Anne

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Anne – Aylık Öykü Seçkisi

image

Hayatımda ilk kez bir avukatla konuşacaktım. Aslında son bir haftada yaşadığım her şey böyleydi. Avukat Hanım karşımdaydı. Sade bir ofisi vardı. Karşılıklı olarak yerleştirilmiş, küçük, krem rengindeki koltuklara kurulmuştuk. Odayı ve tabloları seyre dalmıştım. Avukatımın sesi ile irkildim. “Judith, sana doğrudan adınla hitap edebilirim değil mi?” “Evet” “İlk defa mahkemede olacaksın, heyecanlı mısın? Nasıl hissediyorsun?”… (DEVAMI…)

2 Beğeni

Güzel bir öykü, elinize sağlık. Sadece okurken daha şaşırtıcı bir son bekledim, sanki devamı gelicekmiş gibi bitti.

1 Beğeni

Feminist ütopyanın resmedildiği kısa ve hoş bir öyküydü. "Azınlık Raporu"ndan kurgusal olarak çok farklı olmasına rağmen, temel soruları benzer: Acaba bir insan suç işleme potansiyeli yüzünden suçlu sayılır mı?

1 Beğeni

Çok güzel bir kısa hikayeydi.Baştan sona tüm ortamı kısaca tasvir etmişsiniz okurken kafamda hiç soru işareti kalmadığını fark ettim oysa kısa hikâyelerde hep merak ettiğim cevapsız birkaç soru kalırdı. Bravo doğrusu bir solukta okudum :slightly_smiling_face::+1:

1 Beğeni

Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sizin yorumunuzdan sonra bu gözle okuyunca bende de devam hissi kaldı. Bundan sonraki öykülerimde dikkat edeceğim bir nokta olacak :slightly_smiling_face:

Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Öykümün, çok büyük bir eserin, bir başyapıtın sorusunu size hatırlatmasından ötürü çok mutlu oldum. Yazarken evet aklımda yoktu ancak tüm Philip K. Dick eserleri gibi beni sarsmış ve çok etkilemiş bir kitaptır. Belki gelecekteki öykülerimde feminist ütopya evrenini yeniden ziyaret ederim. Beni bu konuda cesaretlendirdiniz. :slightly_smiling_face:

1 Beğeni

Yorumunuz için çok tesekkür ederim. İletmiş olduğunuz zorluk yani kısa sürede yeni bir evreni aktarmak ve bunu olabildiğince organik gerçekleştirmek her zaman mümkün olmuyor. :slightly_smiling_face: size bu hissi verdiği için çok mutlu oldum. Çok teşekkürler.

Erkek vebası sonrası yine mi erkekler gelecek dünyaya? :slight_smile: Sadece takılıyorum. Kurgunuzu ve akıcılığını çok sevdim. Öyle bir dünyada mahkeme salonu belki farklı olabilirdi. Biraz daha gelecek zamana uygun betimlenebilirdi. Ellerinize yüreğinize sağlık

1 Beğeni

Erkek döngüsü :blush: değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim :pray:

Birkaç noktaya değinmek istiyorum.

Odayı ve tabloları seyre dalmıştım. Avukatımın sesi ile irkildim.

Bazen metne yerleştirdiğimiz küçücük bir ardışık eylem dizisi, karakterimizle ilgili birçok fikir edinmemizi sağlayan bir şimşek görevi görebilir. Bu tepkinin meydana gelebilmesi için;

-Karakterimiz, odadaki nesneleri ve iç dizaynı çok beğenmiş olabilir.
-…, çok gergin hissettiğinden, zihni kendiliğinden hipnotik meyil kazanmış ve nesnelerle oyalanıyor olabilir.
-Avukat, sesi ve duruşuyla çok baskın bir karakter duruşu sergiliyor iken, kahramanımız aksine silik bir karakter olabilir.
vb. vb.

Bunu uzatmak ve çeşitlendirmek mümkün. Kastettiğim şeyi örneklemek istedim.

“Judith, sana doğrudan adınla hitap edebilirim değil mi?” …
Ben de adınla hitap edebilirim değil mi Amy?

Diyalog yazmak bence metin yazarlığının en iç karartan ve zor kısımlarından birisi. Tek kişisiniz(yazar olarak) ve dokuz kişinin birden yerine konuşmak zorundasınız. Zihnimizde gerektiğince perdeleme yapabilmek ve karakterleri ayrıştırmak bazen düşündüğümüzden de zor oluyor. Bu durum da formal bir tekerleme bağlamına alabiliyor konuşmayı. Burada nüks eden girizgahı, ikinci karakterin konuşmaya dahil oluş penceresinde değiştirebileceğinizi düşünüyorum.

Karnımdaki minik bebek ne ile suçlanıyor tam olarak? Canlı olmakla mı?”

Tam da burada konuşmaya küçük bir pırıltı ve tabiri caizse ‘can’ ekleyebiliriz gibi geliyor. '…tam olarak? Karnını gösterdi ve parmaklarıyla adeta ona dokundu. ‘Canlı olmakla mı?’ Siz daha iyisini mutlaka bulursunuz.

yüzyıllardır devam eden yapay döllenme işlemindeki yaşanan benzersiz hata gelip beni bulmuştu.

Yine kurguya yön veren küçük bir detay. Okuyucuyu canlı tutmak için yapılan güzel, yerinde, sade hamleler.

Mahkeme salonu hayal ettiğimden daha küçüktü.

Belki ben yanılıyorumdur. Hayal etmek, nispeten ‘pozitif’ ve kurgusal bir eylem gibi geliyor kulağa. Bunu ‘düşündüğümden de küçüktü.’ benzeri bir ifade ile değiştirmeyi düşünebilirsiniz.

Savcı Hanım konuşuyor,

Bilinçli olarak savcı ve avukatın kadın olduğunu vurguluyorsunuz sanırım. Bence herkesin kadın olduğu bilgisinin verildiği bir metinde hiçbir cinsiyet belirtmeden Avukat, Savcı… demek daha vurucu olabilir. :slight_smile: Yani o kadar belli olsun ki herkesin kadın olduğu, sizin bunu belirtmeniz bile gerekmesin.

Kararı bana göre sol tarafta oturan hakim açıkladı.

1.tekil anlatımı seçtiğiniz için kahramanımıza göre olan bir şeyi fazladan söylememek lazım. Zaten diyaloglar haricinde sürekli olarak anlatıcımız konuştuğuna göre herhangi bir konumun, onun pozisyonuna göre nitelenmesine gerek yok.

Kurgunuzu beğendim. Diyaloglarınızı başka bir bakış açısıyla, birkaç farklı versiyonda tekrardan kaleme almayı deneyebilirsiniz. Bence diyaloglarınız çok daha iyi olabilir. Son bölümün aceleye getirilmiş olabileceğini hissettim.

Elinize sağlık.

1 Beğeni

Degerli yorumlarınız ve dokunuşlarınız için çok teşekkürler. :blush::pray: Hepsini hem öykümü yeniden gözden geçirirken hem de gelecek yazılarımda dikkate alacağım.

1 Beğeni