Ben lise birde ilk kitabı anlamadığım için yarım bırakmıştım. İki üç sene sonra okuyunca, vay anasını demiştim. Kitapların hepsini okuyunca insanın siyaset, ekonomi ve tarihe bakışı değişiyor
Dün başladım seriye. Bir solukta 300 küsur sayfa okumuşum. Çok hoşuma gitti benim de.
Nasıl bir aydınlanma? Mesela neler öğrendiniz?
Spoiler içermeden olursa sevinirim.
Bu yazarak anlatılmaz. Daha çok mindfullness denilen kavram gibi bir aydınlanma. Meditasyondaki gibi.
Selam arkadaşlar Dune’ye başlayacağım ve bütün mesajları okudum. Bir çok yayınevinden çıkmış anladığım kadarıyla. Serinin hepsini bir yayınevinden alacak olsam hangi yayınevini önerirsiniz. Karşıma sürekli kabalcı çıkıyor bu aralar. Seri derken yazarın kayınçosu dedesi amcası kim ne yazmışsa almayı düşünüyorum.
Devam kitapları sadece Kabalcı’da çıktı. Diğerleri 6 kitaplık ana seriyi tamamladı/tamamlıyor. Yani oğlu Brian Herbert’in kitapları sadece Kabalcı’da var.
Sarmal’ın çevirisi daha iyi olduğu için onu tavsiye ederim gerçi bulmak zor
İthaki çevirisinden okuyorum. Şu ana kadar bir sorunla karşılaşmadım. Ancak emmioğlu vs. yazan varsa onları yayınlamayacaklar.
Aydınlatamadın. (20 karakter)
O arkadaş aydınlatmıyor. Seriyi okumalısınız.
Aydınlatıcı olan ben değilim kitabın kendisi :d
Bakış açın değişiyor, özellikle insanlığın en çok üstüne durduğu; din, siyaset, tarih vs. gibi konulara “belki”, “peki ya öyle değilse” gibi yaklaşımlar ediniyor insan. Şüpheci kişilik oluşturuyor bir nevi. Ben böyle hissettim şahsen…
İthaki yayınlarına hiç bulaşmayın, çevirmen denilen zat içine etmiş resmen, zorlayıp yavaş yavaş Sarmal yayınlarını edinmeye çalışın.
Bende ikinci kitaptayım, güzel bir hikaye iyi bir roman vs ama efsane vb ifadelere kendi adıma katılmıyorum.
An itibari ile bana sahip olmadığım bir aydınlatma sağlamadı, aydınlanma deyince kaçırdığım bir şeyler mi var diye sormuştum, teşekkürler.
Şöyle düşün; bütün klişeler bu seri ile başladı neredeyse. Yazıldığı yıla göre değerlendir bence.
Bunun sebebi şu olabilir aslında ; bu kitaplar Türkçe’ye ilk kez çevrildiği dönemde internet çok yaygın bi şey değildi ve içinde bulunduğumuz toplum apolitik bi tavır sergiliyordu. Ayrıca mevcut siyasi liderlik modeli ile daha yeni yeni tanışıyorduk. Bununla beraber dini merkezli güç odakları yeni yeni palazlanıyordu. Ancak günümüz Türkiye’sine baktığımız zaman din odaklı siyasi bir otorite ile karizmatik bir lider etrafında şekillenmiş, mutlak diyebileceğimiz bir iktidar görüyoruz. Bu bağlamda kitapta kurgu olarak bize sunulan şey hayatımızın bi parçası diyebiliriz. Ancak kitabı benim gibi ikibinli yılların başında ve bir lise öğrencisi olarak okumuş olsaydınız din, siyaset, ekonomi ve toplumsal yapılanma konuları hakkında anlamdırmaya çalıştığınız şeylerin anlatılmış olduğunu görüp, vay anasını diyebilirdiniz.
Ancak günümüzün siyasi gündemi kitapta yansımasını bulduğu için siz, şaka yollu aydınlanma dediğimiz muhabbeti yaşamadınız büyük ihtimalle. Birde daha öncesinde dinler tarihi, etik, siyaset, ekonomi ve teoloji okuması yaptıysanız bu durumu yaşamanız pekte mümkün değil zaten
Aynen hocam, aydınlatma için teşekkürler
Bu eserlerin hangi çevirileri daha iyi?Yardımcı olursanız çok sevinirim.Şimdiden teşekkürler.
Yanlış anlaşılmak istemem ama ne zaman bu başlığa girsem bu soru hep oluyor ve çoktandır da bu soruya gerekli cevaplar verilmiş. Biraz üste çıksanız zaten cevapları görebilirsiniz arkadaşlar. Lütfen soru sormadan önce en azından belli bir tarihe kadar başlığı okuyalım, olmadı arama çubuğumuz var. Oraya çeviri kelimesini yazıp başlık içinde istediğiniz cevaba ulaşabilirsiniz.
Evet,haklısınız.(20 karekter)