Yazdığım Hikayeyi Eleştirir misiniz?

Yani burada çok iyi eserler hakkında bilgiler yer alıyor, bir fiil burada ki kişiler tarafından çok değerli öyküler yazılıyor, aynı zamanda bu tarz paylaşımlarda yer alabiliyor. Niyetim kırmak değil ama bu öz güven patlaması nereden geliyor anlamıyorum. İnsanın eli titremesi lazım bir paylaşımda bulunmak için. Bir cümle yazdım buyurun nasıl olmuş nedir? Benim hayal gücüm iyidir nedir?
Yoruluyorum gerçekten. Nedir çözümü onu da bilmiyorum. Neyse.
Kolay gelsin demek lazım herhalde.

1 Beğeni

hocam bence niyetiniz kırmak
anlatımım iyi değil diye yada siz beğenmediniz diye vs paylaşmak yanlışmı oluyor.
ben bir yazar değilim daha ne bekliyorsunuz anlamadım
ya çok mükemmelliyetçisiniz yada başkalarının birşeyler yapmaya çalışmasını kaldıramıyorsunuz
ayrıca hayal gücüm iyidir bunda yanlış birşey yok bence.

Haklısın. Naçizane ‘hayal gücüm iyidir’ Tespiti senin tarafından değil de başkaları tarafından sana yapılırsa daha anlamlı olur. Bu kendin hakkında iyi tespitler yapma demek değil. Biraz mütevazi olmak lazım demek istiyorum. Sen zaten yazmaya başlayarak hayal gücünün iyi olduğuna inanmışsın bırak şimdi başkaları inansın. Ama bu inanma senin doğrudan bu cümleyi yazmanla değil öykülerindeki tarzınla olsun. Demek istedim. Kırmak istemem. Kolay gelsin.

8 Beğeni

daha önce birisi eleştirmişti yeteneğin var ama gelişmen lazım tarzı
silmiş nedense
kırılmadım eleştiri kaldırabilirim ama eleştiri metinle alakalı olmayınca kendimi savunmak istedim
aslında mütevazi davranırım ama hayal gücümle ilgili başkalarıda birşeyler söylemişti
yinede herkese göre değişebilir biri beğenir biri beğenmez kendimce iyi bir hayal gücüm olduğunu düşünüyorum.

selamlar
bence de hayal gücün iyi. yazdıklarını dolu dolu bir öz güvenle paylaşmanda bir sorun görmüyorum. burada kimse mükemmel oluğunu iddia etmiyor. sadece ufak bir yorum bekliyor insan kendisine bir şeyler katabilmek için. :slight_smile: başarılar diliyorum.

1 Beğeni

teşekkür ederim.:sweat_smile:

İKİNCİ BÖLÜM Maubus’un kitabından:

Karanlığı doğuran, parlak görünen bir gece yaratacak. Oysa gerçek gece parlak olacak. Sahte gece ışığın ateşiyle savaşacak. Karanlıkmı ışığı söndürecek, ateşmi karanlığı yok edecek?

Dhauk’un sisli ve dar sokaklarında, sessizlik duyulabilecek kadar güçlüydü.Hafif esen rüzgarın uğultusu sessizliği destekliyor ve derinlik katıyordu.Rüzgar sıcak ve nemliydi. Çıkmaz sokağın sonunda, iki katlı eski bir binanın giriş kapısının önünde, üstü başı çamur ve çöp lekeleriyle kaplı bir dilenci uyuyordu.Bu sessiz ve kasvetli gün, adamı uyumadan önce çocukluk anılarını düşünmeye sevk ediyor, çöp kokusunu ve iğrenç durumunu görmezden gelmesini sağlıyordu.

Dilencinin yattığı çıkmaz sokağın iki sokak ilerisinde, kasabanın meydanında bir bar vardı. Bar her zaman dolu olurdu.

Müzisyenler her gün, saygıyla anmak için Moargra’nın Destanı
adlı parçayı çalardı.

Daenar’da her gün, bazen iki üç günde bir gelirdi buraya. Tek başına oturmuş, Moargra hakkında düşünüyordu. Onun büyütüldüğünü ve çok aptal biri olduğunu düşünürdü.

son durum hakkında fikriniz nedir? arada olaylar var ama özenmediğim için hiçbirine son kısımları atıyım bakıyım gelişme varmı diye sormak istedim. Burda da saçmalıklar var ama daha mantıklı yerlerine odaklanırsanız daha iyi olur :smiley: mesela ilk cümleler çok düşünmeden yazıldı.

Daenar yalnızlığa alışıktı. Yalnızken düşünceleri serbestçe akardı. Herhangi bir kısıtlama olmadan özgürce düşünmek, işte bu en iyi keçiotundan bile daha etkiliydi. Ama düşüncelerin birbirine bağlandığı yerde bir kopukluk oluşuyordu hep. Nehrin akmasını engelleyen dev bir kaya gibi. En kötüsüde kayayı oraya kendisi koyuyordu ve kaldırması için daha güçlü olması gerekiyordu. Nehrin suları çok yavaş akıyordu ve tek bir yöne odaklıydı. Nehre bardak bardak su dökmesi gerekiyordu. Suyu zenginleştirmeliydi. Kirlerinden arındırmalıydı. Ama nasıl yapacağını bilmiyordu. Ne kadar kirli suları umursamadığını düşünmeyi istese de, nehrin altındaki çamur onu rahatsız ediyordu. Çamuru görmezden gelmeye çalışırken yedi yaşında gecenin karanlığında Dhauk’un lanetli sisli sokaklarında gördüğü kırmızı silüet canlandı gözlerinde. Kalbinin içine korkuyu işlemişti bu silüet. Ama onunla bir bağlantısının olduğunuda hissettirmişti ilk görüşte. O günden bu yana uyanıkken görmeyi başardığı düşünce rüyalarına giriyordu silüet. Her konuştuğunda Daenar’ın tüyleri diken diken oluyor silüetin sesi içine işleyordu. Yine o yankılı sesi işitti kulaklarında. Silüet nehrin kurak ucunda belirginleşti birden. Kayanın iki yanından taşan nehrin suları cismi belirsiz varlığın ayaklarında süzülüyordu. Silüetin nehrin akmasıyla dalgalanmaya başlayan pelerini belirli bir şekle sahip değildi. kızıl dumandan bir pelerindi adeta. Yüzü gölgeler içindeydi. dumandan pelerini ve pantolonu vardı sadece. Gövdesi çıplak ve gölgelere gömülmüştü. pelerinin şapkası yüzünü gizliyor kollarından ve omuzlarından dumanlar yükseliyordu. Daenar yine o soğuk amansız korkuya kapılmak istemiyordu. Tüm hayal gücüyle nehrin ortasındaki kayayı kaldırmaya çalıştı. Ama kayayı kaldırmaya çalıştıkça zihninde, silüetten çıkan ürkütücü kulak çınlatan ses artıyordu. Beyni zonklamaya başladı Daeanar’ın. Ürkütücü sesden başka bir ses doğdu. Uyan diyordu. Uyan uyan uyaann! Bilinci yerine geldiğinde iki büklüm vaziyette buldu kendini.

Daenar kendine geldiğinde kızıl ve karanlıkla harmanlaşmış korkunç olduğu halde Daenar’da merak uyandıırmış silüet gözünden gitmiyordu. Sers “kalk artık. Bugün hayatın değişecek. Haline bak! kalk ve heveslen seni bekleyen kaderine. Karanlıktan doğan ışık!” dedi Daenar’ı tedirgin eden bir ses tonuyla.O kaba saba adam şu anda idealleri olan bir elçi gibiydi. Daenar’ın zihnindeki isyan tohumlarını sulamıştı sers. Onu kullanmalarına izin vermeyecekti. Ama akışınabırakmaktan başka şansı da yoktu. Sers Daenar’da hala kıpırtı olmamasına şaşar halde atıldı ve tuttu kolundan. Kaldırdı onu ölçülü bir sertlikle. Sağ eliyle kolunu tutarkensol eliyle sırtından destek oldu ve yorgun haldeki Daenar’ı ağır ağır yürüttü. Daenar rüyanın etkisinden çıkabilmiş değildi. Yarı uyur vaziyette ilerliyor, etrafını görmüyordu tamamen. Merdivenlerden çıktılar ve koridorda birkaç manevra yapıp bir odaya girdiler. Daenarın cildi karıncalanmaya başladı. Odada hoş kokular vardı. Daenar birsandalyeye oturtulmuştu… Bunu farketmeye başladığında etrafı incelemeye çalıştı. Aklında başka gözünün önünde başka şeyler vardı. Ama sıyrıldı uyuşukluktan. KarşısındaHeybetli bir adam vardı. Karizmatik yüz hatlarına kaslı bir vücuda sahipti. Bir asker olabileceğini düşündü Daenar. Adam Bir el işaretiyle Sers’i çıkardı dışarıya.Daenar’a süzdü. Daenar kendini bu sağlam bir ağacı andıran adamın karşısında rüzgarda savrulan bir dal parçası gibi hissetti. Adam o dal parçasını yakaladı. “Daenar, isminde güç var. bu isim söyleyen kişinin beynine hükmedecek. Saygı ve korkuyu beraberinde hissettirecek. Senin içinde Edrei’yi yiyecek olan ejderha var. Bu ejderha ruhunu yemeye başlamış. Ruhundan dünyaya hükmedecek. Sana onu göstereceğim, ve sen ona hükmedeceksin. Eğer bunu başaramazsak, o sana ve en sonundatüm evrene hükmedecek.” Daenar’ı kendine getirdi bu sözler. Hiçbirşey anlamamıştı.

Sadece ilk kısmı okudum ve aradaki incelemeleri okudum bence ne bu aradaki yorumlar kadar sert olunmalı ne de sizin gibi aşırı özgüvenli (hevesli daha doğrusu) olunmalı diye düşünüyorum. Bana kalırsa fazla heveslisin özellikle @periyodiknesriyat arkadaşımızın dediğinin çoğunun doğru olduğunu düşünüyorum özellikle

kısmı hem komik geldi hem de aşırı doğruydu bence. Muqsyi hewqli tarzı isimler bana ergenlerin tiktokda , instagramda fenomen olma çabalarını anımsattı. Ayrıca dil bilgisine yönelik tavsiyeleri de bir o kadar gereksiz geldi. Edebi dil konusunda çok bir bilgim yok ama yeteri kadar akıcı olmadığını da söyleyebilirim sanırım. Bu eleştirileri tamamen yapıcı olarak yapıyorum başka bir amacım yok ister kabul eder düzeltmeye çalışırsınız ister umursamadan kendi yolunuzdan devam edebilirsiniz ama azar azar yazmış olmanız bence iyi her eleştiriye iyi açıdan bakıp kendinizi geliştirmeye bakın ne kadar erken hata yapmaya başlarsanız o kadar erken hatalarınızı düzeltmeye başlarsınız ne de olsa.

Hocam iki sene geçmiş o hevesten eser yok artık. O ara yeni kitap okumaya başlamıştım bi hevesle bende yazarım birşeyler demişim. Saol yinede hocam dikkate alıp eleştirmişsin.

Normal böyle olması ben de zamanında saçma saçma bir şeyler karalamıştım gaza gelip ama zor işte. Ne demek düşüncemi paylaştım sen yine de azar azar karala bir şeyler kenara sana tek tavsiyem “şey” ayrı yazılır çoğu yerde öyle yazmışsın haberin olsun forumdaşlar olarak ne kadar çok bir şeyler katabilirsek o kadar iyi birbirimize. (Ben de yazım yanlışı yapabilirim isterseniz bana da bildirebilirsiniz TDK yetkilisiyim diye bir iddiam yok :joy:) Iyi günler herkese.

Dikkat ederim bundan sonra. Ara ara yazıp çizdiğim oluyor mesaj olarak gönderip düşüncelerini öğrenmek isterim zamanın varsa hocam.

Konuşma tarzımdan büyük gibi görünüyorum ama resmi olarak yaşım küçük hocam diye hitap etmek zorunda hissetmeyin kendinizi resmi olarak küçüğüm sadece kafa olarak küçük olmadığımı düşünüyorum. :rofl: Tabii ki zamanım oldukça değerlendirmek isterim bakarsınız ilerde iyi bir yazar olursunuz önsözde teşekkür edersiniz :rofl: şaka maka tabii ki okurum her hikaye farklı bir dünyadır bana göre.

1 Beğeni

Hocamı internet ortamında herkese kullanırım yaş önemli değil, knk demek gibi bir şey🙂

2 Beğeni