Sena selamlar;
Şımartıyorsun bak beni. 
Vallahi o kısmı öyküye, özellikle senin için ekledim, ama hınzırlık yapıp genci hapiste şişlettim. Bir nevi katil oldum senin yüzünden yani, cinayet işlettirdim öykümde.
Öykü amacına hizmet ettiyse ne mutlu. Renk kattın sayfama Sena. Çok teşekkür ediyorum sana.
Sevgilerimle…
Est. Bana hissettirdiğini söylüyorum sadece. 
Bu kısma çok güldüm. 
Benim için kavga edecek erkekleri düşünürdüm ama öyküde cinayet işlettirecek ilk kez başıma geldi. Hafif hoşuma da gitti. 
Sağ ol walla.
Unutmamışsın yorumlaşmamızı, çok zekice olmuş bu dokunuşun.
Tekrar eline sağlık,
Görüşmek üzere,
Sena
Ebuzer merhaba 
Çok çok keyif aldım öykünden.
Girişteki karakterlerin, diyalogların çok eğlenceli. Alfred’e geçtiğin kısım ise başka bir kapı ve iyi bir doyurucu.
Hayırların şere dönüşü ve kullanımı zekice.
Bu bir öyküden çok, romanın bir bölümü gibi geldi bana. Alfred o kadar oturmuş bir karakter çünkü.
Temaya bakış açın da ince, ironik ve oldukça hoş.
Sonraki öykülerini heyecanla bekliyorum.
Görüşürüz
Gaye merhaba;
Hoş geldin şeref verdin. 
Öyküyü beğenmene çok sevindim.
Belki de Alfred’in insan vücudundaki macerası, ironik ve mizahi bir dille başka bir öykünün konusu olabilir. Bakalım.
Yeni öykülerde görüşmek ümidiyle. Esen kal…
Merhaba,
Anlatımınız gerçekten kuvvetli Ebuzer Bey. Genelde ilgi çekici konularla haşır neşir oluyorsunuz. Özellikle şeytanların tedirgin olduğu ve işsiz kaldığı kısımlar beni düşündürttü açıkçası. Bir an durup, kafamda yazdıklarınızı düşündüm. Gerçekten insanoğlunun ne kadar da şeytanlaştığını gözlemledim.
Kırmızı ışık ve kota olayları keza aynı şekilde metin içerisinde olması gereken yerlerdeydiler. Benim sadece küçük bir kişisel eleştirim olacak,
Bu tür cehennemvari ya da şeytanlık dolu çalışmalarda mizahi ya da yerel anlatımları pek benimseyemiyorum ben. Tamamen mizahi amaçla yapılan bir kurgu olsa bu kadar rahatsız olmam belki ve metnin akışına bırakırım kendimi fakat bu tür bir evren ve gelişen fantastik olaylar eşliğinde okuduğum zaman yer yer kopmama neden oluyor bu durum. Bu yüzden şeytanların daha resmi ve duygusuz olması benim ilgimi çekerdi. Tabi belirttiğim gibi bu benim kişisel görüşüm ve bu da sizin yorumlama şekliniz.
Kısaca, öykünüzün genel havasını beğendiğimi söylemeliyim. Önümüzdeki ay görüşmek üzere, kendinize iyi bakın.
Merhaba Ebuzer ne güzel bir hikaye kurmussun. Şimdi o çocuğun kulağına şeytan üflemekte yerden göğe haklıydı. Gerçi bizim seytan puan toplamak için bunu yapsa da büyüklerin bu tutarsızlıkları beni de hep cileden çıkartmıştır.
"Hoş geldiniz hocam, şerriniz bol olsun,” bayıldım. Ve tabii sonrasındaki isim buluşlar, şerlerin zavallı şeytanların elinden insanlara gecmesi. Buyuklerin hep söylediği bir soz vardır “Simdiki insanlar şeytan olmus, seytan ne yapsın?” valla oyle sen anlatmışsın işte.
Duş gücüne sağlık.
Dilek
Hoş geldiniz öyküme: ) teşekkür ederim güzel yorumlarınız ve yapıcı eleştirilerinizden ötürü.
Bu öyküde tamamen aynı yerde buluşamamizin sebebi bence ikimizin farklı türlere gönül vermesinden kaynaklanıyor. Ama seçkinin bir güzel yanı da bu. Farklı edebi türleri aynı gemide yol aldırıyor.
Gorusmek üzere, iyi bakın kendinize. Sizin öykünüzde buluşuruz…
Dilek merhaba;
Öyküyü beğendiysen ne mutlu. Renk kattın naif yorumunla. Çok teşekkür ederim.
Esen kal gorusmek üzere…
Merhabalar @ebuka
Seçkinin okuduğum öyküleri (kendi öykülerim de dahil) hep dram türünde. Bunun tek istisnası senin öykülerin sanırım; mizah yönü güçlü, insana tebessüm ettiren türden genelde.
Bazı öyküler de yorucu olabiliyor. Ve yine aksine senin öykülerini okumak kolay, yormuyor. Cümleleri sürekli başa sarmak zorunda kalmıyorum.
Sevgilerle
Haluk merhaba;
Evet, mizahı seviyorum. Dram türünde yazdığım öykülerim olsa da, bu platforma genellikle mizahın biraz daha ön plana çıktığı öykülerle katılmayı tercih ediyorum. Seçkide sevgili @Senaa nın da mizah yönü kuvvetli öyküleri var.
Zaman ayırdığın için teşekkür ederim. Güzel yorumun beni mutlu etti. Çok selamlar…
@ebuka Selam,
Yine çok komik bir öykü. Onun dışında zamanı çok iyi tahlil edip çok güzel anlatmışsın abi. Her öykünde bu kara mizahın, bu akıcı, oturmuş üslubun yanında ben çok yaratıcı da biz zihin görüyorum. Çok beğeniyorum. 
Kalemine sağlık.
Bu Cin Osman bir yerde bir sendikanın paralarını yiyip vergi de kaçırıyordur kesin. 
Ben dedim herhalde bir süre sonra adam her şeyi bırakıp imana gelecek, camiye gidecek, hepten kaybedecek Alfred. Neyse, öyle olmadı. Ha bir de benim bir kuzenim var; yakında oğlu olacak. Adını Can koyacaklarmış. Bu güzide öyküye yaptığım naçizane yoruma şu şekilde son vermek istiyorum:
Herkes Can’ın büllüğünü yesin!
haha 
Öykü kadar keyifli bir yorumdu Kasvet. Biliyorum programın yoğun. Buna rağmen vakit ayırıp okuduğun ve yorumlarını paylaştığın için çok teşekkür ederim. Bu arada Can kardeş teşrif etsin bakalım dünyaya. Büllük meselesini hallederiz.
Görüşürüz, iyi bak kendine…
@ebuka hocam selamlar! Öncelikle nasılsınız, iyisinizdir umarım. Öykünüz okuması çok keyifli parodinin hakkını veren eleştirelliğiyle de ön plana çıkan güzel bir öykü. Detaylar çok hoş öncelikle. Şeytan isimleri yabancı olsa da semavi dinlerdeki kozmolojiye uygun bir şekilde iblis anlatısı mevcut. Organlarla işlenen günahlara göre görevlendirilen iblis kümeleri bu sebeple hoşuma giden bir detay oldu. Diğer yandan “şer” kelimesi üzerinden kurulan espriler oldukça eğlenceli, insanların kötülük için şeytanlara ihtiyaç duymaması detayı ise resmen günümüz ve yakın geçmişimize güzel bir gönderme. Onun dışında Kerkinson ismine aşırı güldüm diyebilirim, taciz vakalarına vurulan sille de cabası tabii ki. Mizahı hem bir eğlence vasıtası hem de bir eleştiri silahı olarak kullanmanız takdire şayan. Kurgulanan evren ve Emre’nin babasının muzırlığı da tam bizim topluma ait, tıpkı baklavacılarının yaptıkları gibi 
Umarım daha çok okuruz böyle öykülerinizi. Emeğinize sağlık 
Buraya sizin için bilim kurgu komedi türünde yazdığım “Galaktik Metrobüs” öyküsünü bırakıyorum. Umarım siz de okurken eğlenirsiniz
https://sahirblogdergi.wordpress.com/2019/04/03/galaktik-metrobus/
@Duskalem merhaba;
Galaktik Metrobüs’ü okurken tabiri caizse yarıldım. 
Tam benlik bir öyküymüş. İsim buluşları, göndermeler vs. çok güzel. 
Kalemine sağlık.
Yalnız nasıl geldim ben buraya. Mevzubahis benim öykümken senin öykünü övmeye nasıl başladım? Düşündürücü, bir komplo seziyorum sanki.
Teşekkür ederim Emre öykümü okuduğun ve de geri dönüş sağladığın için. Sayfama her zaman beklerim. Sağlıcakla kal.
Hocam valla ben bir şey yapmadım 
Komplo falan yok, varsa NS-84TUR alsın çeksin beni içine
Aktarmak istediğiniz nedir ne değildir bilemem ama ben olurken sürekli gülümsedim. Hatta hayırsızsın esprisine baya güldüm. Öykünün mekaniği konularını bilmiyorum ben. İçimden geldiğince yazıyor ve okuyorum o yüzden herhangi bir eleştiri yapmaya yeltenmiyorum.
Gerçekten çok beğendim ben. Elinize sağlık.
Teşekkür ediyorum içinizden gelenleri samimi bir şekilde paylaştığıniz için. Öyküyü begenmeniz beni sevindirdi. Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Görüşmek üzere esen kalın…