Bir Kitapsevere Sorulmaması Gerekenler

Topyekün bir ret var bu önermede. Benim anladığım bilimkurgu tam da bugünü ve toplum, vs. yapısını gözler önüne seren bir şey.

2 Beğeni

Bu yine iyi. En azından kitapla ilgileniyor. :smiley:

Evet, başıma geldi… İnsanın cevap veresi gelmiyor gerçekten. Arapça bir sözde der ki “Ve mâ cevab-ül ahmak-ı illes-sükût”, ahmağa verilecek en güzel cevap susmaktır.

Kesinlikle! Hem bilimkurguyu okumamışlar -okusalar zaten gerçek hayata nasıl dokunduğunu görecekler- hem de yargılıyorlar. Bunu diyen kişiler, yeri geldi mi 1984 örneği vermekten de çekinmezler. Yine bilimkurgudan yararlanırlar. Gerçi 1984 distopya ama bk sayılıyor mu bilmiyorum, fark etmez, aynı kapıya çıkıyor.

2 Beğeni

En sevdiğim ve en çok karşılaştığım soru: Bu kitapların hepsini okudun mu, diğer soru ise bunları okudun da eline ne geçti sorusu, sonuçta roman okuyorsun gibi küçümseyici bakış açıları.

4 Beğeni

Hem distopya hem bilimkurguya girer.

2 Beğeni

Uyarı: Bunları okuduktan sonra sinir seviyeniz yükselebilir, papatya çayı eşliğinde okumanız tavsiye edilir.

Bu kadar kitap niye?

Okuduğunu bağışlamayı düşündün mü hem sevap point kazanırsın. Yer de tutmaz bunlar böyle.

Neden dini kitabın yok?

Yazar mısın sanki, ne yapacaksın bu kadar kitabı?

Hepsini okudun mu?

Roman okumak bir şey kazandırmaz, kişisel gelişim kitapların var mı mesela?

Neden kitaplığın yok, çoğu yerde kalmış.

Bütün gün kitap mı okuyorsun, yoksa bitmez bunlar da.

Ödünç kitap veriyor musun?

Bu kadar kitabı nasıl aldınız, durumunuz iyi anlaşılan.

Kitaba para verilir mi? Yazık.

Türk yazar çok az? Neden?

Türk tarihine ilgi duymuyor musun?

Renklerine göre dizmelisin, daha düzenli görünür.

Temizliği zor olmuyor mu?

İleride çocuğun olursa bunları yırtıp atabilir. Bağışla gitsin.

Sen bu kadar okumayla niye hâlâ profesör olamadın? Ben uzaya çıkmıştım şimdiye.

12 Beğeni

En sık duyduğum. :sweat_smile:

3 Beğeni

Bir gün bir öğretmen arkadaş (evet öğretmen) bana şöyle dedi:
“Hocam sen şimdi kitap okuyorsun ya tabi ki faydası var ama bence gezmek görmek daha önemli, insan gezip görünce daha çok şey öğrenir, tecrübe edinir, rabarba rabarba rabarba…”

Sanki ben “bakın ben nasıl güzel kitap okuyorum, sizden daha kültürlüyüm” dedim. Bu konuşmayı neden yaptığı belli. Kendisini kültürsüz görüyor aslında ve bu eksikliğini kapatmak için “çok gezen bilir” argümanına sığınmak hoşuna gidiyor. Halbuki bilmiyor ki okumadıkça gezdiğin yerden de yeterli verimi alamıyorsun. Okumak, baktığın her şeyde daha fazla anlam bulmayı sağlıyor.

10 Beğeni

Katılıyorum. Aşağılık komplekslerini bitirebilmek için böyle sorular sorarak bizi aşağılıyorlar bence de. Halbuki bizler “bakın, ben entelektüelim, kültürlüyüm, siz cahilsiniz” dememişken onların bu tribe girmesi oldukça anlamsız. Bu nedenle de manasız sorular sorarak huzurumuzu kaçırıp rahatlamayı hedefliyorlar. Böyle açık bir şekilde kötülük yapan insanların bundan haz alması çok korkutucu geliyor bana. Çünkü yüzlerinde ki o küçümseyici sırıtışı gizlemiyorlar hiç. Bu tür bozuk davranışlarda bulunan insanlardan her şeyi beklerim, yaptıkları hiçbir şey de şaşırtamaz beni.

4 Beğeni

Gittiğiniz yerin tarihini bilmeden, oradaki yazıları okumadan veya sadece gezmekle evdeki duvara bakmak arasında bir fark yok. Çok gezen bir insan değilim ama kendimce gezmeye çalışırım. Gittiğim yeri önceden araştırıp okuma yapmazsam gitmenin ne anlamı var ki? Bu çok gezen mi yoksa çok okuyan mı argümanından nefret ediyorum. Çok gezenlerin yaptığı tek şey sosyal medyada boy göstermek.

4 Beğeni

Çok gezen mi çok okuyan mı argümanına göre çok gezen daha iyi bilir ama okumak da kötü değil. Okumak güzel şey. Her şeyden önce empati yapma yeteneğini artırıyor bence.

2 Beğeni

+Orhan ne okuyorsun?
-…'nın kitabını okuyorum.
+Hmm. Solcu o benim bildiğim.
-Evet
+Tamam oku ama bizim yazarları da oku.
-Onları da okuyorum zaten?!

Sanki her solcu kitap için eşit ağırlıkta sağcı kitap okumazsam ibrem şaşacak. Sanırsın benim sorgulayan bir aklım yok da sünger gibi, neye maruz kalırsa onu emen bir canlıyım.

5 Beğeni
  • Orhan nereye gidiyorsun?
  • Garaja gireyim diyorum, arabalara bakacağım.
  • Nassı yani ?
  • Merak etme, garaja girdim diye otomobil olarak çıkmayacağım.
  • Ha ii o zaman.
  • @₺&₺,<₺("
2 Beğeni

Tam da bu konuyla alakalı Youtube’da yine birkaç kitap fetişistinin videosuna denk geldim.

Ben dahil çoğu insanın evinde hepsini okumaya ömrünün yetmeyeceği kadar çok kitap var ve bunu bildiğimiz halde yenilerini almaya devam ediyoruz. Youtube’daki “Reality” kanallarında gördüğümüz, evinde 10.000 çift ayakkabısı bulunan, ayakkabı kutularından evinde adım atmaya yer kalmamış, haliyle “Psikolojik sorunlu” olarak görülen kadın bile her gün bir ayakkabısını giyip 25 senede aldığı tüm ürünleri kullanabilirken, aldıklarını okuyamadan ölecek olduğunu bilmesine rağmen kitap alan birine “Neden bu kadar çok kitap alıyorsun?” diye yöneltilen soru, gayet mantıklı rasyonel bir sorudur.

Bu soru kendi açımdan “Okumak istediğim kitapların evimde, elimin altında olması hoşuma gidiyor. Okuyacağım kitabı kitaplığımdan seçmeyi, kitaplığımın önünde kitapları karıştırarak vakit geçirmeyi seviyorum.” diye cevaplandırılabilir. Bir diğeri çocuğuna kendi seçtiği kitaplardan bir kitaplık bırakmak isteyebilir. Bir başkası bunu ekonomik yönden ele alıp kitapların her birkaç ayda bir en az %30 zamlanmasına ya da b.ka batmış Türk yayıncılık sektörünün yıllarca kitapların yeni baskısını yapmayıp çakal sahafları zengin etmelerine bağlayabilir vs. vs. vs. fakat "Size ne? İster alırım ister almam. Sizi ilgilendirmez? İster 5 tane alırım ister 500 tane alırım. Kimse kimseye karışamaz taam mı? " cevabı en fazla bir ilkokul çocuğunun verebileceği bir cevaptır. Bu cevabı veren biri eğer 8 yaşından büyük ise ben kendi adıma kişilik gelişiminde bir problem olduğunu düşünürüm. Bu soruyu soran insanları aşağılamayı yada şımarık çocuklar gibi cevap vermeyi bırakmak gerekiyor.

6 Beğeni

Kenan Evren’in “bir sağdan bir soldan astık” demesi geldi aklıma. O dönemki zihniyet, topluma sirayet etmeyi başarmış demek ki.

2 Beğeni