Böyle bir yazarın yayın hakkını böyle dandik bir yayınevine kaptırmaları da yapılan onca yergiyi hak ettiklerinin göstergesidir.
Hocam 8 ayda 3. Reynolds kitabını bastılar. En büyük ölçüt bu olmalı bence. Başka bir yayınevi yılda 1 kitap bassa daha mı iyi?
Nicelik değil niteliği gözetmeliyiz. Fazlasıyla ilgili ve özenli çevirmenin işinin editör tarafından içine edilerek basılan ilk iki Reynolds kitabını okuyunuz. Eğer işini doğru düzgün yapıyor, çakallıkla itham edilmemek için itina gösteriyorsan zaten hem çeviriyi en kaliteli şekilde yaparsın hem de okurunu memnun edecek sürede basıma verirsin. Ülkede hiçbir şeyi erdemiyle yerine getiren birileri olmadığından ve asla olamayacağından bu yarımlıkları, bu avuntuları daha çok kıyaslarız.
Bilimkurgu ve Fantastik türlerinin 1 yayınevinin tekelinde olmaması adına her yazarı İthaki’nin basmasına karşıyım.
Alfa, Pegasus, EksikParça, Panama, İndie Kitap, dex, monokl gibi daha çok yayınevinin bu türlerde eserlere yönelmesini isterim. Rekabet okur olarak bizlere yarayacaktır bence.
İthaki’nin bir nevi tekel olması ve serileri yıllarca tamamlamaması beni rahatsız ediyor onun için özellikle bu alana girecek yeni yayınevlerine pozitif bakıyorum. Panama ve EksikParça’nın bastıkları kitapları destek amaçlı almayı planlıyorum. Keşif Uzayı da Goodreads’de sürekli görüp merak ettiğim bir eserdi onu da alacağım muhtemelen.
Çeviri ve editörlük konusunda kitapları okumadan bir şey diyemem, sadece farklı yayınevlerinin bilimkurgu basmasını olumlu bulduğumu söyleyebilirim.
Zaten lafla öldürülmüş ama ben şunu buraya bırakmak istiyorum:
Dünyaya Düşen Adam, orjinal dilde bölüm adları:
Everest yayınları:
İthaki Bilimkurgu Klasikleri:
Kuzey yayınları baskısında da tarihler everest ile aynı. Siz ingilizce biliyorsunuz eminim benden daha iyi sonuçlara ulaşabilirsiniz. Kitabın benim gördüğüm kadarıyla 2 edisyonu var. İthaki çevirisi 91 tarihli Eleanora Tevis yeni edisyon denilen baskının çevirisi.
Sonradan ekleme:
Aynı çevirmen 3 farklı yayınevi baskısı ve tarihler farklı.
Hikaye içerisinde de tarihler konusunda aynı farklılıklar var.
Yüzük içinde yazan Tarih
İthaki: 1968
Kuzey: 1980
Amazon da satışta olan baskı: 1982
- sonradan ekleme: Olayı anladım arkadaşlar.
(bence) İthaki kuzey ve everest baskının çevirisi olan 91 tarihli baskıyı esas almış ancak düzenleme, yayına hazırlama konusunda 1976 tarihli baskıyı kullanmış.
Teşekkürler bilgi için… Güven kırıldıktan sonra ne görsek "ithaki yanlıştır"a gidiyoruz, biraz araştırayım bu meseleyi…
Sadece İthaki için demiyorum ama yayınevleri keşke künye de hangi baskıdan çeviri yaptıklarını, hangi baskıları esas aldıklarını yazsalar.
Ben bu kitabı çok seveceğim gibi duruyor. Kapağını da çok sevdim.
Katılıyorum. İlgi çekici görünüyor. Uzun zamandır BKK serisinden ilgimi çeken kitap çıkmamıştı.
Güzel kitap, Profil Kitap baskısı hala piyasada ve göze batan bir sıkıntısı yok diyor okuyanlar… İthaki riskini almak istemeyenler bilsin
Telifisiz mi bilen var mı?
1940 yazımı olduğuna göre bence telifsizdir…
Evet telifsiz. Kitabın yazarı 1941’de hayatını kaybetmiş. Yazarın vefatından 71 yıl sonra eserler telifsiz hale geliyor.
Bence telifsiz eser basmaları daha iyi. Yarın bir gün telif sıkıntısı var diyemezler. Hem de bir eserin klasik sayılabilmesi için şartlar nelerdir? 2000 lerde basılmış çok satan bir eser klasik sayılır mı? Sayılsa seriye yakışır mı. Açıkçası çok da bildiğim şeyler değil ama bence olabildiğince eski olması daha iyi gibi.
Hocam zaten seride 2000 sonrasında çıkan kitapları basmayacaklarını söylediler.
Bilimkurgu’da eserler klasikler ve modern klasikler veya başka isimlerle 2’ye ayrılabilir bence. Klasiklere öncüler diyorum ben kendi adıma, HG Wells gibi isimleri bu kategoriye ekliyorum.
Bir de 70’li 80’li 90’lı yıllarda çıkan modern klasikler var bence. Bunlar benim daha çok hoşuma gidiyor. Bilimkurgu söz konusu olunca nedense öncüler dediğim alanda takılıp kalıyoruz.
Hiçi, Rama gibi serilerin basılmasını tercih ederim kendi adıma.
Hazır çevirileri alıp, kontrol etmeden aynen sadece yeni kapak ile basan bir firmadan bahsettiğimiz için, yine zaten dilimizde olan bir eseri basmış olmaları hoş değil… Özellikle haberi de veren Alican Saygı olduğuna göre, “Bu Ölümsüz” kalitesinde(yok hükmünde) bir editörlük beklememiz, çıkacak kitabın zaten basılı olandan daha iyi olamayacağını gösteriyor…
Yani var olan bir ürünü, aynı yada daha kötü kalitede piyasaya sürmek için harcadıkları zaman ve enerjiyi daha faydalı işlere harcayabilirlerdi…
Diğer taraftan, telifsiz eseri zaten her isteyen basabilir… Elinde para olan, belli büyük firmaların elini taşın altına koyup yeni telifler ile dile eser kazandırması daha hoş bir seçenek bence… Ha iş kalitelerini düşününce de aklımdan “ithaki hiç telif almasın da, telifi işini düzgün yapan firmalar alsın” düşüncesi geçiyor…
@Edward
Arkadaşlar tabii ki söylediklerinizde haklısınız, söylediklerinize katılıyorum. Ben sadece sürekli “Yine mi telifsiz.” cümlesini gördüğüm için kendi fikrimi beyan ettim. Benim ki biraz Polyannacılık işte. İyi tarafından bakıp, yarın bir gün “Telif sıkıntısı var basamıyoruz.” demezler diye kendimi rahatlatıyor aynı zamanda İthaki’yi yermiş olduğumu düşünüyordum, paylaşmak istedim.
Klasik olma konusunda gerçekten dediğim gibi bilgisizim. Türde öne çıkan bir kaç isim bilirim o kadar.
Yani aslında bu “telifli, telifsiz” serzenişlerinin arkasında, bu dedikleriniz var. Anladım teşekkür ederim.
Anlaşıldı yine, bas bas paraları kitaaaba kapak çok güzel görünüyor, rengi de hoşuma gitti. Başarılı