Ay'ı Gökyüzüne Ulaştırmak

Hatalı bilgi. YouTube üzerinden dinlediğim bir panelde Robin Hobb gençken bol miktarda gerçekçi roman da okuduğunu söylüyordu.

2 Beğeni

Hocam ben araştırdığımda böyle bir bilgiye rastlamamıştım. Linki paylaşabilir misiniz?

1 Beğeni

Jane Austen, Brontë, Dickinson, Dumas, T. S. Eliot, Kafka, Wilde, Twain… Bunlar sadece romanlarına inceleme yazmış olduğu yazarlar. Goodreads’e eklediği 555 kitabı 10’la çarparsak evindeki kitaplığının gerçek boyutlarına yaklaşmış oluruz herhalde.

İyi bir yazarın sadece kendi alanındaki eserleri okuyarak yazma sanatını öğreneceğine inanmanız fantezi olmuş. Öyle birileri varsa bile pek enderdir. Seçkin yazarların çoğunluğunun her türden çok fazla kitap okuduğunu biliyoruz.

4 Beğeni

(Telefondayım, yazım hataları olabilir.)

Goodreads hesabı olduğunu bilmiyordum. Pek de baktığım bir uygulama değil, sadece Rothfuss, King ve Sanderson’a bakmıştım. Sanderson ve King eklemiyor sanırım.

Şimdi örnek vererek konuyu pek de uzatmak istemiyorum. Açıkçası ben eskisinden günümüze tüm yazarların her türü okuduğunu, o türe vakıf olacak kadar okuduklarını sanmıyorum. İlgisi oldukları türe yoğunlaştıkları yadsınamaz bir gerçek. Dostoyevski, Tolstoy gibi yazarlar (uc örnek) kendi yazdıkları dışındaki türlere yeteri kadar hakim midir? Ben birçok epik fantastik roman okudum. Halen yeterince vakıf olduğumu düşünmüyorum.

Vurgu yapmak istediğim nokta şuydu: Hangi türden okursam okuyayım hepsinin kalemime bir şeyler katacağı bir gerçek; lakin nihayetinde zihnimden ne çıkıyorsa, bilinçdışı neyi baskılıyorsa o olacaktır. Fantastik türü dışında 1 bir (one) kitap bile okumadığım zamanlarda heveslenip bir seri karalamıştım. Reklamını yapmadan söyleyeyim (sitenin reklamı, Wattpad değil) hala yayınladığım sitede duruyor. Okunması da iyiydi. Psikoloji, trajedi ve dram ağırlıklıydı.

Papillon’u yazan kişi yazar falan değildi. Eski bir mahkumdu sanırsam. Biyografisini yazmış. Yayınevi bir yazar kadar iyi kalemi olduğunu söylemiş falan fistan.

Başka bir tür okumuyorsun, argümanı gerçekten çok saçma. Bu, tüm türlere hakim olmadan kitap yazamazsın, her türe hakim olmak zorundasın gibi bir argüman. Okuyorum ayrıca. Sevmediğim bir türü, beğenmediğim bir kitabı neden okuyayım o da ayrı bir sorun.

Şimdi ben Dostoyevski okumadan yazdığım karakterin psikolojisini betimleyemez miyim? Dostoyevski, Tolkien okumadığı için epik bir kurgu yaratamaz mı? Mantıklı bir açıklaması yok.

Hâkim olduklarını iddia etmedim. Kendi alanları dışında da çokça kitap okumuşlardır dedim.

Tolstoy’un Savaş ve Barış gibi devasa bir tarihi kurgu mangum opusu yazdığından haberiniz var, değil mi? Sizce iyi bir tarih okuru olmasa böyle bir kitabı yazması mümkün olur muydu? Tolstoy’un eserlerinde ayrıca felsefe ve sosyoloji de bulursunuz. O alanlara “hâkim” olmasa bile sıkı bir felsefe/sosyoloji okuru olduğu açık.

Gelin bakalım, Tolstoy hangi filozoflar ve yazarlar icin “eserlerim üzerindeki etkileri muazzam” demiş:

Plato
Epictetus
J. J. Rousseau
Hugo
Pascal
Voltaire
Buddha
Lao Tzu
Confucius

Surprise surprise.

Dostoyevsky’nin sevdiği bazı yazarlara örnekler:

Shakespeare
Goethe
Schiller
Hugo
E. A. Poe

Sizin ne tür eserleri okuduğunuzu bilmiyorum, zaten öyle bir şeyi de iddia etmedim. Türe hâkim olma olayına neden takıldınız, anlamadım. Hiçbir cümlemde iyi yazarların her türe hâkim olmak zorunda oldukları gibi saçma bir görüşü dile getirmedim. :slight_smile:

Betimleyebilirsiniz, ama gerçekten iyi bir iş çıkarmak ve binlerce vasat yazarın arasından sıyrılmak istiyorsanız ustalardan bir şeyler öğrenmenizin size yararı olur. Spoiler alert: O ustalar ne yazık ki Hobb, Gaiman, Sanderson ve Rothfuss değiller.

1 Beğeni

Dile getirdiğini söylemedim. Getirene binaen verilmiş bir cevap.

Ben yanlış mı biliyorum. Tolstoy zaten felsefe ve özellikle sosyoloji barındıran kitaplar yazmıyor mu? Yazmak istediği tür üzerine araştırma yapması gayet doğal değil mi? Açıkça bir felsefe yapmasa bile romanlarında felsefik ağırlık hakim. Keza Dostoyevski’yi de dahil ederek söylüyorum. Zaten stillerine uygun araştırmalar yapmışlar. Listelerinde neden farklı bir türe yoğunluk vermiş bir yazar yok? Şaşırtıcı değil sanırım. Benim fantastik ve bilimkurgu ağırlıklı eser okuma sebebimle aynı amacı gütmüşler. Öyle olmalı. Bence öyle. Verdiğiniz derin bilgilere göre ben öyle anladım.

Durmadan aynı türden eserler okuduğuma dair vurgular yapılıyor. Okuduğum birçok tiyatro var ama forum sakinlerinin aklında fantastik eserler okuduğum kalmış sadece. Kanıtlamak zorunda değilim fakat gerçekten biraz bunaltıcı ve açıkçası gerzekçe de bir durum. ‘Satın Aldığınız Kitaplar’ başlığından ne tür kitaplar aldığımı görebilirsiniz. Belli bir türü okuduktan sonra geçmeyi planladığım yahut o türden sıkılırsam okumak için beklettiğim eserler var.

Bir Spoiler alert daha. Bu sürpriz olacak. Özellikle Robin Hobb ve Gaiman kendi dalında bir ustadır. Kendilerini fazlasıyla kanıtlamışlardır. Sırf Tolstoy, Dostoyevski, Nietzsche, Rousseau vb. yazarlarla benzer telden çalmadığı için usta yazar olmadığı anlamına gelmez. Tolkien usta değil sanırım. Usta bir yazar olsaydı; psikolojiye, felsefeye, sosyolojiye inerdi. Farseer okudunuz mu bilmiyorum, Fitz’in karakter derinliği ve psikolojisi müthiş bir şekilde aktarılıyor. Tek sorunu Dostoyevski olmaması ise, bence burada büyük bir ayıp var. Ya da hata. Yahut toplum ağzına uygun bir dile getiriş.

Forumun genel sorunu herkesin her şeyi bilmesi sanırım. Bir yanlışım, bir hatam olduysa, eyvallah diyorum. Demediğim de inkar edilemez. Her şey ortada. Vaktinde çok tartıştığıma dair uyarılar alıyordum. Sükut duruyorum, bela bir şekilde beni buluyor. Nasıl tavır görüyorsam, aynı şekilde karşılık veriyorum; fakat tartıştığım kişinin yukardan bakar üslupla konuşması değil de benimki sıkıntı yaratıyor.

Bir şeyi biliyor olabilirsin. İyi de biliyorsun. Birçok şey hakkında bilgin var. Fakat burada kasıla kasıla afra tafralara yatmanın gereği yok. (Spoiler alertino.)

Bu yazarlardan kaç kitap okudunuz? Dışarıdan bakınca okumadığınız kitaplar hakkında yazarları usta denecek kadar iyi değildir diyor gibi duruyorsunuz çünkü. Eğer hepsini okuyup kitapları beğenmediyseniz sorun yok.

Bu arada örneklerinden Hobb gerçekten usta bir yazar. En azından karakter yazma ve dil kullanımı konusunda usta olduğu kesin. Net şekilde fantastik edebiyat içindeki en iyi karakter yazarı bence. Fantastik edebiyat içindeki en edebi dil konusunda da çok güçlü bir aday. Farseer üçlemesine bakarak fantastik yazmasaydı daha başarılı olacağını düşündüğüm bir yazar. Bence fantastik ögelerin yeterince iyi kullanılamaması serinin en zayıf yönü. En güçlüsü ise derin karakterleri ve harika dili. Fantastik ögeleri tamamen atıp tarihi kurgu yapsaydı veya modern dönemde benzer bir hikaye yazsaydı “Bu ne ya aksiyon çok az” diye eleştiren fantezi okurlarını elemiş olurdu. Özellikle tarihi kurgı olmaya çok uygun bir üçleme.

Gaiman’ın kitapları kötü ama çizgi romanları türün en iyilerinden. Her türden okumak gerekiyorsa çizgi roman da bu türlerden biridir. O yüzden Gaiman’ı da bu listede çıkarırdım. Zaten @driveinthenails de kitaplarını sevmediğini söylemişti.

Hocam 1850’lerde ne okuyacaktı Tolstoy? Apokaliptik bilim kurgu ve epik fantezi mi? Tarih, bilim, sosyoloji ve felsefe okumuş işte. Sadece Balzac vesaire okumamış. Tolstoy’un Jules Verne hayranı olduğunu hatta onun bir kitabından esinlendiği çizimleri olduğunu söylesem?

Mesajınızın ikinci kısmını dile getiriş biçiminize üzüldüm. Eyvallah, benden bu kadar.

3 Beğeni

Romancılıkta bu iki türden fazlası vardır diye umut ediyorum.

Dönüp dolaşıp mevzu buraya geliyor. Alaycı bir dil kullandığında aynı şekilde alınmalıydım. Neyse, uzatmanın bir mantığı yok. Artık sağlıklı bir tartışma ortamı olmayacağı kesin.

Okumadığımı veya beğenmediğimi nereden çıkardınız, bilmiyorum. Hobb’la ilgili mesajıma tekrar bakabilirsiniz. Saydıklarımın hepsinin usta, kaliteli yazarlar olduklarına kuşku yok. Ayrıca Gaiman’ın da iyi bir romancı olduğunu düşünüyorum. Ama kusura bakmayın, bir Tolstoy ve Dostoyevski de değiller artık. Bu ikisinin üzerinden konuşuyorduk, ustadan kastım da bu kalibreden yazarlardı.

2 Beğeni