Bir zaman makineniz olsa (yaşamak için değil, olanları görmek için) hangi tarihi, hangi olayı görmek isterdiniz. nedenini bu konuda tartışalım.
Sokrates’in idamını engellemek isterdim ya da Zweig’in intihar etmesine engel olmak veyahut Van Gogh’a tablolarının çok güzel olduğunu ve beğenildiğini söylemek isterdim çünkü bu gerçeği bilmeden intihar etmişti.
Kısacası ben böyle bir yolculuğa çıkacak olursam bir daha dönemezdim çünkü uğrayacağım çok yer olurdu.
Cumhuriyetin ilanından sonraki döneme Atatürk’ün yanına gider o zaman alınan kararları kendi gözlerimle görmek isterdim.Ya da 1950 İngiltere’sine.
Geçmişe gider şu homo saphiens lere bi bakardım sonra MS 320.862 yılına giderdim.
Da Vinci’yi izlemek isterdim. Bunu gerçekten isterdim. Biraz izlesem yeterdi. Bazı şeyleri neden yaptığını anlamak isterdim.
70’ler ve 80’lere gidip bazi sevdiğim gruplarin cıkışına tanıklık etmek isterdim.
1-) Edgar Allan Poe’nun ölüm anına şahit olmak isterdim.
2-) Arthur Conan Doyle, Sherlock Holmes karakterini öldürdüğü zaman insanların nasıl tepkiler verdiğini görmek isterdim
Bu benim ara sıra aklıma gelir ve çok hoşuma gider ama bir iç çekerim.
- Atatürk ile Anadolu keşfine çıkmak, fikirlerini ve okuduklarını etrafıyla paylaşırken onu dinlemek,
- Birçok yeni şeyin keşfi ya da icadında insanların tepkilerini görmek (tekerlek, yazı, matbaa, kağıt, elektrik, telefon, televizyon, araba…)
- Salvador Dali’yi ve Van Gogh’u resim yaparken izlemek,
- Queen’i, MJ’i, Pink Floyd’u altın çağlarında canlı izlemek,
- Osmanlı’yı, özellikle yükselme dönemi padişahlarını ve yaptıklarını, halkı, tüm olayları iyisiyle kötüsüyle şöyle bir yukarıdan izlemek,
- Coğrafi keşiflerle birlikte yeni ticaret yollarını keşfedenlerin yaşadıklarını izlemek,
- Cumhuriyet dönemine gitmek ve bu ülkenin ne şartlarda kurulduğunu bütün Türkiye’ye göstermek,
- 1929 Büyük Buhran’ı, İstanbul’un fethini, Birinci ve İkinci Dünya savaşını izlemek,
- Fransız ihtilalini, sanayi devrimini, Rönesans dönemini izlemek,
- Ay’a gerçekten ayak basıldıysa izlemek,
- Kavimler göçünü izlemek isterdim.
. Mustafa Kemal ile cumhuriyetin ilk yıllarına gitmek isterdim. Sağlığına daha iyi bakması için onu uyarır ve gelecek Türkiye’yi anlatırdım. Daha uzun yaşamasını sağlamaya çalışırdım.
. Hz. Muhammed dönemine gidip onunla tanışmak isterdim. İlk müslümanları, 4 halifeyi de tanımak isterdim.
. Medici Floransası’nı görmek isterdim. Mediciler dönemini genel olarak.
. Ve bir tarihçi olarak aklımdan öyle çağlara gitmek geliyor ki buraya sığabilecek gibi değil.
H.G. Wells’in gittiği yıllar mıydı onlar?
Weena’yı görürsen ona çiçek ver.
Bir zaman makinem olsaydı bayağı bebek katili olurdum. 6. yüzyıldan başlayarak ve özellikle de 18. ve 19. yüzyıllarda doğan bütün tiranları doğdukları anda…
For the planet, for the greater good.
Şuan mangal yakmayı bilmiyorum.
Gelecekteki mangal yakmayı öğrenmiş halimi alıp geçmişteki mangal yakamayan halime mangal yakmayı öğretmesini sağlar, ardından bi kilo köfte alıp üç kişi mangal yapardık/yapardım.
Galiley’e Dünyanın döndüğünü bir gün her kesin kabulleneceğini söylemek isterdim. Çünki ölümünden (hapishanede ölmüştü bildiğim kadarıyla) sonra mahkeme onun haklı olduğunu kabullenmişti.
2009’a döner ve yazınki bir hafta sonu gezisini iptal ederdim. Bencilce oldu biraz, yalnızca kendi hayatıma yönelik müdahale ama makine ben de kalıyorsa sorun yoktur sanırım
Gençliğime geri döner yarım bıraktığım üniversite hayatımı tamamlardım.
Islamiyet öncesi Türklere giderdim. Şunları derdim: Abi Islamiyet diye bir şey gelecek siz de kabul edeceksiniz aman etmeyin tüm kimliğinizi özünüzü onun içinde eritip ortadoğululaşacaksınız aman etmeyin sizin dininiz en güzeli gök tanrıya devam daha bu yıllarda bile teokratik olmayan devlet anlayışına devam, dini meclise sokmamaya devam derdim. Ama töreyi de fazla abartmayın. Çinleşmeyin de sakın. Kendi kültürünüzü dilinizi koruyun. Bir de yerleşik hayata geçin artık ama uygurlar gibi maniheizme geçip vejetaryan olmayın abi orta asya step bozkırlarında deli misiniz siz, ne bulursanız onu yiyin sonra onlar gibi güçten düşersiniz. Göç ederseniz de anadoluyu köprü olarak kullanın. Siz şimdi bozkırdasınız diye anadolu size çok verimli gelecek ama aslında değil. Avrupaya geçin Fransaya, Italyaya ilerleyin savaşın alın oralar hep verimli hem ilerde Avrupa Birliği diye bir şey de kurulacak ona da girersiniz göç gerek kalmadan vizesiz seyahat edersiniz. Şimdi Avrupaya geçerseniz Hristiyanlaşabilirsiniz o da tehlikeli olmamaya çalışın ama olursanız da Martin Luther filan diye biri çıkarsa adamı destekleyin reform yapın atın üstünüzden o yükü. Ne olursa olsun özünüzü koruyun.
Sonra da sözlerime ikna olmaları için birkaç teknolojik cihazla gösteri yapardım sözlerimi ciddiye alsınlar diye.
Eğer yalnızca tanık olacaksam, etki etme şansım yoksa; M. Kemal Paşa’nın gençliği ve ülkeyi kurma çabalarına, Fatih Sultan’ın gençliği ve İstanbul’u fethetme çabalarına, Hitler’in yükselişine, Camus’nun araba kazası yapışına, Bukowski’nin bir gününe, Ay’a ilk çıkarkenki Houston’a, Muhammed’in mağaradaki aydınlanmasına, İsa’nın çarmıha gidişine ve gerilmesine, Afrikada ilk beliren Homo Sapiense, ilk doğduğum güne, Malazgirt savaşına, İmparator Timur’un Beyazıt’ı esir ettiği güne, bombalama günü Hiroşima’ya, Michael Jackson’ın ilk moonwalk yaptığı zamana, Attila’nın Papa ile olan görüşmesine bakmak isterdim.
Geleceğe dönük olarak da yüzer yıl arayla bir günü ziyaret ederdim. 2120, 2220, 2320… olacak biçimde.
Etki etme şansım var ise ayağa kalkan ilk maymunu vururdum.
İlk yaşamın başladığı ana gitmek isterdim. O anı görmek, o ilk yaşam kıvılcımının ateşlendiği ana tanık olmak muhteşem bir duygu olsa gerek. Adeta yaşam ile bütünleşmek ve tam o an yaratıcının eline dokunmahaushauhsuahuahah şaka şaka… bir maç bülteni alıp geçen haftaya giderdim.
Milyonlarca yılı an olarak izlemek zor olurdu, ben de aynı tercihi yapardım.
İlk çağlara gidip dinozorları gözlerimle görmek isterdim. Otobur olanları mümkünse
Cumhuriyetin ilanına, Atatürk’ün Nutuk’u okuyuşuna ve Mehmet Akif’in Istiklal Marşı’nı ilk okuduğu güne tanık olmak isterdim.
Hz. Muhammed’i şöyle uzaktan bile olsa görebilmeyi, onun imamlık ettiği bir vakit namazı kılmayı isterdim.
Belki bir de o meşhur elmayı yemesinler diye Hz Adem ile Hz Havva’yı bir bostancı edasıyla o bahçeden kovalardım