Hevesim kursağımda kaldı vicdansız
Clive Barker’ın Abarat serisinin diğer kitapları. Serinin ilk kitabı 2015 yılında Alfa Yayıncılık’tan çıkmış. Ancak o zamandan beri #2 Days of Magic, Nights of War ve #3 Absolute Midnight hakkında bir çalışma göremedim.
Oysa hem illüstrasyonları hem de zengin dünyası ile aşırı keyifli bir ilk kitaptı.
İthaki Yayınları, Karanlık Kitaplar serisi içinde Clive Barker’ın daha önce Türkçeye çevirilmemiş eserlerine el attığını söylemişti. Belki bunuda hazırlıyor olabilirler.
O seriye uymaz çünkü kitabın hazırlanış formatı farklı çizgi roman gibi biraz renkli kuşe kağıt resimli kalın bir kitap.
Bilimkurgunun büyük ustalarından James Tiptree, Jr 'un ‘Uzaktan Kumandalı Kız’ kitabını duymuşsunuzdur. Bence İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinin en iyilerindendi. Yine aynı yazarın, Her Smoke Rose Up Forever kitabını çok merak ediyorum. Bildiğim kadarıyla bu yazarı ilk dilimize çeviren İthaki, devamı gelsin lütfen
Kitapla ilgili kısa açıklama
Bu gelse çok güzel olur. İngilizcesini okudum ama türkçe güzel bir baskıyı hak ediyor.
Edit: İngiltereden çıkan ilk ve en büyük veya ikinci en büyük (1. Hitchcock olabilir kararsızım o konuda) sinemacının otobiyografisini biri tekrar yayımlasın artık. Afa yayınları 1991 yılında Hayatımın Hikayesi diye basmış sanırım ama bulmak ne mümkün
Lan Kara Kule var ya?
- Kitabını zor okuyup bitirdim . Mide bulandırıcı bir kitapti .
Deme öyle çok güzel devam et 3-4 te müthiş oluyor hele 4.te aşk hemde nasıl aaah
Devam edermiyim bilmiyorum önceliğim başka kitaplarda
[quote=“Eren_Diakotra, post:135, topic:373”]
4.te aşk hemde nasıl aaah
[/quote
Oğlum asik mi oldun
Kitaptaki aşk çok güzeldi ama oldum harbiden çok güzel yazmış king abi.-
Black Company denilenler paralı askerler, parayı veren düdüğü çalar modunda geçinip gidiyorlar. En son görevlerindeyken bir kehaneti öğreniyorlar ve işler sarpa sarıyor. Nedense bana Fırtınaışığı Arşivi’nde ki Kaladin ve Köprü 4 ekibini çağrıştırıyor. Çok saçma
Ayrıca kitap ilk grimdark kitaplarından birinin olması yanısıra malazan kitabının esin kaynağı, bunu bir zat Steveson Erikson söylüyor.
Outside The Gates - Molly Gloss
Tür: Fantastik, Genç-Yetişkin
Konu: Dış dünyadan yalıtılmış bir köyde yaşayan Öksüz Vren’in hayatı, gölgesi aracılığıyla hayvanlarla konuşabildiğinin keşfedilmesiyle tepe taklak olur. Çünkü köyün kuralları uyarınca, her kim "Gölgesi Marifetli"yse Karanlık Orman’a sürülmelidir. Gölgesi Marifetli Vren de bu kural gereği Karanlık Orman’a sürülür. Orada kendisi gibi Gölgesi Marifetli sürgünlerle tanışan Vren, yavaş yavaş gölgesinin gücünü idrak etmeye başlar. Karanlık Orman’daki günleri ilerledikçeyse, gölgesinin yeteneğinin getirdiği sorumlulukları ve zorlukları fark etmeye başlayan Vren, her Gölgesi Marifetli’nin de güçlerini doğru yolda kullanmadığını keşfedecektir.
Dilimize Kazandırılmasını İstememin Sebebi: Bu kısa roman, bir çocuğun onu tam bir bireye dönüştürecek öteki yarısını -ve yeteneğini/gücünü- keşfetmesi ve ne keşfettiği yarısının ne de o yarı vasıtasıyla başka birinin kontrolu altına girmeyerek, erişkinliğe erişmeye çalışması konu ediniyor. Temel aldığı motifler bakımından klasik; kullanımı sorumluluk gerektiren üstün güçler, hayvan yoldaşlar, genç ana karaktere yol gösteren yetişkinler, vs. içeriyor. İyi ile kötü arasındaki ayrımsa klasik anlatılardan farklı; bu kutuplar arasındaki karşıtlık, “gücün” ne amaçla ve nasıl kullanıldığına göre ayrımlanmış, daha çetrefilli ve daha sahicisinden bir iyi-kötü tanımı ve karşıtlığı söz konusu. Genel özellikleri toplamında, iyisiyle kötüsüyle sahicilik akan karakterleri ve olabildiğince gösterişsiz sergilenen üstün güçlerin evreninde, ahlakiyi/doğruyu zor ve esaslı biçimde keşfetme yolculuğu.
Bu kısa roman (120 sayfa), klasik özellikleri neticesinde tipik bir genç-yetişkin serüveni olarak tanımlanabilir. Diğer özelliklerini de denkleme koyunca, genç-yetişkin eseri olarak yapması gerekeni layıkıyla yapabilmiş, başarılı bir çalışma.
Crazy Weather - Charles L. McNichols
Tür: Genç-Yetişkin
Konu: Beyaz olan ve Mojave yerlileri arasında yetişmiş, genç Güneyli Oğul, yerli kültürü ile beyaz adam kültürü arasında kalmıştır. Yerlilerin yol yordamını öğrenmiştir, ama beklenmedik zorluklar veya sorunlar karşısındayken annesinin aktardığı beyaz adam düşünceleri zihnine musallat olur. Erişkin dünyaya adım atmaya hazırlandığı bir yaşta, başkasına anlata bilse, buruk bir gülümsemeyle karşılanacak düşünceler girdabındadır Güneyli Oğul. Yerli arkadaşı Havek’le çıktıkları küçük yolculuğun sonunda, Güneyli Oğul ya yetiştiği yerlilerle kalmaya karar verecektir ya da ait olduğu beyazların arasına dönecektir.
Dilimize Kazandırılmasını İstememin Sebebi: Amerikan yerlilerinin hayata bakış açısı aktarma yönünden eşine az rastlanır bir roman. Tabii tek özelliği bu değil. Erişkin hayatına geçiş evresinde, iki farklı kültür arasında kalan Güneyli Oğul’un doğru kararı verip veremeyeceği şüphesine düşmesi, gerçekçil endişeleri çözümlemek umuduyla gerçekdışı düşüncelere sığınılabilmesi, gerçek anlamda büyüyebilmek için basit görünen ama gerçekleştirmesi yoğun çaba gerektiren tercihleri, vb. tecrübelerin en az birini kendi hayatında deneyimlemek durumunda kalan olmuştur.
Bu yönleriyle dilimize kazandırılmış bir başka genç-yetişkin kitabına, hayatının geri kalanını kızılderili kampında geçirip geçirmemeye karar vermeye çalışan yerli çocuğu konu edinen Duruma Göre Bazen Kızılderiliyim’i hatırlatıyor. Tabii o kitaptaki ana karakterin içine düştüğü ikilemler, hayatın gülünçlüğünü ve trajikliğini bütünleştirilerek hikayeleştirilmişti; Crazy Weather’daki, benzer bir yol ayrımında takılı kalmış karakterin hikayesinin nasıl bir tarzda işlendiğini bilmiyorum. Ursula K. Le Guin’in Sözcüklerdir Bütün Derdim (çev. Damla Göl, Hep Kitap, 2018) kitap için yazdığı incelemeden alınan alttaki alıntı, içeriğini nasıl sunduğu hakkında fikir verecektir:
…Fırtınanın tetiklediği yağmur ve rüzgâr yüzünden çatırdıyan bir uçurum patikasında mahsur kalan Mojave çocukları yüksek sesle “Rüyalarını fırlatıp atıyorlar” diye bir şarkı söylerler; Güneyli Çocuk, inançlarını kullanarak kendi ölüm korkusuyla baş etmeye çalışır. Fakat annesinin anlattığı lanetlenme konulu cehennem ateşi hikâyeleri bu manzarayla yeniden uyanır ve üzerine çullanıp onu mahveder:
“Günah işlemişti; o kâfir dünyanın işareti ve simgesi olan uzun saçları yüzünü kampçılıyordu. Tüm o öteki seslerin arasında, kendi sesinin feryadını duydu. ‘Ah Tanrım! Saçlarımı keseceğim. Evet saçımı keseceğim.’ Sonra sanki hiç olmamış gibi rüzgâr da kaybolup gitti.”
Ölüm anında bir batıl inancın diğeriyle çatışması, utancın görkemle çarpışması, gülünç bir hata olan muazzam bir iş, beyazlarla Yerlilerin ya da Yerlilerle Yerlilerin birbirine karışmış dostluğu ve husumeti, son derece absürd olanlarla iç içe geçen asiller… Asında bütüm hikâye böyle sert zıtlıkların mükemmel şekilde birbiriyle iç içe geçmesinden oluşuyor. Bir Shakespeare tragedyası kadar dramatik, İlyada kadar romatizmden uzak.
Gelmeyeceğini biliyorum ama bekliyorum hep
Pek ümidim olmasa da Iain M. Banks’in Culture serisi.
İthaki bu seride çalıştıklarını bir iki defa söyledi. Hatta yakın zamanda sormuştum.
Bu kitapları nasıl öğrenip fikir sahibi oluyorsunuz daha sonra Türkçe’ye çevrilmesini bekliyorsunuz? Ha zaten İngilizce okuyabiliyorsanız Türkçesi’ni neden bekliyorsunuz?