Bir Fan Fiction Yazarının Kaleminden İtiraflar: Kötü Hayran Kurguları Yazmak Faydalı Olabilir mi?

Fantastik Canavarlar sitesinde tamamını okumak için: Fan Fiction Yazarından İtiraflar: Hayran Kurgusu Yazmak Üzerine

image

Eski bir fan fiction (hayran kurgusu) yazarı, hayatının 30’lu yıllarında ilk gençlik dönemlerinde yazdığı metinlere eleştirel bir gözle bakıyor. MuggleNet’ten çevirdiğimiz bu yazı, fan fiction türünde metinler üretmenin faydalarına yeni bir bakış açısı getiriyor. * * * “Eskiden Harry Potter fan fiction (hayran kurgusu) yazardım.” – Rachel Dvorak Bu cümleyi itiraf etmek istemeyeceğimiz kadar çok… (DEVAMI…)

2 Beğeni

Yazar adaylarının çok az bir kısmı ilk 100 sayfasını aşabiliyor, çok çok daha az bir kısmıysa ilk kitabını bitiriyor fakat bir şeyleri bitirmek veya devam ettirmek; yazar olmanın, iyi bir şeyler ortaya çıkarmanın en önemli temellerinden birisi.

Daha basit düşündüğüm zamanlar “fanfic yazmak ne yhaa” falan derdim herhalde bu yazıyı gördüğümde ama şimdi düşünüyorum da belirli bir seviyeye gelene kadar insan neyden zevk alıyorsa onu yazmalı sanırım.

Gene de: HP fanfic :nauseated_face:… şaka şaka. :slight_smile:

Hayran kurguda, herhangi bir edebi kaygı gütmeden tamamen hayalleri kağıda dökersiniz. Bu yüzden minimum çaba, maksimum keyif alırsınız. Hikayenizi takip edenlerle aynı hayali dünyayı paylaştığınız küçük bir klan oluşturursunuz. Yazım süreci, kendinizi bulduğunuz bir arayış sürecidir aslında. Tarzınız nedir, daha “gerçek” yazılar için nereden başlamanız gerekir vs.

Ben de eskiden Facebook sayfalarında maNga hayran kurguları yazardım. Yazıda kendimi gördüm.

İnsanlar bence yazma eylemini biraz küçümsüyorlar. Sonuçta ilkokul eğitimi almış herkes yazabilir, önemli olan hayalgücü veya kurgu kısmı gibi bir yanılsamaya takılıyorlar.

Oysa bence yazmak da çizim yapmak gibi ele alınmalı. Bilek hafızası kalemi, silgiyi nasıl ne zaman kullanacağını ezberleyene kadar pratik yapıyor insan çizim yaparken. Yetenek bu çalışma süresini kısaltıyor ama iyi bir çizim yoğun pratikle mümkün.

Manzara güzel olsa da çizemedikten sonra anlamı var mı? Yazarken de, hangi kelimelere yöneleceğine, ne zaman basit ifadelere ne zaman yoğun cümlelere, bir şeyi dile getirmeden akla getirecek dolaylamayı sağlayabilme, konu ve uslüp uyumunu tutturmayı, karakterleri konuştururken yazarın benliğinden değil karakterin kişiliğinden gelen cümleler kurabilmesi, rotası çizilmiş bir olay örgüsü yerine kendi kendini doğurabilen bir olay örgüsü yaratabilmeyi ve daha bir sürü detayı yazar bilek hafızasına kazımak istiyorsa bence baya yazmalı ama önce baya okumalı. Yazar olma niyetiyle okumak ve okur olarak okumak da aynı değil bence.

Alt metin okuması gibi değil ama yazar hangi niyetle böyle bir anlatım tercih etmiş, neden bu olayı bu cümlelerle ifade etmiş, yormayan tasvirlerin ortak özellikleri nelerdir, en canlı karakter aktarımı için nelere dikkat etmeli…vs Yani youtubetaki nasıl yapılir mantığında işin teknik boyutunda başarılı olma ipuçlarını okunan kitaplar üstünden edinmeye çalışmalı. Velhasıl bilinçli bir pratik yanlışları eler ve geriye işin doğrusunu yapma şansını artırır bu yüzden türden bağımsız bol bol yazmak bence farz. Ama bilinçsizce yapılan pratiğin de yanlışları pekiştirdiğini unutmamak lazım.

4 Beğeni