Diğer yayınevi kitabın adını Kallocain yazarken (C ile), İthaki neden k ile yazmış ki. Orijinali Kallocain ise, İthaki c’yi Türkçeleştirmiş mi oluyor neyse yeni bir tartışma başlatmayayım
bu Kirke’de de olmuştu… Özel isimlerin çevrilip çevrilmemesi biraz karışık bir konu, baya uzayabilir… Benim aşırı rahatsız olduğum bir durum değil ama tartışılırsa tartışırız
Yani diyor ki: Bir mühendisle tartışmak, bir domuzla çamurda güreşmeye benzer; bir kaç saat sonra farkedersiniz ki domuz bundan hoşlanıyor…
Ben çevrilmemesinden yanayım, ama dediğiniz gibi tartışma başlarsa uzar. Gerek yok.
Kallokain hangi dilden çevrilmiş bulamadım. Bundan sonrası eldeki verilerle tahminler
Önceki baskının çevirmeni hakkında iyi derece İngilizce ve başlangıç seviyesinde isveççe bildiğini buldum. Bu durumda muhtemelen ingilizceden çevirmişler.
İthaki çevirmeni hakkında ise iyi derecede İngilizce, iyi derecede Almanca bilmekte diye yazmakta.
Yazar isveçli, Wikipedia kitabın orjinal dili için İsveççe demiş. çevirilen kitaplara bakmak lazım ama iki çeviride ara dilden çeviri olabilir.
Alican Bey’e Instagram’dan sormuştum, henüz cevap vermedi. Bu husus benim için önemli açıkçası. Umarım İsveççeden çevrilmiştir.
Aslında iş dil kurallarında bitiyor. Kirke için konuşacak olursam mitolojik karakterler olduğu için ve dilimize yerleştikleri için çevrilmesi en doğrusu bence.
Kallocain ise kurgu gereği yaratılmış bir ilaç ve cocain/kokain’de olduğu gibi Türkçeleştirmeyi tercih etmişler. Yanlış bulmuyorum bu yorumu ama görüşüm Kirke’deki kadar net değil. Değiştirmeseler de olurmuş.
Benden çok daha iyi dilimizin kurallarını bilenler vardır onlara sormak lazım asıl.
Kirke Türkçe mitoloji sözlüklerinde de kirke diye yazılıp kirke diye okunuyor. Latince veya yunanca olmasıyla ilgili. İlber hocanın da Cicero’yu sisero diye okuyorlar, kikero diye okunmalı diye başlayan bir serzenişi var.
Bu da Amerikalı yazar Luren Groff’un Yazgı ve Gazap ismi ile çevrilen romanından Kirke ile ilgili bir bölüm.
Kallokain dediğiniz gibi olabilir, Bir de kitabın hangi dilden çevrildiğini öğrenebilsek. İsveççe değil gibi İngilizce mi Almanca mı?
Hocam ben genel olarak dilde Türkçeleşmeden yanayım da, yabancı özel adlar hariç. Zira ilaç adları Türkçeleşmiyor zaten. Tabi ki herkes farklı düşünebilir.
Kirke bildiğim kadarıyla eski yunancada da K ile yazılıyor. Latinceye geçerken C ile geçmişler. Keza bildiğim kadarıyla Cerberus, Chronus, Chaos vs. de eski yunancada K ile yazılıyor. Bizde de Kerberos, Kronos, Kaos diye kullanılıyor.
Gönlüm orijinal dilinden çevrilmiştir diyor ama mantığım İsveççe’den kitap çevirecek yetkinlikte kaç insan var ki diyor? Olsa bile İthaki istediği ücreti ödemez diyor. Umarım beni yanıltır ithaki ama zannetmiyorum.
Ben de o yüzden kararsızım işte. İsveç alfabesi Lalin alfabesi temelli olduğu için çevrilmemeli. Bildiğim kadarıyla kural bunu söylüyor. Ama bir yandan da kokain baz alınmış olabilir ve çok da yanlış gelmiyor kulağıma. Ama Latin alfabesi temelli bir alfabe kullansa da farklı harfleri de çok var deyip farklı alfabe gibi görmüş olabilir İthaki. Keşke açıklasalar gerçeği.
Yazdığımdan ara dil çeviriler kötü, yazıldığı dil çevirileri iyi gibi anlam çıkmasın, ben sadece hangi dilden çevirildiğini merak ettiğim için öğrenmeye çalışıyorum.
Çeviri kitaplarda hangi dilden çeviri olduğu gibi hangi edisyondan çeviri olduğunu da merak eden bir okurum. Dil bilmiyorum ama çevirisi yapılan edisyon hakkında az çok bilgi edinebiliyorum.
Örneğin geçmişte Bu ölümsüz kitabının eksik parağraf tartışması sırasında araştırdığımda kitabın iki versiyonu olduğunu bu baskılar öncesinde ayrıca bir dergide de yayınlandığını öğrenmiştim .Bu ölümsüz kitabı için Wikipedia’ya göre birisi 47 bin kelime diğeri 58 bin kelime olan iki baskısı var. Yukarıda olan mesajlarda Dünyaya Düşen Adam kitabı için de aynısını yazmıştım. Keşke İthaki ya da diğer yayınevleri hangi dilden çeviri olduğunu yazdıkları gibi hangi baskıdan çeviri yaptıklarını veya hangi baskıya göre düzenleme yaptıklarını da künye de, kitabın girişinde yazsalar
Bu durum bizim ülkemiz de yaşanıyor. Örneğin Zülfü Livaneli’nin Konstantiniyye Oteli kitabının Doğan ve yeni çıkan İnkılap baskıları arasında farklar var. Çeviri okuyan yabancı okurlar, doğan çevirisini okumaktalar ve yarın Türkçe bilen yabancı okur inkılap baskısını okurken, doğan baskıdan olan çeviri için eksik çeviri diyebilir.
Ben hangi dilden çeviri yapıldığı kadar hangi baskı veya baskıların da esas alındığını merak ediyorum.
witcher da yazıldığı dil olan Lehçe yerine Almanca baskıdan çevrilmişti. ve ara dilden çevirinin problemli olmayacağına dair bence iyi bir örnek. pegasus’a da ayrıca teşekkürler bu bilgiyi önsöz’de paylaştıkları için @Everfever
Latince’de C’ler hep K diye okunur.
İsim çevirmeler duruma göre hoş olabiliyor… Yani tamamiyle taraftarı değilim, ama olduğunda da isme göre, metindeki duruma göre bunu başarıyla yapabilenler var(bakınız: Niran Elçi ve Diskdünya çevirileri).
Diskdünya’da Rincewind karakteri olduğu gibi dururken, yanındaki meşhur turist Twoflower, Türkçe çeviride İkiçiçek adıyla geçer ve bir yerde garip şekilde almana dönüştüğünde de Zweiblumen adını alır… Tamamiyle tutarlı bence… Yada Granny Weatherwax, Havamumu Nine’dir seride… İlk kitaptan son kitaba kadar da böyle… Yine karakter için bir sıkıntı yaratmadığından rahatsız etmiyor bence…
Ha diğer uçta da Wolverine karakteri için Şimal Porsuğu yazılması, George için Corç yazılması rahatsızlık sebebi
Yukarıda olan mesajlarımda keşke hangi baskıdan çeviri yapıldığın yazsalar dediğim durumu Can yapıyor galiba.
Söylemek istediğim şeylerden birini siz zaten yorumunuzun sonunda belirtmişsiniz. Bilemiyorum, bunlar benim okuma zevkimi mahvediyor yanlış buluyorum yani.
Ek yapmak istedim. Diyelim ki bir roman kahramanımız var, adı Ahmet Demir. Bu roman İngilizceye çevrildiği zaman Ahmet Iron değil de, yine Ahmet Demir olarak çevrilmelidir bana göre. Ya da Mehmet Çelik-Mehmet Steel olmamalıdır.
Kallokain daha orijinal durmuş ama :d
Kitabı alınca umarım tek sorunumuz kitabın adı olur demek geliyor içimden
Özel isim çevirileri birazda çevirmenin kararına ve yaratıcılığına kalıyor gibi… Bazıları çok güzel oluyor bazılarını ise sevmiyoruz. Çiğdem Erkal’ın “Brendibadesi” ve “Çıkın Çıkmazı” yorumları bence çok hoş detaylardı.
Özel isimlerin çevrilmesinde çok sıkıntı görmüyorum ben, önemli olan süreklilik. Yani ilk başta A denen şeyin sonradan B olarak adlandırılmaması. Kısacası editörlük daha önemli. Kallokain umarım kitap içinde hep böyle yazılmıştır.
Sonradan eklenen not: şahsi olarak övdüğüm çeviride de eleştirdiğim bir nokta ayrıkvadi-yarmavadi sorunsalı. Rivendell’in çevrilmesinde hiç bir sorun görmeyen ben bu iki farklı yazımdan oldukça rahatsız olmuştum. Süreklilik gerçekten benim için en önemli şey sanırım
O kitap distopya sanırım. Açıklamaya bakım da bilimkurguyla alakası yok gibi. Seriye dahil olmaz bence. Bu kitabı say yayınları basmış daha önce.