Benim bu konuda tek bir kıstasım var.
Bir cümleyi Türkçe’sinden okuyup anlayamıyor ancak ingilizcesinden okuyunca daha kolay bir şekilde anlayabiliyorsam yani kendi dilimde anlayamayıp orijinal dilinde anlayabiliyorsam metin değil de çevirmeni hatalı buluyorum.
Sizin karşılaştırmayı yapan kişi olduğunuzu biliyor ve bu konuda benden çok daha iyi ve tecrübeli olduğunuzu biliyorum o sebeple söylediğinizin haklılık payı olabilir ama bence anlam ve ifade, özellikle de yazın dilinin bize ifade ettiği şeyleri hayal dünyamıza alıp büyütmek bunu da yazarın diliyle yapmak çevirmenin görevi.
Eserin dili ağır olabilir, ülkede ne ağır kitapların altından kalkıldı. James Joyce çevirileriyle ödüller kazanmış örnek gösterilmiş çevirmenlerimiz var. Benim filminde bile hala altyazı desteğine mecbur kaldığım Yüzüklerin Efendisinin çevirisi var. Yani aslında altından kalkacak biri bulunabilirdi.
Neyse konuyu uzatmaktansa tek bir bölümden örnek vereceğim.
Ben mesela burada Türkçe cümleyi 3 defa okumuştum ilk karşılaştığımda. Hala saçma sapan bir cümle gibi geliyor. Ama İngilizcesinde pat pat anlamı dökülüyor.
Bu arada Dost Körpe’nin çevirdiği Poe hariç; Gormenghast, Yüksek Şatodaki Adam ve Fahrenaytı hangisiydi hatırlatıyorum İş Bankası klasiklerinden bir tane daha var onu da okudum. Yüksek Şatodaki Adam’ın da karşılaştırmasını yapabilirim bu konuda. Klasiklerdeki çevirisi beğenilmesine rağmen ben “eh işte” diyorum en fazla. Karşımızda Vacuum Cleaner’ı Vakum temizleci diye çeviren bir çevirmen var sonuçta.
Bu gibi çevirmenlere böyle büyük eserler verilmemeli. Bu kitabı ben de çevirmiş olsam 20 değil ama yine de 10 baskı yapardı. Ülkemizde bu kadar ünlü başka bir bilimkurgu kitabı var mı şüpheliyim. Çok fazla referans alıyor ve bu kadar insana ulaşan bir kitabın çok daha başarılı bir çeviriyle okurla buluşması gerek, bence.