Bilenmiş Sözler

kolu, omzuyla birleştiği kısımdan koptu. çığlık atmadı. şoka girmedi. acıdan kıvranmadı, bayılmadı. kan fışkıran yarasına öteki elini bastırdı sadece.

“acı vericiydi,” dedi, kolu omzundan ayrılmış adam. “ama beni durdurmak için yeterli değil.”

giilaed büyü mırıldandı. éstine fiel losdre.

yer sarsıldı. toprak kaynamaya başladı. fokurduyordu. kan kırmızısıydı. mahşerden bir alıntıydı sanki.

adam yalınayaktı. işaret parmağını çıplak ayaklarına doğrulttu. lustra galus imprâ.

adam yükseldi, fakat alelade, düz sütun misali gösterişsiz değildi.

hayır.

adım adım.

boşluğu adımlayarak.

rüzgarın hakimiyetine teslim olarak, tıpkı suyun yüzeyi gibi.

adam fısıldadı: vejas dicam cave.

rüzgar hırçınlaştı.

adam, rüzgarı tahrik etmişti. hiddetlenmesine sebep olan bir sır dile getirmişti.

gökyüzü açıldı, alabildiğince maviliğe. ardından, uzaklardan, mürekkep gibi, zehir gibi, ölüm gibi bir karanlık bastırdı. gökyüzü azap dolu çığlık kopardı. peşine yeğin bir yağmur sökün etti.

fırtına. tufan. kasırga… şiddetli, habis bir kasırga.

rüzgar giilaed’in yüzünü, ellerini, açıkta kalmış tenini bıçak gibi doğruyor, kıyafetlerini parçalayarak uçuşturuyordu.

söz sahibi olmayan bir beden unufak olurdu. kağıt misali yırtılırdı. savrulurdu. toprağa karışırdı.

giilaed söz sahibiydi. fakat böylesine bir sahiplik değil. bu, boyunu aşan bir sahiplikti. eiilir’in sözü, onun sahibiydi.

giilaed o sıra büyü mırıldanmış, toprağa kök salmıştı. çicek gibi: zayıf, narin.

eiilir konuştu: “sahipliğimi ben kazandım.”

gökyüzü gürledi.

yahut eiilir.

eiilir, gökyüzünün hiddetine bürünmüştü.

hayır.

gökyüzü, eiilir’in kudretine hayranlık duymuş, noksanlık hissetmiş, onu taklit ediyordu.

“sahiplik bana, sana olduğu gibi tevarüs edilmedi,” diye buyurdu eiilir. sesi tıpkı bir tufandı. ve tufan, giilaed’i çepeçevre sarmalamıştı. “ben elde ettim.”

giilaed’in kıyafetleri uçuşmuyordu. bedeni kesilmiyordu. çünkü kesilecek ne teni, ne de kıyafetleri kalmıştı.

giilaed tüm nefesini, belki de son nefesini topladı. “sahipkatili,” diye haykırdı. “attığın kazık için sözünü kesecek, eiilir.”

3 Beğeni

The Second Apocalypse serisindeki büyü dövüşlerini hatırlattı bana bu yazı inceden. Bağlamı çıkaramadım pek ama zevkle okudum. Yalnız şuraya takıldım biraz:

Kavramdan/olaydan/fenomenden “alıntı” olur mu? :thinking: Alıntı olmazsa ne olur? “Alıntı” burda biraz kulağıma battı ama alternatif düşünemedim hocam :thinking:

1 Beğeni

Bir kesitti sanki.

1 Beğeni

Heh. “Mahşerden bir x’ti sanki” kalıbına bir şey uyduramamıştım. Çok doğru, sen söyleyince bariz geldi hocam. :roll_eyes:

2 Beğeni

Övgü sanırım. Öyle umuyorum. Seriyi sevdiğini bildiğim için öyle kabul ediyorum.

İlk başta böyleydi. Bir sebepten dolayı değiştirdim. Bu aralar sözcük seçimleri konusunda takıntılıyım. Bu yüzden bazen iyileştirmek yerine daha beter hale getirdiğim oluyor. Fakat ‘Alıntı’ sözcüğünün daha uygun olduğunu düşünüyorum. Hem evren, hem de hikaye detayı için daha doğru bir tercih.

2 Beğeni