Bişeyler Bişeyler

Yüzüklerin Efendisi

Sadık dostum, gerçeklerden kaçtığım kitap.

Kaçış edebiyatı.

Gerçi yazarın kabul ettiği bir gerçek bu.

“Kendini hapiste bulan bir insan kalkıp evine gitmek istedi diye onu nasıl küçümseyebiliriz? Ya da, kaçamıyorsa bile duvarlar ve gardiyanlar dışında bir şeylerden söz etmek suç mu?”.

Benim de tam ihtiyacım olduğu şey buydu. Çocukluk halleri işte…

Peki kaçış ne zaman son buldu?

Sanat Nedir? ile.

Ah Tolstoy ne var da beni hoş rüyalarımdan uyandırdın?

Beni bir daha asla uyuyamayacağım bir bilincin içine sürükledin?

Peki, uyanınca ne oldu?

Tabiki hemen tekrar uyumaya çalıştım.

Yerdeniz ve diğerleri, hastalıklı kitaplar.

Witcher, bir ahlaksızın karaladıkları.

Zaman Çarkı, yazan kişi niye yazmış ki?

Taht Oyunları, bir medeniyetin zihninin temelleri. Buna mim koyun.

Percy Jackson, gayet önemsiz gözüken okuduklarım arasında en önemlilerinden.

Lovecraft, hastalıklı bir zihnin mahsulleri.

H. G. Wells, müthiş bir deha. En sevdiklerimden.

Harry Potter, konuşmaya değmez.

Asimov, okumaya değer eserler.

Herneyse… Bunlar ve diğerleri.

Hiçbiri beni güzel tatlı uykuma döndüremedi. Hatta bazıları kendimi hasta hissetmeme neden oldu.

Bazıları ise anlamam konusunda yardım etti.

Çoğunda ise kaybettiğim zamana yanıyorum şu sıralar.

Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıymış.

Tolstoy’a geri döndüm.

Her seferinde beni insanlara ve kendime bakmaya itti.

Öyle çıkarımlar yapıyordu ki geceleri uykum kaçıyordu.

Bazen beni anlatıyordu, bazen arkadaşlarımı.

Neden sonra bana dedi. Artık git ve bulman gerekeni ara.

Vedalaştık ama bu sefer döneceğime söz verdim. Sevindi.

Arayışa çıktım. Kendimi arıyordum.

Romalıları buldum. Bulunmayacak gibi de değildiler hani.

Çevremdeki, forumlardaki, ülkemdeki insanlar… Çoğunluğu oluşturuyorlar.

Ensestin tohumları. Ahlaksızlığın savunucuları.

Bu tipler her pisliği işlemeye hazırdırlar.

Çok bilmişlerdir ve sesini çıkarmanı istemezler.

Kibrin dikbaşlılığını görürsün onlarda.

Ama benim bulmak istediğim Romalılar değil ki.

Ben ahlakı, insanlığı, anlayışı, güzelliği arıyordum tam tersine çattım.

Sonra Türkleri öğrendim. Bir zamanlar bu topraklarda yaşamışlar.

Hızlı atlarla gelmişler bu yurda. Güzelliği savunmuşlar, ahlaksızlıkla savaşmışlar.

Ne güzel bi milletmiş.

Sonra çekip gitmişler.

Neden gittiler?

Bilmiyorum.

Gerçi ben doğmadan çok önce gitmişler

Peki şimdi neredeler?

Belki atalarıyla birlikte açık bozkırlarda at sürmeye gitmişlerdir yine.

Peki beni neden bıraktınız? Bu yurtta artık Romalıya ata denir oldu.

Lütfen geri gelin. Ben yalnızım. Beni yalnız bırakmayın.

1 Beğeni