Paul Muad Dib’in ölümü bu kadar etkileyicilikten uzak olmamalıydı. Koskoca Paul Muad Dib karınca gibi ezilmemeliydi.. Bunun haricinde okuduğum ilk 3 kitapla birlikte geliştiğimi, karakterlerle birlikte eğitildiğimi hissettim gerçekten bir şaheser olduğunu düşünüyorum umarım 3.kitabın sonuna doğru olan ritim düşmesi diğer kitaplarda devam etmiyordur. En kısa zamanda okumayı düşünüyorum.
1 Beğeni
Paul Atreides bir kahraman değildi, ölümünün de kahramanca olmasını bekleyemezdik herhalde değil mi ?
3 Beğeni
@Dvne Ben yine de seviyordum. Ayrıca Dune ile ilgili aklıma takılan bir soru var. Paul olsun Alia olsun II.Leto olsun kendilerini tamamen bir Fremen olarak görüyorlar. Cümlelerinin çoğu, biz fremenler böyle böyle yaparız tarzında. Ne ara Fremenlerle bu kadar kaynaştınız? Ne kadar çabuk kendinizi Fremen gibi hissettiniz. Bu süreç sizce de çok hızlı olmadı mı? Bir tek benim aklıma takılan bir yermiydi yoksa sizin de dikkatinizi çekti mi ?
Adamlar fremenlerin gezegeninde onların içinde büyüdüler.
Onlar zaten büyük değil mi ? Bedenleri çocuk olabilir ama içlerinden milyonlarca hayat var.
1 Beğeni
Orası öyle ama o durum bile bir süreç. Sonunda beraber mücadele ettiler. Onlarla beraber savaştılar. Bana çok garip gelmemişti onlar gibi olmaları.
Fremenler güçlü bir kültüre sahip bir halk, ırk değil. Dolayısıyla eski fremen usulüne göre hayatını birleştirmiş kişi zaten fremendir bence. Ki II. Leto, Ghanima ve Alia Arrakiste doğup Fremen gibi yaşıyorlar. Su disiplinini benimsiyorlar, damıtıcı giysi giyiyorlar, billurbıçak kullaniyorlar, baharat tüketiyorlar vs.
Hatta Tanrı Imparatorunda Müze Fremenleri diye güzel bir deyişi vardır II. Leto’nun. O deyiş güzel açıklar bu durumu.
1 Beğeni
Bence iyi bir özet olmuş. Yayınlayan arkadaşa teşekkür borçluyum…
Dune bir karakteri değil, bir gezegeni ve o gezegenin değişimini anlatıyor aslında. Karakter yaratmaktan ziyade evren yaratmak istemiş Herbert ve o yüzden serideki hiç bir karakter saf iyilik veya saf kötülük barındırmıyor. Din, siyaset gibi kuramların savunucularını -veya önderlerini- sorgulamanızı istiyor belki de. Muad’dib muhteşem bir karakterdi ama tüm evreni savaşa sürükledi. Dünya tarihine bakarsanız Muad’dib gibi kitlelere hitap eden liderlerin de sonları genellikle onun gibi olmuştur.
4. kitabı bitirdiğinizde daha iyi anlayacaksınız söylediklerimi. Karakterlere değil hikayeye odaklanın ve keyfini çıkartın. Keşke yerinizde olsaydım da 4. kitabı hiç okumamış olsaydım. Bunu bu forumda söylediğim kaçıncı kişisiniz bilmiyorum bu arada. 
7 Beğeni
Aslında hikayeyle ilgili sorularda mevcut aklımda. Mesela en başta imparator neden Atreides klanını Dune gezegenine derebey olarak verdi? Hele o gezegenden çıkan hammadde evrendeki en değerli şeyken. Yanlış hatırlamıyorsam imparator Atreides klanını sürgün olarak Dune ye göndermişti, burada hikaye kendisiyle çelişiyor. Düşünün ki dünyada altının çıktığı tek yer Türkiye ve siz de dünyayı yöneten biri olarak kendinize tehdit olarak gördüğünüz birini sürgün olarak Türkiyenin başına atıyorsunuz. Ne kadar mantıklı? Hikayede sanki baharat Atreideslerden önce çok değersizmiş onlar geldikten sonra çok değerlenmiş gibi bir hal var. İlk kitabın başlarında siyasi olarak çok değeri olmayan ‘‘baharat’’ 1.kitabın yarısından 3.kitaba kadar siyasi güç niteliği kazanıyor. Bu değişim çok garip gelmişti.
Anımsadığım kadarıyla imparator, Leto’ya tuzak kurmayı düşünüyordu. Leto hem soylu bir aileden olduğu hem de imparatorun kuzeni olduğu için tahtta hak iddia edebilir diye korkuyordu ve de Atreidesler askerlerini fazlasıyla güçlendirmişti. Harkonenlerle Atreideslerin arasındaki çatışmayı bildiği için Dune’u paylaşamaz birbirlerine girerler böylece Leto’dan kurtulurum diye gönderiyordu.
2 Beğeni
Özet
Atreides Hanedanı’nın Dune’a gönderilmesinin nedeni, Dük Leto’nun karizmatik bir lider haline gelmesi ve bunun sonucunda İmparator Shaddam’ın tahtına rakip olarak görmesi sonucunda Dük’ü cezalandırmak istemesidir.
Unutmayın ki Atreidesler okyanus gezegeni olan Caladan’dan çöl gezegeni olan Dune’a gönderildi. Normalde başka bir hanedan bu süreci atlatamazdı.
Atreidesler’den önce Dune’u Harkonnenler yönetiyorlardı, bu hanedan tüm evrende nefret edildiği için İmparator bunları kendisine tehdit olar görmüyordu. Ayrıca Harkonnenler’in gezegeni tekrar ele geçirmesi de planlar arasındaydı.
Plan aslında mükemmel, bir anlamda başarılı oldu da diyebiliriz. Ama Paul Atreides’in Kuisatz Haderah çıkması yüzünden, bir karşı hamle sonucunda yenildiler.
5 Beğeni
İthaki Dune serisinin devamı hakkında yeni bir gelişme var mı? Bir şeyler duyan ya da bilgi edinebilen? 
Dune 5. kesin bu sene basılacakmış, 6’nın da çevirisi gecikirse 2021 baharına diyorlar.
2 Beğeni
Teşekkürler bilgilendirdiğiniz için. 
Kitabın en başından beri insanoğlunun galaksiler arası yolculuk yapmasının baharata bağımlı olduğunu belirtiyorlar. Dune serisinin Brian Herbert tarafından yazılan prequellerinde açıklıyorlar ama bence okumanıza gerek yok. Diğer arkadaşların da belirttiği gibi Leto Atreides’in karizmatik ve lobisi olan bir lider haline gelmesi imparator için bir tehdit. Çıbanın başı imparator Shaddam ve Corrino hanedanı aslında. Şu an kaçıncı kitaptasınız bilmiyorum ama olay örgüsündeki bazı noktaları kaçırmışsınız gibi geldi.
1 Beğeni
Dune Tanrı İmparatoru biraz sıkıcı mı ya da arka arkaya okuyunca sıktı mı biraz?
Bence Dune Tanrı İmparatoru serideki en iyi kitaptı.
3 Beğeni
Birinci kitapta bölümlerin başında Prenses Irulan’dan alıntılar var. Irulan deyince aklıma Anirul isimli başka bir Dune karakteri gelir. İsim olarak sadece “an” harfleri yer değiştiren bu karakterin nerede olduğunu aradım. Kabalcinin bastığı Hanedanlar üçlemesinde Corrino Hanedanı kitabında geçiyor.
Kitabın son sayfalarındaki soyağacına göre Anirul prenses Irulan’ın annesi oluyor.
2 Beğeni
