Arkadaşlarım yazdıklarımı okumuyor

@justbookworld O tip kişiler insanı aşırı yıpratıyor, onlarla arkadaş olmamak lazım. Sürekli olumsuzlukları yoracaktır. Denge kuralı çok önemlidir.

@Prenscukas Bak bu güzel fikirmiş yapılabilir.

@Lorien_archers Bu konuda çok bahtsızım.

1 Beğeni

Aynen seçme şansı yok ki, iş yerindeki adam için ‘‘müdürüm ben bunla konuşmak istemiyorum gönderin bunu buradan’’ diyemiyorsun :smiley:

Bu arada genelde benim gözlemlediğim ‘‘hayatımdaki bütün kötü insanları çıkardım çok özgürüm’’ diyen birisi çoğunlukla sorunun kaynağının kendisi olduğunun farkında değildir ve işte buna çok gülüyorum :smiley:

Kendinizle barışık olun arkadaşlar, bırakın başkalarında hatalar bulmayı. Sorunun sahibine demiyorum bu arada genel söyledim.

Sorunun sahibi içinse ‘‘sen ne anlarsın lan kelek git Şema Subaşı oku’’ de ve geç. Fazla kafanda büyütme OKB kadar gider bu.

1 Beğeni

Keşke bana cevap olarak yazsaydınız bu yanıtınızı. Benim yazdıklarımdan yola çıkarak “sorunlu” olduğumu belirtip, üstelik bu tanımızdan keyif alarak gülmeniz… Olgunluğunuza hayran kaldım doğrusu. Siz yazın, biz okuyalım :slight_smile:

İnsanların ne yaşadığını, ne süreçlerden geçtiğini bilmeden “yaaa böyle konuşanlar sorunun kaynağı…” falan demek aşırı uygunsuz bir davranış. “İnsanlardan nefret ediyorum, köşemde mutluyum” demek yerine özgür olduğumu belirttim sadece. Tabii ki bulunduğum yerde arkadaşım olsa çok mutlu olurum, ama yok. Samsun’a geldiğimden beri birçok şey yaşadım, denedim, olmadı. Yorulduğum için akışına bıraktım. İnsanlara kurulup negatif bir havada boğulmak yerine başka şeyler yapıyorum, bu nedenle özgür hissediyorum evet. Kimsenin size açıklama borcu yok. Neden böyle düşünüyorsunuz diye sormadan önce sorunun kaynağı gibi söylemlerde bulunmak daha kolayınıza geliyor değil mi? Nezaketsiz, kibir dolu ve basit…

1 Beğeni

Çevreme dahil olan insanları seçmiyorum. Bence çoğumuz da seçemeyiz. Ama çevremde kalan insanları seçebiliyorum; çünkü insanlarla bağlantıda kalmak çaba isteyen bir şey. Çaba göstermezsem çevremde kalmazlar. Kimi etrafımda tutmak için aktif çaba göstereceğim kararı zor bir karar ama biraz da insanın içinden gelen bir şey, pek analiz edemedim. İçinden geliyorsa çaba gösteriyorsun gelmiyorsa göstermiyorsun.

Birisinin, yazdıklarımı okumaya ne kadar gönüllü olduğuysa bu konuda tamamen alakasız bir parametre. Ben de bazen bir şeyler yazıyorum, çoğunluğu çok çok kötü oluyor ve dünya yüzü görmüyor. Dünya yüzü gören 3-5 tane yazım vardır, onlar da çok çok kötü ve bir kısmı buralarda.

Şimdi hocam eğer etrafınızdan sadece yazılarınızı okumadığı ya da beğenmediği için insan siliyorsanız çok değerli insanları kaybedeceksiniz demektir. Böyle devam ederseniz etrafınızda sadece yazılarınızı okuyan ve beğenen insanlar (eğer varlarsa) kalacaktır. Gerçekten siz arkadaşlarınızı sadece bu kritere göre mi seçmek istiyorsunuz?

Gerçek şu ki çoğumuzun okumak istediği çok fazla şey var, çoğumuz okumak istediğimizden çok daha az okuyoruz. Ben daha Shakespeare’in bir sürü oyununu okumadım mesela en basitinden. Arkadaşım benden halihazırda çok kısa olan okuma vaktimi Shakespeare’den alıp kendine vermemi istese ve bunu benle iletişimi sürdürmek için önkoşul olarak sunsa derim ki “hayırlısı be reis”.

Tabi elbette her okuma her okumanın yerine geçmez ya da zamanından çalmaz; canım leş romantik komedi okumak da isteyebilir, kısa deneysel hikayeler okumak isteyebilirim (öykü seçkimiz gibi) ya da epik fantezi açlığı çekiyor da olabilirim. O durumda eğer yazınız bendeki bir açlığı tatmin edecekse okurum. Yoksa okumam.

Okey, o halde hevesli bir yazar nasıl yazılarını okutup eleştiri alacak, kendini geliştirecek? Ya da ben, sizin yazdığınız eserin benim aradığım şey olduğunu nerden bileceğim? Aslında zor olan bunlar gibi geliyor bana. Sanırım biraz da bu yüzden yayınevleri halihazırda takipçileri olan adını duyurabilmiş yazarlara yöneliyor.

2 Beğeni

Bu tarz yayıncılarla da karşılaşabilirsiniz, kimse bu noktaya temas etmemiş. Bu kanalda size arkadaştan ziyade bir yayıncı gerekli, nihayetinde bastırmak ve dağıtmak istiyorsanız.

İnsan kazanmak zor, kaybetmek kolay arkadaşlar. Armudun sapı, üzümün çöpü diyerek elemektense en başta "merhaba"lık arkadaş edinmemek, dostları biriktirmek daha sağlıklı. Bırakın arkadaşı, evleneceği kişiyle bile ortak hobileri olmayan insanlar var. Sizleri bir araya getiren konular, temalar ne kadar geniş olursa, diyaloğunuz da o denli uzun soluklu olur. Hepsinin temelinde ise, bana göre, mizah duygusunun örtüşmesi yatıyor. Bu, hayata bakışınızın, edinimlerinizin direkt yansımasıdır. Yoksa mekan birliği hiçbir şey ifade etmiyor, okuldu askerlikti. Sürekliliği sağlayan şey budur. Size özel kodlardır. Gülüşünüz bile değişir. Ortak anılar birikmiştir. Ve elbette önceliği yitirtmemek. En basidi, bekarsa flört evresinde, evliyse çocuk evresinde arkadaşlarını boşlayan “menfi” insan tipi. Bunlar kendini gösterir. Size destek olacak insan kendini yine gösterir, kara günde, zor günde. Kan bağından daha değerlidir dostluk. Hayat bunu zaten gösterir. Sevgiler, kolaylıklar.

1 Beğeni

@nefarrias_bredd hocam, çevrem dediğim bana güvenmiyor. Bu insanlarla sürekli uğraşmak cidden çok bunaltıcı ve ister istemez hepsini hayatımdan çıkartıyorum. Elbette okuma sayısında Everest seviyesinde bir beklentim yok ama yine de emeklerimin insanlara ulaşmasını çok isterim. Bu yüzden okumaları benim için önem arz ediyor hocam.

Son paragraflara geçiyorum. Bu yüzden kendimi geliştirmem lazım. Bunun içinde bir ustadan yardım gerekiyor. Dedikleriniz doğru ama para istiyor hocam.

@kolombre hocam, olay o şekilde olsa keşke. Elmanın sapına ve üzümün çöpüne bile razıyım. Kimse bana, yol göstermeyişi çok zor. Sürekli kayboluyorum, bu konudan çok sıkıldım.

Mizah ve merhaba konusunda sana hak veriyorum. İyi insanlara artık çok ihtiyacım var. Bugüne kadar sürekli arızalı insanlara denk geldim. Mekan birliği dediğin konuda da haklısın.

Size de sevgilerle ve kolaylıklar dilerim.

1 Beğeni

İçerik ve başlık açısından iki farklı konu gibi olmuş ikisine de cevap vermek istedim.

İlk olarak yazdığınız yazıları arkadaş çevrenize okutmakla hata ediyorsunuz. Eğer çevrenizde editör, yazar, okur ya da yazdığınız türe aşina birisi yoksa yazdıklarınızı okusalar bile sizi geliştirecek yorum yapmaları çok zor olacak. İçeriğinizi okur odaklı platformlarda (mesela Rıhtım gibi) paylaşırsanız hem ilgilisine ulaşırsınız hem de okurlar sizi geliştirecek yorumlar yapabilirler. Arkadaş çevrenizden bunu beklemek bu açıdan hatalı bir düşünce oluyor bana göre. Açıkçası hiç okumayan arkadaşımdan “Helal süper devam…” gibi bir yorum alacağıma yazdığım metni yapay zekaya yorumlatmak daha mantıklı geliyor bana.

Çevrenizdeki insanları nasıl seçiyorsunuz meselesine gelecek olursak bu bende doğal seçilim gibi ilerliyor. 34 yaşımdayım ve en eskisi 27 en yenisi 8 senedir süren arkadaşlarım var. Aralarda mecburen iletişim kurduğum insanlar oldu ama kalıcı dostlarımı iyi, vicdanlı olanlar, iyi/kötü günümde yanımda olanlar, başka insanların arkasından konuşmayanlar (bu insanlar sizin de arkanızdan konuşmuyor) ve benim iyiliğim için gerekirse karşıma geçip bağır çağır azarlayabilecek kadar samimi olanlardan seçiyorum. Çevremde cemaat içinde vakit geçirecek kadar dindarından tut ateizm derneğinde aktif görev alacak kadar inançsız iki aşırı uçtan bireyler var ama hepsini aynı masada ağırladığımda ortak paydada buluşabiliyoruz çünkü hepsi iyi, kendi halinde yaşayan ve sevgi dolu kişiler çünkü hepsini yakınımda tutmayı ben seçtim. Hayatımda kalıcı olmaları için üzerime düşen ilgiyi, sevgiyi ve zamanı onlardan esirgemedim.

Önceki mesajlarda tartışmaya dönen “hiç arkadaşım yok” meselesi maalesef benim kırmızı bayraklarımdan biri. Bunu söyleyen kişinin geçimsiz olduğuna dair bir önyargıya kapılıp ister istemez uzaklaşıyorum ama bir yandan da ortalama arkadaşlık süreme bakınca (%80’i üniversiteden ve yaklaşık 15 yıllık dostluklar) yeni bir arkadaş edinmenin, hele ki böylesi çıkarcı bir dünyada imkansızlaştığını düşünüyorum ve önyargımı kırsam daha iyi olabilir diyorum.

Kısacası çevre biraz da şans işi ama yazdıklarınızı ilgilisine inceletmeniz ilerlemeniz için daha doğru bir yol olabilir.

Bol şans. :four_leaf_clover:

3 Beğeni

İcerik ve baslik farkli ben de katiliyorum. Duzenleme yapilsa daha iyi olur.

Genelde elde ne var ise onunla idare ediyoruz. Cogunlukla ortak alanda onlar beni buluyor, misal bir tura katilmis isek veya bir kursa katilmissak.

Bazende hayat zorla sokuyor is arkadasi, komsu, akraba vs gibi…

Yok size yazmadım hatta sizin bu konudaki yorumunuzu unutmuşum, şimdi tekrar önceki mesajlara baktım hatırladım.

Bire bir çevremdekileri kastediyorum çünkü genelde bu şekildeler.

@erce genelde okuldaysan bulunduğun ortamdan uzaklaşırsın ama iş ortamı, akraba, evlendiğin kişinin ailesi vs uyum sağlamayı öğreneceksin.

Bu arada bende ciddi OKB var, benim düştüğüm hatalara düşmeyin, mesala iş hayatı bana zulüm geliyor.

@boneca önerilerini ciddiye alacağım. Bundan sonra daha dikkatli ve düşünceli olmaya çalışacağım. Konu için başlık önerisi isterim bu arada.

@erce Düzenleme yetkimin süresi duruyorsa ve iyi başlık önerisi olursa mutlaka düzeltirim. O son paragraf cidden doğru.

@Zack Bende çok takıyorum ve sanırım OKB’ye yaklaşıyorum gittikçe. Bu çok ciddi bir dert olabilir, artık takmamaya başlasam iyi olacak.

Başlık düzenleme yetkiye dayalı değil diye biliyorum. Konuyu açan yapabiliyor.
Çevrenizdeki insanları nasıl seçiyorsunuz ile arkadaşlarım yazdıklarımı okumuyor nasıl başa çıkabilirim farklı iki şey.

@Zack valla okulda değilim ama bu toplum içinde okulda veya işte veya toplu taşımada farketmez. kaçamazsın. gelip bir yerde bir şekilde seni mutlaka buluyor.