devamında yine pek çok eser ve yazar dikkat çekiyor (ki aslında dilimize çevrilme konusunda en zayıf dönemlerden birisi de bu dönem. Gene Wolfe, kültür serisi ilk kitabı falan bile yeni çevirildi, David Brin’in sadece tek eseri çevrildi vs) ama yeni dönemlere yaklaştıkça, istisnalar hariç, kayıplar yaşanmıyor değil. Söylediklerinizi tekrar etmeme gerek yok ama şunu eklemek istiyorum, beğenilme ve endüstriyel kaygılar malesef çok etkilemekte yeni eserleri (ki pek çok alanda da bu sıkıntı var aslında). Bilim kurgu ya da fantastik edebiyat boyutundan bakarsak; bu türler kendi okur kitlesine sahiptir. Lakin son dönem, ticari kaygılarla çok satanlardan olma çabası sezmemek elde değil. Bu yeni okur kitlesi edinirken, türe daha sadık okurların yönünü daha da eskilere döndürmekte.

Aslında modern bilim kurguya ben de çok yakın değilim, fakat üç cisim problemi, yaşlı adamın savaşı gibi kitaplar beni biraz ısındırdı. Tüm bunlara rağmen Clarke yahut PKD tadını da hiçbirisinin veremediğini itiraf etmem lazım. Şu an yazılan çoğu kitapta malesef tür sadece bir araç haline gelmekte. Umarım bir an önce değişikliğe uğrar bu durum, çünkü dediğimiz gibi, bilim gelişme ve yenilenme üzerine kuruludur. Bu taşları daha yukarılara koyacak, ciddiyetle yaklaşacak ve yazılanların daha da iyisini yazacak yazarlara gereksinim var.

Bu arada Adalet serisini henüz okumadım, okumak istediğim serilerden birisi fakat sanırım biraz harf ve yazım hataları can sıkıcıymış. Bir de anlatım da dediğiniz gibiyse, biraz daha ertelememde fayda var sanırım :slight_smile:

2 Beğeni

Benim için soldan Çocukluğun Sonu veya Dune sağdan ise Mülksüzler gelir.

2 Beğeni

Bende Metro serisi demek istiyorum. Çünkü başka hiçbir bilim kurgu romanında bundaki kadar derin işlenmemiş mistisizm. O karanlık ortamda kendi kafalarında ürettikleri mistik dinler ve canavarlar her şeye bedel. Bak metro deyince yine tüylerim diken diken oldu. Tekrar okuyasım geldi.

1 Beğeni

Dönem dönem bu konuda fikirlerimde değişiklik olabiliyor. Belki bu durum o ara okumak istediğim kitaplar nedeniyle olabilir.

Şu dönem uzay operası veya askeri bilim kurgu olarak adlandırılan kitaplar okuduğum en iyi bilimkurgu kitapları değerlendirmesi yaptığımda öne çıkıyor.

Yıldız Gemisi Askerleri
Bitmeyen Savaş
Scalzi Sendrom dışındaki kitapları
Enginlik Serisi
ve Tanrı’nın Gözündeki Zerre

4 Beğeni