Bilimkurgu Klasikleri Dizisi (İthaki Yayınları)

Bulabildiğim en eski baskı 90 baskısı ama metnin o kısmı aynı. Suçlamak istemem ama Inkilap çevirisinden intihal olmuş olabilir, kelime seçimlerinin aynı olması biraz gösteriyor aslında bunu ama.

The Drawing of the Three (The Dark Tower #2) by Stephen King | Goodreads bu versiyonun pdf’i var nette.

Andolini followed Eddie into the bathroom* He was holding the gun up because his
wind was up.
“Close the door,” Eddie said.
“Fuck you,” Andolini answered.
“Close the door or no dope,” Eddie said.
“Fuck you,” Andolini said again. Now, a little scared, feeling that there was
something going on that he didn’t understand, Andolini looked brighter than he
had in the van.
“He won’t close the door,” Eddie yelled at Balazar. “I’m getting ready to give
up on you, Mr. Balazar. You probably got six wiseguys in this place, every one
of them with about four guns, and the two of you are going batshit over a kid in
a crapper. A. junkie kid.”
“Shut the fucking door, Jack!” Balazar shouted.
“That’s right,” Eddie said as Jack Andolini kicked the door shut behind him. “Is
you a man or is you a m—”

Bilimkurgu klasikleri çeviri konusunda zaten her türlü dipte.

yevgeni zamyatin’in biz ((bkz: mıy)) adlı romanını felaket bir çeviriyle (bir yandan da rusça aslından çevirdiklerini övünçle haykırarak), yarıda kalmış, kesinlikle anlaşılmaz cümleler, sayısız imla hatası ve saçmalığın daniskasi diyalog geçişleriyle mahveden yayınevi.
durumun ciddiyetini (ciddiyetsizliğini?) şu örnekle pekiştirelim:
“her şeyin boş ve bir kabuk tam ihanet olduğunu” gibi bir cümle geçiyor kitapta.
anlatılmak istenen elbette ki “her şeyin boş ve bir kabuktan ibaret olduğunu”.
işin gülünç kısmı, elimde tuttuğum kitap 6. baskı.
maalesef kitap bir kere bile bir editörün kontrolünden geçmemiş.
yazıktır günahtır; insanların ne zamanlarını ne paralarını bu şekilde çarçur etmeye hakkınız var.

yevgeni zamyatin’in biz adlı başyapıtını acilen her yerden geri toplatması gereken yayınevi. sadece kitapçılardan değil evlerden de toplasınlar. okurların ağzında sinirden aftlar çıkmasın.
9 basım olan kitabı okurken, sonraki basımlarda aynı hatalar tekrarlanmasın diye ithaki’ye göndermek üzere fotoğraf çekiyordum. yazım kuralları konusunda bilirkişi değilim, fakat bu hatalar da sayfada sırıtan türden değiller, bariz herkesin oturduğu bir salonda ayağa kalkmış dans ediyorlar. bir süre sonra baktım telefonumun hafızası dolmuş ve ben fotoğraf çekmekten kitabı okuyamaz hale gelmişim. daha fazla saçımı başımı yolmamak için görmezden gelmeye çalıştım. nasılsa kitap başlı başına bir şaheser diye bu kadar da sallapati iş yapılmaz ki!

Daha bunun "bu ölümsüz"ü, "Fahrenayt"ı var. Çok konuştum bu konularda, hiçbir yararını da görmedim açıkcası. Ne düzeltme çabası var kimsede ne de kimse kabulleniyor.

@alper Normal okuyucu bunu bilmez ki, redaktör, editör, son okuma ya da çevirmen ne iş yapar bilmez. Ki iyi iş iyi yapılsa bilmemesi de lazım. Ben çeviride hata varsa direk çeviri hatası diye geçiyorum mesela. Burada çevirmeni suçlamak yanlış oluyor evet. Suçlanması gereken yayınevinin kendisi. Sorun şu ki çok güzel çevirileri olan kitapları da mevcut aynı yayınevinin.

Neyse Altın umarım ilerde en azından şu kitapları yeniden çevirtir de ben de Türkçe Stephen King okumaya başlarım. :slight_smile:

3 Beğeni