Goodreads en iyi 100 bilim kurgu listesi gibi bir liste vardı, orada da Hayvan Çiftliği bilim kurgu geçiyordu. Distopyalar bilim kurgu alt dalı olarak geçiyor (bilim kurgunun tanımında yer alan alt başlıklardan alternatif gelecek/tarih kurguları olması nedeniyle) bu nedenle de her distopya bilim kurguya dahil ediliyor. Benim fikrime göre 1984 dahi bilim kurgu değil kaldı ki Hayvan Çiftliği olsun. Ama böyle de bir durum var. Eğer ki distopya bilim kurgudur görüşüne katılıyorsak bu iki kitabın da böyle bir seride olması normal. Tabii @narpal’in söylediği gibi bu durumdan istifade İthaki böyle de düşünmüş olabilir. Ama her şeye rağmen ben olsam ayrı kitaplık olarak çıkartırdım Orwell’ları. Hadi 1984’ü kara dörtleme nedeniyle bir tutar yan bulalım da, bu kadar alegorik ve bariz siyasi eleştiri kitabını istediği kadar distopik olsun, bilim kurgu klasiklerine eklemezdim.
Dert etme abi onu da yaparlar.
Goodreads’teki türler kaç kullanıcının hangi rafa eklediğine bakıyor. 1984 ile paketleyip distopyaya koydukları için öyle.
Ayrıca 1984’ün bilim yönü az da olsa var ve direkt gelecek kurgusu. Hayvan Çiftliği’nde hiçbir şey yok.
“Seride olması için bilimkurgu olması gerekli, bilimkurgu olması için de seride olmalı” da demiş olabilirler :pp
Oralarda görmenin ne problemi var? Birkaç defa daha gördüm bu muhabbeti de anlam veremedim, meraktan soruyorum. Ne oluyor A101 ve Bim’de bu kitaplar olunca?
Sanırım arkadaş bu tür kitapların her yere düşmesinden yakınıyor. Argo bir tabirle ‘‘ortalık malı olacak’’ endişesi.
1984, sosyal bir bilim kurgu desek anlarım da. Hayvan Çiftliği’nin bilim kurguluk yanı yok. Fabl üzerinden oluşturulmuş. Ben kediler üzerinden Türk toplumunu anlatmaya kalksam şimdi o da mı bilim kurgu olur?
Niye biz ezoterik bir topluluk muyuz, kitaplar bize özel mi çıkmalı, A101’e giden adam okuyamaz mı bunları?
Booktuber ve A101 karşıtlarını anlayamadığımı itiraf edeyim. Kimseye bir zararlarını görmedim, üstelik faydaları da oluyor zaman zaman.
@M3rett0 katılıyorum bence de bilim kurgu değil Hayvan Çiftliği ancak alegorik ve mecaz yollu bir distopya. Yani bir şekilde kalıbına sokuyorlar. Ama ne olursa olsun, isterse Napoleon Snowball’u ışın kılıcıyla kovalasın, yine de bilim kurguya girmemesi gerektiğini düşünüyorum.
@isos81 Bence olmalı zaten, ulaşabildiği kadar kişiye ulaşmalı bu kitaplar ki yazılma amaçlarına ulaşsınlar (tabii komlo teorisyenlerinin iddialarını es geçiyorum bu amaçlarla alakalı). Çok güzel baskıcı sistem eleştirisi içeriyor bu kitaplar, biraz popüler olmasından dolayı insanlara antipatik gelmesini de anlıyorum ama herkesin okuması gereken eserler arasında bence bu iki eser. Ha belki baskı kalitesi ya da çeviri konusunda endişeleri olanlar vardır ama onlar da zaten başka yayınevi tercihinde bulunacaklardır.
İncilerimiz dökülür, A101 ve Bim’de satılırsa. Otoritemiz sarsılır, elitliğimiz sorgulanır. Çünkü bu kitaplar kutsal. Kutsal bir şey marketlerde satılmamalı, herkese erişebilir durumda olmamalı. Düşünsenize herkes 1984 ve Hayvanlar Çiftliği okuyor. Vah halimize o zaman, bizim okumamızın ne anlamı kalır ki? Ne cüretle herkesin okuduğu bir kitabı biz okumuş oluruz? Herkes okursa övemeyiz, biz herkesle aynı yerde olamayız. Kesinlikle bunları biz okumalıyız, bizden aşağı insanlar okumamalı. Aman sakın bir daha böyle sorgulamayın.
@SJack 1984’ün kapağı kesinlikle ortaya bir göz olacak. Çıkınca görürüz.
@isos81 A101 Bim gibi marketlerde kaliteli yayınevlerinin kitapları genelde satılmıyor. Saçma sapan ve hatta sansürlü çevirilerle basıldığını falan göreceğiz beni o rahatsız ediyor.
George Orwell’ın kitaplarını sıfırdan kendi istedikleri gibi yazmazlarsa, A101 ve Bim gibi marketlerde sattırmazlar. Ortalama bir zekaya ve eğitime sahip insanlar kolayca, 1984’ün dünyasıyla günümüz arasında bir bağlantı bulur.
Malum kitap (Yüzyılın en iyi bilimkurgu öyküleri) zaten seriyi toplayan bende dahil çoğu kişide yok.
O kitaptan ötürü zaten seri bozulmuş bir kere.
Can yayınlarının özel baskıları elimde mevcutken ithaki nasıl veya hangi seride basarsa bassın almayacam.
Sanırım bu sayede sürekli ertelediğim iki kitabı da okuyacağım
Çin’de bile bu kitaplar yasak değil. Çünkü kitap alıp okuyacak kesim zaten sistemin nasıl işlediğini biliyor ve sistemden faydalanan da onlar.
Dediğin gibi okuyan için anlaması kolay, ama asıl zorluk okumakta.
Bana da çok garip geliyor. Yaşadığımız çağın en temel olgularından biri serbest piyasa ve pazar ekonomisi. Çevirisinin kötü olma ihtimali var argümanıyla toptan karşı çıkılması çok garip. Yaşadığımız çağda her ürünün kalitelisi de var kalitesizi de, serbest piyasa böyle bir şey.
Hayvan Çiftliği’nin seride yer almasında ben bir sorun göremedim. Alt türde distopya olarak geçiyor. Prometheus Hall of Fame Award (2011) ve Retro Hugo Award for Best Novella (1996) ödülleri almış. Yayınevi de muhtemelen bkk serisine ekleyerek satışları artıracağını düşünmüş. İthaki’nin yerinde olsam ben de eklerdim. Onun için eleştiremeyeceğim.
Anlamadığım bir nokta ise bu kitapların birçok yayınevi tarafından basılmasının bazı insanları rahatsız etmesi. Bunu bir türlü anlayamayacağım.
A101’e gidenler değil de booktuber, bookstagram gibi oluşumlar hiç hoşuma gitmiyorlar. Faydaları olduğunu falan da hiç düşünmüyorum. Bu lafı kullanmak yanlış olmaz sanırım, çoğunluğu gösteriş budalası.
Nasıl oluyorsa her okuduğu kitabı ve yayınevini de çok beğeniyorlar. İçerikleri genelde 10 dakika övgü, 5 dakika hiçbir şey anlamadıgı kitap hakkında konuşma(çoğu kitabın arka kapağında yazan yazılar), 10 dakika daha övgü ve kapanış şeklinde oluyor. Açıklamada da bir adet kitap alışveriş linki
Okuyorlar mı ondan bile emin değilim. Zaten kitaplar tanıtım adına bedava geliyor onlara mecbur reklamını yapacaklar. Bu ay 28 kitap okudum… geçmiş olsun kardeş ne diyelim.