Bu konu altında okuyup beğendiğiniz, tavsiye edeceğiniz kitapları paylaşabilirsiniz. Ancak benim bu konuyu açmamdaki asıl sebep daha çok bilindik yazarlar, klasikler vs. değilde dipte köşede kalmış adını çok az duyduğumuz yazarların kitaplarını tavsiye etmek. Büyük yazarların kitaplarını zaten çoğu siteden biliyor duyuyoruz. Daha çok saklı cevherleri yaymak. . Ayrıca kitapları kapakları ile paylaşırsak çok daha yardımcı olur.
Amy Greene’nin Kırık Kalpler kitabı bana kalırsa gerçekten de saklı bir cevher. Üç nesli anlatan bir aile dramı aynı zamanda. Olimpos yayınları basmıştı ama hala baskısı var mı bilmiyorum. Ama sahafta falan denk gelirseniz kesinlikle almanızı öneririm.
Aslında bu konun başlığını “az bilinen iyi kitaplar” şeklinde, ya da “az bilinen şahane kitaplar” (ekşi sözlük’teki gibi) şeklinde değiştirsek harika bir kaynak olur.
“House” dizisinin baş oyuncusu, "House"u “House” yapan o karizmatik oyuncu Hugh Laurie’nin ilk kurgu kitabı Silah Tüccarı.
Son sayfasına dek, heyecanla ve yüzümde kocaman bir gülümsemeyle okudum. Çok komik ve edebi açıdan bir polisiyeye göre çok yetkin.
Eski asker, dürüst tetikçi Thomas Lang, az çok geçinmek için küçük bir iş bulmaya çabalarken kendisini cinayetlerin, büyük paraların, kirli devlet görevlilerinin, büyük silahların ve güzel kadınların arasında bulur.
Onu kat kat aşan devasa işlerin içinden, kendisini böcek gibi ezebilecek büyük ve tehlikeli adamların arasından sıyrılabilmesi için zekasına, tecrübesine ve yeteneklerine güveniyor.
İyi bir kitap okuyacağınıza garanti veriyorum. Çok iyi bir çeviri okuyacağınıza garanti veriyorum: Övgü İçten’in zihni dert bulmasın harika bir çeviri yapmış.
Çevirinin niteliğine küçük bir kanıt:
Özgün metin:
“The other passers-by were almost certainly hearing ‘Reeded In Silly Shut Up’, but I hardly had to glance at the poster to know that he meant ‘Three Dead In City Shoot-Up.’ I bought a copy and read as I walked.”
Çeviri:
“Yoldan geçenler büyük ihtimalle ‘Şehriyenin Çatısı Göçürüldü’ diye anlıyorlardı, ama ben gazetenin ana sayfasına baktığımda başlığın ‘Şehir Çatışmasında Üç Ölü’ olduğunu gördüm.” (s. 164)
Yukarıdaki örnek, iyi bir çevirmenin bir kelime oyununun altından nasıl kalktığını gösteriyor.
Bir kaç tadımlık:
“… hiç kimse kiralık katil değildir, ta ki bir kiralık katile dönüşene kadar.” (s. 67)
“Solomon durdu, kelimelerini tartıyordu ve muhtemelen bir kısmını olabildiğince ağır buluyordu.” (s. 70)
“… üzerindeki üniforma o kadar yeniydi ki, ayak bileklerin çömelmiş, hala pantolonunun paçalarını dikmekte olan birini görmeyi bekledim.” (s. 146)
“Zorunluluk kendini kandırmanın anasıdır.” (s. 166)
“- övünmek gibi olmasın ama Amerikan aksanını epey iyi taklit ederim.” (s. 168) (Hugh Laurie’yi tanıyanlar buradaki şakayı anlayacaklardır.)
“Bunlar aynı zamanda Mehmet Ali Ağca’nın da eline silah veren adamlar.” (s. 236) (Bu kısım ilginç gelmişti bana.)
“Bu durum kaldırmaya mecbur olduğunuzu bildiğiniz kocaman, beton bir topa benziyordu. Her yanına bakıp tutacak bir yer ararsınız, ama yoktur.” (s. 243)
“Kafamı iki yana sallayıp yine gözlerimi kapadım ve başka birine dönüşmeden önce kendimden son bir nefes aldım.” (s. 261)
“Çöküşümüze neden olabilecek tek şey -insanlık tarihinde, bir arada iş yapan neredeyse her topluluğun çöküşüne neden olan şey- gerçekleşmedi. Çünkü yeni dünyanın mimarları olan ve özgürlük davasının bayrağını taşıyan bizler, yani Adaletin Kılıcı, bulaşık yıkama işini de paylaşıyoruz.” (s. 269)
“Aslına bakılırsa ateşli silahlar bir tüp, bir parça kurşun ve biraz da baruttan başka bir şey değildir. Üstüne bir sürü karbon lifi ve hızlandırıcı yiv eklemek, vurulan adamı daha fazla ölü yapmaz. Bir silahı önemli ölçüde öldürücü kılan fazladan tek malzeme -ve neyse ki bu kötü dünyada buna nadiren rastlanıyor- silahı alıp eteşleyecek biridir.” (s. 277)
“Hepsi korkmuş ve şaşkın vaziyetteydi, neler olduğunu kavrayamıyorlardı, senaryodaki yerlerini kaybetmişlerdi ve birinin hemen sayfa numarasını söylemesini istiyorlardı.” (s. 385)
Sırf Hugh Laurie için okumak istediğim, okuyan herkesin de övgüyle bahsettiği fakat bir türlü bulamadığım bir kitap. Hele alıntıları okuyunca isteğim daha da arttı. Keşke tekrar baskısı olsa da ulaşabilsek.
Bu konuya şöyle bir yazı yazmıştım. Uzun zaman oldu ama bu düşüncem değişmedi. Epic <3