Bir Koca

Nefes nefese kaldığından, göğsü bir körük gibi inip inip kalkıyordu. Yüzüne doğru düşmüş saçları, apartman girişinin yetersiz ışığının altında aydınlanmayı bekleyen çehresini bilinçsizce kapatmaktaydı.

Bu anlarda yüzündeki en belirgin şey, donuk bir kabuğun içine hapsolmuş ve delicesine parlayan gözleriydi. Ah o gözler! İçinde binlerce duyguyu saklayan bir mücevher kutusu gibiydiler; acı ile kızarmış yakutlar, ümidin habercisi safirler, kalbinin derinliklerindeki sırları kaplayan yeşil zümrüt parçaları…

Hepsi bir yerde toplanmıştı, soğuk, saydam, donuk bakışların içinde gizlenerek gölgelerden gülümsüyorlardı. Gösterişsiz maun kutu çok nadir açılıyordu maalesef ancak göz kamaştırıcı duyguların nefesimi kestiği bu anlarda gerçek onu görebiliyordum.

Hangi rolü oynamaya karar vermiş olursa olsun fark etmiyordu, ben büyülenmiş bir şekilde izlemeye hazırdım. Müthiş bir oyunu en ön sıradan seyreden fakat ne kadar isterse istesin sahneye çıkamayacağını bilen kişilerin yaşadığı bir duyguydu bu.

Şu an bile, gönülsüzce yanımda duruşunun yarattığı sert dalgalar, kapıp kaçacakmışçasına yakaladığım elinden kalbime kadar delicesine ilerliyordu.

Bunca sene geçmesine rağmen, hala benden bu kadar mı çok iğreniyordu, kendimi affettirmek ve yavaşça onun özüne karışmak için sarf ettiğim çabalar boşuna mıydı? Kısa bir an süresince, o günden beri aklım ve ruhum arasında durmadan mekik dokuyan düşünceler, geçtiği her yeri tarumar eden bir fırtına gibi yıllardır kuruyan ve hafifleyen benliğimi hoyratça savurdu.

İki ayağımda yerdeydi fakat bu, zifiri karanlıkla boyanmış bir boşluğa düşme hissi de neydi? Bilinmezliğin kemik dondurucu soğuğunu iliklerimde hissediyordum. Neyse ki, kurtarıcım yine tam zamanında yetişecekti, heyecanla şakıyan ağzından çıkan sözleri ve ışıl ışıl parlayan gözleriyle boştaki elimi tutunca, kendime gelebildim.

“Baba, hadi gidelim!”

Bir tarafımda, beni hiç istemese de ailesinin zoruyla evlenmek zorunda kalmış karım, diğer yanımda ise her şeyden habersiz, bana daha önce kimsenin bakmadığı kadar sevgiyle bakan kızım. Nasıl oluyordu bu, adeta tiksinerek yanımda duran kadının bir parçası olan bu minik kız çocuğu, neden bana taparcasına sevgi dolu gözlerle bakıyordu.

O bizim aşkımızın meyvesiydi, olmayan tutkunun, zamanla nefrete dönen mecburiyetin beslediği küçük bir tohumdan büyüyüp serpilmişti. Bunca olmamazlıklara rağmen zaman geçtikçe ona daha çok bağlanıyor, bir an olsun gözümün önünden kaybolsa, tüm düşünme yetimi kaybedip coşkun bir panik duygusunun elinde oyuncağa dönüyordum.

Bedenim ikiye bölünmüştü; zamanla razı edip kendime bağlayacağım ümidiyle, cüretkâr ve zalim bir şekilde kaderini mühürlediğim kadın ile bir zaman sonra elimden uçup gideceğini bilmenin hüznüne rağmen karşılıksız sevdiğim kızım. İnsanın kalbini donduran bir ayazının hüküm sürdüğü gönlümün çorak topraklarıyla, ılık meltem hissini dört mevsim yaşadığım sonsuz asma bahçeleri nasıl komşu olabilirdi.

Muhakemem uzun sürmemişti fakat komşuların bakışlarını üzerimizde toplamaya yetecek kadar bir süre, olduğum yerde hareketsiz kalmıştım galiba. Sevgili karımın beni düş aleminden çıkaran kuru öksürüğüne, kızımın bir an önce istediği yere gitme hırsı ile ceketimin kolunu çekiştirmesi eşlik edecekti.

Aykırı düşüncelerimin üstünü kapatmam lazımdı, duygusal yüklerimin istemsizce kamburlaştırdığı sırtımı bir nefeste düzleştirecektim. Ardından, her zaman elimin altında duran favori maskemi suratıma takarak, büyük ve sert adımlarla kaçarcasına yürümeye başladım.

Amacım, dorukları kar tutmuş yalçın dağlarımın üstündekileri, beni zayıf düşüren habis fikirlerin tepesine çöken bir çığa çevirmekti. Kimse neler olduğunu sezinlememeliydi, dışarıdan görebildikleri mazbut, sevecen, sadık adam figürü geri dönmüştü.

1 Beğeni

Duyguyu çok güzel bir şekilde yansıtmışsınız, olay olmamasına rağmen bir şeyler olacakmışçasına heyecanlandım. Böylesine güçlü bir girişin hemen ardından bir olay da beklerdim doğrusu.

1 Beğeni

Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Rastlantı sonucu gördüğüm bir fotoğraftaki surat ifadelerine bakarak kurguladım bu metni, hikaye ilerler mi hiç bilemiyorum.

Duyguyu yansıtma konusunda geri dönüşler ve tavsiyeler almak için paylaşmak istedim.