Çizmek İçin Kalem

Konu bazılarına saçma gelebilir(belki de hepinize)ama kitapta gördüğüm önemli yerlerin altını çizmek bir kalem arıyorum.
Kurşun kalem ile çizdiğimde hem kötü duruyor hem de bastırdığım için sayfa göçüyor.
Fosforlu kalem kağıdı fazla ıslatıyor.
Çocukken cheetos bir ara görünmez kalem dağıtmıştı.O kalem kağıdı fazla ıslatmıyordu,ışık tutunca yazı gözüküyordu.İnternette bu tarz birkaç kalem gördüm belki denemek için ondan alırım.
Sonuç olarak aranızda sayfaları çizenler varsa kullandığı kalemi öğrenmek isterim.

1 Beğeni

Saçma değil de aynen şöyle oldum:

Düzenleme: Gif koymayı beceremedim :smiley:

https://i.chzbgr.com/full/6940845568/h1A24571A/

Ben çizmeyip başka bir yere not aldığım için ve çizmeye karşı olduğum için bu tepki tabii. :slight_smile:

Konuya gelecek olursam silinebilir tükenmez kalemler var ama ne kadar silinebilir bunu denemek lazım. Görünmez kalemlerden zamanında kullanmıştım ama bir de ona ışık lazım. Çizmek yerine ince post-it kullanılabilir belki şeffaf olanları da mevcut.

6 Beğeni

Kurşun kalemi HB (genelllikle bu satılır) yerine üzerinde 4B ya da 6B yazanlardan alırsanız fazla bastırmadan çizebilirsiniz. B serisinde rakam arttıkça uç yumuşar ve renk koyulaşır. Ama çok fazla sürtünmeye uğrarsa dağılma yapar. Tam tersi H serisinde de uç sertleşir ve renk açılır ve dağılması daha zordur.

2 Beğeni

Vurmayın

Çok memnunum. Bittikçe bu kalemden alıyorum. Çabuk kuruyor.

Kitaplarımı çiziyorum, evet :slight_smile: Kurşun kalem kağıdı deliyor. İşaretleme kalemi tam aradığım şey.

Kitabı tekrar açınca işaretlediğim yerleri daha kolay bulmamı da sağlıyor. Kendisini çantamda taşıyorum.

5 Beğeni

Ben kurşun kalemle altını çizip sonra da o sayfayı üsten kıvırıyorum ki hangi sayfalarda altı çizili yer olduğu anlaşılsın.

Çizmek üstüne bide katlamak çifte cinayet resmen.

:joy: Duyar kasmaya çalışıyorum şu an.Şaka tabi ki bende çiziyorum altlarını bir de post it yapıştırıyorum ki kolay bulayım.Hangi kalemle çizdiğimi de söyleyim renkli kuru boya kalemi hem kağıda zarar vermiyor hem de renkli duruyor.Bir de arka sayfaya geçmiyor.

Aslında post it değilde tam ismini bilmiyorum küçük dikdörtgen şeklinde bir tarafı yapışkanlı olan şeffaf plastiğimsi şeyler kullanışlı olur. Fakat almaya üşeniyorum.


Sizinle alakasız olarak şöyle bir durum da var rıhtımda. Kimse kitabını ödünç vermek istemiyor ve aynı zamanda kitabına toz da konsun istemiyor. Biraz tuhaf buluyorum bu durumu.

2 Beğeni

Ödünç verilen kitaplar ne yazık ki geri gelmiyor gelse bile baya hasarlı olarak geliyor ilginç bir şekilde insanımız kendisinin olmayan şeye çok hoyrat davranıyor.

1 Beğeni

Öyle insana bir daha ödünç vermezsin olur biter. Her insan öyle olacak değil ya. Üstüne üstlük eğer bu baskısı tükenmiş bir kitap değilse yine yeniden temin edilebilir.

Ha yok yine de ben ödünç vermem deniliyorsa itirazım olmaz tabii ama kendisi bile kitabın bir sayfasını kıvırmaya bile kıyamıyor. Yani ömür boyu kütüphanesinde sıfır kalitesinde dursun istiyor sanırım.

Sizle alakalı değil bu yine belirteyim. Öylesine bir serzeniş.

2 Beğeni

Kendi adıma konuşayım çünkü ben belirttiğiniz tuhaf kişilerden birisiyim. Herkes mi kötü geri verecek demişsiniz düşünüyorum da genelde geri bile gelmiyor ki birkaç defa geri aldığımda üstünden tır geçse daha az hasar alırdı. Etrafımda çok az kitap okuyan insan var ve bu insanlar bana telefon açıp kitaplarımı atacağım, yer kaplıyor alır mısın diyorlar. Ben de çöpte ziyan olacağına gidip alıyorum. Bu alınmış olanları ilgi alanım dışında ise sağda solda arayıp da bulamayanlara hediye ediyorum genelde.

Gelelim neden çizmiyorum konusuna çünkü ben onları kolay almıyorum. Kitap alıp okuyabilmek için her türlü şeyden fedakarlık ediyorum. Aşağı yukarı 120 saat gece gündüz emek emek resim yapıyorum ve 20 tane kitap anca alabiliyorum. Zamlardan sonra ise durum daha da vahim. Bu şimdiki zaman için geçerli öğrencilik yıllarımı da sayarsak daha az para elime geçtiği için epey zorluklarla elde ettim ve bu sebeple kıymet veriyorum. Bana değer veren ve benim değer verdiklerime değer veren birisine çekinmeden hepsini emanet ederim. Bugüne dek belki 100-150 kitabım yok oldu gitti ve ben hiçbirini de yerine koyamadım maddi sebeplerden. Biraz hayat standartlarının da etkili olduğunu kabul etmek gerekir. Milyarlar kazansam fazla fazla alıp herkese hediye ederdim ama 1 tllik indirimi bile hesaplayan kimseler için bazen kitabı çizmek, katlamak zor olabiliyor. Tabii aynı durumdan daha kötü halde olup da yine çizenler vardır. Bu da bir tercih meselesidir. Kim nasıl mutlu hissediyorsa öyle kullanmak hakkına sahiptir. Ben tuhaf olarak mutluyum efenim. :slight_smile:

11 Beğeni

Fakat ben sadece bu durumu tuhaf bulduğumu söyledim. Bunu yapan kişiler tuhaf kişilerdir gibi bir ithamda bulunmadım. Kendinize “ben belirttiğiniz tuhaf kişilerden birisiyim” diyerek beni biraz zan altında bırakmışsınız gibi.

Benim yazdığım şey forumun ortalama profilini yansıtıyor aslında. Doğal olarak istisnai durumlar olacaktır. Şöyle düşünün ülkede kitap okuyan sayısı az olduğu için herkes şikayetçi. Fakat iş kitap paylaşmaya gelince bu aynı kişiler kitaplarını paylaşmıyorlar.

Bu kişiler kitabı içinde yazanlarla birlikte bir bilgi/eğlence kaynağı olarak görmek yerine somut bir cisim olarak ele alıp kütüphanesinde ömür boyu durmasını istiyor. O kitabı başkasına ödünç vermeyerek ülkede az kitap okunması konusundaki durumun aksi yönde gelişmesi konusunda bir fedakarlık yapmaktan kaçınıyor. Herkes bütün kitaplarını paylaşsın, okuduktan sonra başkasına versin de demiyorum. Benim de kütüphanemde 3-5 tane çok hoşuma giden şey var. Fakat gün gelir ki birisi benden bu kitapları ödünç isterse hayır demem sanırım. Gerçi böyle bir şey olma ihtimali de çok düşük olduğu için kolaylıkla bunu diyebiliyor da olabilirim. Çünkü çevremde benimle tek bir ortak hobisi olan bir arkadaşım bile yok (takıldığım sitelerden tanışıp gerçekte de buluştuğum kimseler hariç). Bu nedenle empati yoksunu da diyebilirsin bana.

Yani kimseyle paylaşmayayım ve bir cümlenin altını bile çizmeyeyim. Gıcır olarak kütüphanemde dursun. Kime ne faydası olacak ki bunun? Bu durumu biraz tuhaf bulduğumdan dolayı yazmıştım mesajı.

Ha yine böyle olan kişiler tuhaf kişilerdir de demiyorum ben. Herkes hayatında başkalarına göre birçok tuhaf şey yapar. Ama bu onları kelimenin kötü anlamıyla tuhaf insanlar yapmaz. Herkes farklıdır sonuçta.

Üstünü yazın, çizin, boyayın, karalayın. Ben açıkçası ikinci el bir kitap alsam ve bazı sayfalarda altı çizili yerler görsem, inanın hoşuma gider. Benden önce okuyan kişilerin ne gibi şeylere dikkat ettiğini de görmüş olurum.

2 Beğeni

İtham değil canım. Ben alınarak yazmadım hiçbirini. :slight_smile: Tercih meselesi hepsi. Empati konusunda bir şey diyemem çünkü karakteriniz farklı olabilir. Birisi alır vermez ve belki de umursamazsınız bile. Belki de inanılmaz sinir olursunuz. Emanet malın canı çabuk çıkarmış. Gerçekten umarsız insanlar var bu ayrı ama bazen de hani denir ya “Sakınan göze çöp batar” diye, o hesap. Ne kadar özen ve dikkat gösterirseniz gösterin bazen kendiniz de hasar verirsiniz. Olabilir yani insanız sonuçta. Birisi gelip açıp baktığında saldırmıyoruz biz de. :smiley: Efendi gibi okuyacak herkes okuyabilir. En son bir arkadaşıma Elric serisini vermiştim. Aşırı özenli birisidir kendisi de ama gelin görün ki bavulda 6 kat sarmasına rağmen fazla yükten ötürü kitapların ortasında kocaman yuvarlak bir boşluk vardı. :joy: Bazen üstü çizilmiş, not alınmış kitaplar da hediye alıyorum. Bazı arkadaşlarım okuyup, yanlarına notlar düşüp bana veriyorlar ve ben de okuduktan sonra muhabbetini yapıyoruz. Elimde ikinci el alınmış çizik kitaplar da var. Dediğiniz gibi hani merakla bazen bakıyorum neyi çizmişler diye mantığını anlamıyorum. Çok boş çizilmiş cümleler var veya hepsini çizmiş. Test kitabı mı bu? Kaldı ki ben test kitaplarını da çok karalamam. :joy: Çok öznel bir durum bence bu. Kimi sarı sever siyah hiç giymez. Kimi de siyahtan başka giyinmez. Ben okuduğum her kitabı zaman zaman açıp tekrar bakan insanım çünkü çok unutkanım. Kitabı açtığımda karmaşık kurmaşık çizgiler görünce ruhum daralıyor. Kendi adıma konuşmam gerekirse böyle. Yani yazdıklarımla sizi suçlamıyorum kesinlikle. Sadece tuhaf gördüğünüz duruma dahil olan birisinin öznel yorumunu yaptım. ^^ Sanırım böylece tatlıya bağlamış ve yanlışlıkları da düzeltmiş oluyoruz.

4 Beğeni

Sayfa numarasını ve hangi paragrafta neden bahsettiğini o işe özel olarak ayırdığım müsvedde deftere ekliyorum.

Bazen de bölümlerin kendisi önemliyse sayfayı işaretlemek için işaretlemelik kâğıt kullanıyorum.

Aradağımı pasajı veya bölümü bulmak ve ondan alıntılamak öyle daha kolay oluyor. yoksa kitabın sayfaları arasında arayıp durmaya üşeniyorum :sweat_smile:

Ha, neyi ne sebeple not ettiğimi yine unutuyorum :sweat_smile: Unutmaktan kaçış yok :sweat:

5 Beğeni

Ben de ya resmini çekiyorum ya da sizin gibi bir ajandaya/deftere yazıyorum. Sonra nereye yazdığımı unutuyorum. :smiley: Telefonu temizlerken de resimleri diske atıyorum. Hepsi karışıyor birbirine.

1 Beğeni

@fatihcetin, @Agape,

Aradığmız zaman o notlar onları bulabileceğiniz bir yerlerde olsun da başka ihsan istemez :sweat_smile:

1 Beğeni

Jel fosforlu kalemlere bakabilirsiniz. Hem rengi yeterince dikkat çekici, hem sayfayı ıslatmıyor, kolay kolay da bulaşmıyor. Pastel boya gibi bir his veriyor.

2 Beğeni

Sizinkisi tam hazırlık :slightly_smiling_face: :+1:

1 Beğeni

En kısa zamanda alıp deneyeceğim :blush:

1 Beğeni

Bende genelde çizmiyorum, bazı eski Türkçe kelimeler için güncel kelime yazmak dışında postit ve telefon/tablet üzerinden onenote uygulamasını kullanıyorum. Onenote uygulaması otomatik eşleşiyor, kağıt kalem defter yerine dijital defter daha işlevsel oluyor benim için.

Kitaptan bir şeyi not etmenin en iyi yolu kitabı okurken yanınızda bir defter bulundurup kitapta anlatılan şeyi kendi cümleleriniz ile o deftere yazmak. Bu şekilde öğrenme adımlarının çoğu (oku, anla, yorumla ve aktar) uygulandığı için akılda da kalıcı oluyor. Bir metnin altını çizmek ya da kopyala yapıştır yapmak kendi cümleleriniz ile kalemle yazmak kadar etkili olmuyormuş. Üstüne bir de o gün kitaptan aklınızda kalanları başkalarına anlatırsanız kalıcılığı pekişiyor.

Ben de bu yönetemi uygulamak istiyorum ama kitap akılıcılığına kendimi kaptırıyorum. Sadece başkalarına anlatma kısmını yapıyorum :slightly_smiling_face:

Kaynak: Prof. Dr. Sinan Canan, PhD

2 Beğeni