Dilimize Kazandırılmasını Bekledikleriniz

Outside The Gates - Molly Gloss
Outside_The_Gates

Tür: Fantastik, Genç-Yetişkin
Konu: Dış dünyadan yalıtılmış bir köyde yaşayan Öksüz Vren’in hayatı, gölgesi aracılığıyla hayvanlarla konuşabildiğinin keşfedilmesiyle tepe taklak olur. Çünkü köyün kuralları uyarınca, her kim "Gölgesi Marifetli"yse Karanlık Orman’a sürülmelidir. Gölgesi Marifetli Vren de bu kural gereği Karanlık Orman’a sürülür. Orada kendisi gibi Gölgesi Marifetli sürgünlerle tanışan Vren, yavaş yavaş gölgesinin gücünü idrak etmeye başlar. Karanlık Orman’daki günleri ilerledikçeyse, gölgesinin yeteneğinin getirdiği sorumlulukları ve zorlukları fark etmeye başlayan Vren, her Gölgesi Marifetli’nin de güçlerini doğru yolda kullanmadığını keşfedecektir.

Dilimize Kazandırılmasını İstememin Sebebi: Bu kısa roman, bir çocuğun onu tam bir bireye dönüştürecek öteki yarısını -ve yeteneğini/gücünü- keşfetmesi ve ne keşfettiği yarısının ne de o yarı vasıtasıyla başka birinin kontrolu altına girmeyerek, erişkinliğe erişmeye çalışması konu ediniyor. Temel aldığı motifler bakımından klasik; kullanımı sorumluluk gerektiren üstün güçler, hayvan yoldaşlar, genç ana karaktere yol gösteren yetişkinler, vs. içeriyor. İyi ile kötü arasındaki ayrımsa klasik anlatılardan farklı; bu kutuplar arasındaki karşıtlık, “gücün” ne amaçla ve nasıl kullanıldığına göre ayrımlanmış, daha çetrefilli ve daha sahicisinden bir iyi-kötü tanımı ve karşıtlığı söz konusu. Genel özellikleri toplamında, iyisiyle kötüsüyle sahicilik akan karakterleri ve olabildiğince gösterişsiz sergilenen üstün güçlerin evreninde, ahlakiyi/doğruyu zor ve esaslı biçimde keşfetme yolculuğu.

Bu kısa roman (120 sayfa), klasik özellikleri neticesinde tipik bir genç-yetişkin serüveni olarak tanımlanabilir. Diğer özelliklerini de denkleme koyunca, genç-yetişkin eseri olarak yapması gerekeni layıkıyla yapabilmiş, başarılı bir çalışma.

Crazy Weather - Charles L. McNichols

Crazy_Wheather

Tür: Genç-Yetişkin
Konu: Beyaz olan ve Mojave yerlileri arasında yetişmiş, genç Güneyli Oğul, yerli kültürü ile beyaz adam kültürü arasında kalmıştır. Yerlilerin yol yordamını öğrenmiştir, ama beklenmedik zorluklar veya sorunlar karşısındayken annesinin aktardığı beyaz adam düşünceleri zihnine musallat olur. Erişkin dünyaya adım atmaya hazırlandığı bir yaşta, başkasına anlata bilse, buruk bir gülümsemeyle karşılanacak düşünceler girdabındadır Güneyli Oğul. Yerli arkadaşı Havek’le çıktıkları küçük yolculuğun sonunda, Güneyli Oğul ya yetiştiği yerlilerle kalmaya karar verecektir ya da ait olduğu beyazların arasına dönecektir.

Dilimize Kazandırılmasını İstememin Sebebi: Amerikan yerlilerinin hayata bakış açısı aktarma yönünden eşine az rastlanır bir roman. Tabii tek özelliği bu değil. Erişkin hayatına geçiş evresinde, iki farklı kültür arasında kalan Güneyli Oğul’un doğru kararı verip veremeyeceği şüphesine düşmesi, gerçekçil endişeleri çözümlemek umuduyla gerçekdışı düşüncelere sığınılabilmesi, gerçek anlamda büyüyebilmek için basit görünen ama gerçekleştirmesi yoğun çaba gerektiren tercihleri, vb. tecrübelerin en az birini kendi hayatında deneyimlemek durumunda kalan olmuştur.

Bu yönleriyle dilimize kazandırılmış bir başka genç-yetişkin kitabına, hayatının geri kalanını kızılderili kampında geçirip geçirmemeye karar vermeye çalışan yerli çocuğu konu edinen Duruma Göre Bazen Kızılderiliyim’i hatırlatıyor. Tabii o kitaptaki ana karakterin içine düştüğü ikilemler, hayatın gülünçlüğünü ve trajikliğini bütünleştirilerek hikayeleştirilmişti; Crazy Weather’daki, benzer bir yol ayrımında takılı kalmış karakterin hikayesinin nasıl bir tarzda işlendiğini bilmiyorum. Ursula K. Le Guin’in Sözcüklerdir Bütün Derdim (çev. Damla Göl, Hep Kitap, 2018) kitap için yazdığı incelemeden alınan alttaki alıntı, içeriğini nasıl sunduğu hakkında fikir verecektir:

…Fırtınanın tetiklediği yağmur ve rüzgâr yüzünden çatırdıyan bir uçurum patikasında mahsur kalan Mojave çocukları yüksek sesle “Rüyalarını fırlatıp atıyorlar” diye bir şarkı söylerler; Güneyli Çocuk, inançlarını kullanarak kendi ölüm korkusuyla baş etmeye çalışır. Fakat annesinin anlattığı lanetlenme konulu cehennem ateşi hikâyeleri bu manzarayla yeniden uyanır ve üzerine çullanıp onu mahveder:

“Günah işlemişti; o kâfir dünyanın işareti ve simgesi olan uzun saçları yüzünü kampçılıyordu. Tüm o öteki seslerin arasında, kendi sesinin feryadını duydu. ‘Ah Tanrım! Saçlarımı keseceğim. Evet saçımı keseceğim.’ Sonra sanki hiç olmamış gibi rüzgâr da kaybolup gitti.”

Ölüm anında bir batıl inancın diğeriyle çatışması, utancın görkemle çarpışması, gülünç bir hata olan muazzam bir iş, beyazlarla Yerlilerin ya da Yerlilerle Yerlilerin birbirine karışmış dostluğu ve husumeti, son derece absürd olanlarla iç içe geçen asiller… Asında bütüm hikâye böyle sert zıtlıkların mükemmel şekilde birbiriyle iç içe geçmesinden oluşuyor. Bir Shakespeare tragedyası kadar dramatik, İlyada kadar romatizmden uzak.

11 Beğeni