97090001

Merhabalar. Bu uzun öyküyü yazıp bizimle paylaştığınız için teşekkürler.

Öykünüzün ilk kısımlarında konunun içine girmekte epey zorlandım. Ben neredeyim, burası neresi, anlatan kim, bu neyin savaşı anlam veremedim. Öykünün sonuna kadar da bu sorulara cevap vermekten kaçınmışsınız. Bu seçiminiz karakterler ile duygusal bağ kurmamızı zorlaştırmış. Belki arada geçmişe dair bir kaç ufak gönderme ile biraz daha derinleştirilebilirdi öykü.

Diyalogların daha iyi olabileceğini düşünüyorum. Aksiyon betimlemelerinizi gayet başarılıydı. Bir ara RPG oyunu fragmanından bir sahne izler gibi hissettim ki siz de yorumlarınızda bundan esinlendiğinizi söylemişsiniz. Görseli yazıya iyi aktarmışsınız demektir. İyi bir port olmuş :stuck_out_tongue:

Son olarak da, cadılar, ejderhalar, yetiler, canavarlar, robotlar, bombalar, barkodlar gibi çok sayıda kavram bir arada kullanılınca biraz karışık olmuş gibi geldi bana. Osman’ın da belirttiği gibi tenis maçında topu takip edermiş gibi bir o yana bir bu yana etkisi bende de oldu. Hani bir yemeğe sayısız baharat katarsınız da sonra hiç birinin tadını tam alamazsınız ya, öyle hissettim. :slight_smile:

Umarım eleştirilerimde yapıcı olabilmişimdir. :slight_smile: Yazmaya devam etmeniz dileğimle, bir sonraki seçkide görüşmek üzere…

Öncelikle seçkinin son günlerinde bile bu uzun öyküyü okuyup bir de detaylı analizler yaptığınız için çok teşekkür ederim.

Amaçlar bazen bazı dezavantajları beraberinde getirebiliyor. Mesela olayı önce high fantazya gibi kodlayıp sonunda bilimkurgu olduğu anlaşılsın isteyince anladığım o ki, karakterlerle özdeşleşme sorunu doğmuş.

Diyalogların çoğunluğunun düelloda olması ve benim karşılıklı meydan okuma amaçlı yazdığım (zaten yorumlarda sebebini okumuşsunuzdur.) yüksek perdeden cümleler istediğim etkiyi yapmadığı gibi, ciddi eleştiri konusu da oldu. Bir sonraki hikayemde diyaloglar daha merkezde ve zannederim daha doğal ve gerçekçiler.

Bahsettiğiniz önce hikayeye girememe, sonra da pin pon etkisinin sebeplerinden biri de bu öykünün stand alone olmaktan çok, bir romanın bölümü gibi olan yapısından da kaynaklandığını sanıyorum. Bu ayki hikayem savaşın diğer tarafı ile ilgili ve eğer okuma şansınız olursa olayı biraz daha açtım. Tabi bu öykünün performansını etkilemez ama toplamda “Neler oluyor bu dünyada?” sorusunu bir nebze daha iyi cevapladığımı sanıyorum.
Eleştirilere azami derecede dikkat ediyorum, ve eleştirinizin de çok faydası oldu. Tekrar teşekkür ederim. Diğer seçkilerde görüşmek üzere.

Teşekkür ederim cevabınız için. Açıklamalarınızdan, değindiğim konuların sizin kendinizi geliştirmenize faydası olduğunu anladım. Çok memnun oldum bundan. Öykü Seçkisi’nin birincil amaçlarından biri bizim gibi amatör yazarlara daha iyi kurgu yazabilmeleri için yardımcı olmak.

Astronot öykünüzü de okuyup yorum bırakacağım. :slight_smile:

Kesinlikle katılıyorum yazdıklarınıza.
Emrivaki olmasın, okuma konusunda kendinizi rahat hissedin.:slight_smile:
Siz yazıyor musunuz? Ben de sizin eserlerinizi okumak isterim.

Evet ben de elimden geldiğince Seçki’ye katılmaya çalışıyorum. Şuradan öykülerime ulaşabilirsiniz:

Mutlaka bakacağım. Link için teşekkürler.

1 Beğeni

Düşüncelerinizi bekliyor olacağım. :slight_smile: