Bunları neden yazıyorum bilemiyorum ama bir tür dertleşme veya ağlaşma diyebilirsiniz. Elin adamları kocaman kocaman listeler yapıyorlar. Ellerinde gerçek istatistikler var. Mesela bizde en çok satan romanlar istatistiğini tutan bir kurum var mı? Varsa da ben bilmiyorum. Ya da hangi kitabın kaç baskı yaptığı ve satışlarında hangi rakamlara ulaştığı hakkında bir bilgi de yok sanıyorum.
Tamam çok satanların iyi olduğu veya çok baskı yapan kitapların çok beğenildiği diye bir kanaat yok. Yine de okumak istediğim bir kitabın satış bilgileri hakkında bir fikrim olsun isterim.
Türk gibi başla İngiliz gibi devam ettir Alman gibi bitir demişler. Benimde geçen yıl başlattığım Türk romanları listelemesi vardı. Mükemmel bir liste değildi ama öylesine hazırlanmış bir liste de değildi. üzerinde çalışmıştım. Sanırım beş ya da altı arkadaş katıldı ve unutulanlar arasında yerini aldı. Geçenlerde de 2020 Öykü Seçki̇si̇ Elemeleri̇ diye başka bir girişim daha başlattım. Excel de tablo hazırladım ve kaç öykü yayınlanmış kaç arkadaş katılmış gibi bilgileri işlemiştim. Oda öylece kaldı. Kimbilir belki bizlerde de böyle ciddi listeler yapılmaya başlar. Neyse gecenin bir saatinde öylesine içimi dökmüş oldum. İyi geceler…
İnsan gözüne ne hoş geliyorsa, neyden hoşlanıyorsa onu okusun. Böyle listeler anlamsız geliyor bana.
Ben de bu fikre katılıyorum. Kimilerince kişisel gelişim olarak da değerlendiriliyor, belki de ondan dolayı bu tarz listeler oluşturuluyor. Ben bu noktada kişisel gelişim kavramının bizlere yanlış öğretildiğini, belki de aşılandığını, düşünüyorum. Kişisel gelişimi kişinin kendine kattıkları olarak yorumlamak gayet mümkün; ama bir noktanın kaçırıldığını düşünüyorum. Okuduğum bir yazı benim ufkumu genişletmişti. İzin verirseniz oradan derlediğim düşünceleri aktarmaya çalışayım.
Kişisel gelişim kişinin kendisiyle olan mücadelesi benim gözümde. Yaşam boyunca kişinin kendini tanırken isteklerini belirlemesi; bu istekleri neden/nasıl ve kimlerden/nerelerden talep edebileceğini farketmesi. Bunun yanında kazanımlara dair bir yanılgının da olduğunu düşünmeye başladım son zamanlarda. Bir şeyler öğrenmek, edinmek tabii ki önemli ancak kişi kişisel gelişimi kendine bir değer katma olarak yorumladığı zaman yanılgılar yaşaması mümkün. Daha sağlıklı olan ve kişisel gelişim konseptine hizmet eden en önemli şeylerden birisi kendine değil dışa katabileceğin değerler bütünü.
Dolayısıyla nereden ne öğrenebilirsek bu bir kazanımdır; ancak her zaman kişisel gelişim anlamına gelmez diye düşünüyorum. Bu tarz listelere bakmak güzel oluyor. Ben çokça kitap keşfettim bu şekilde; ancak bu gezintileri bir gereklilik çemberinde yapmamak önemli. Aksi halde kişi kendini çok fazla sınırlandırmış oluyor. Tuzak, kişinin bir şeylere yetişemediği ve tanımlayamadığı bir güç tarafından sürüklendiği hissi, dediğimiz şeyin içerisine çekiyor.
Aslında bu başlık bana ne kadar cahil olduğumu öğretti. Aynı yazarları ve türleri okudukça yeni okumak istediğim tek şeyler onların yeni kitapları olmuş. Önerilerinize açığım dostlarım.