En Bilimsel 8 Bilimkurgu Filmi

Celal Şengör’ün sıkıntısı maalesef “koyunun olmadığı yerde Abdurrahman Çelebi” olması. Fizik, jeoloji, biyoloji, siyaset, felsefe, tarih… Her konuda konuşuyor ve çok keskin görüşler belirtiyor. Bunun bir sebebi de ciddiye alınması, dinleniyor olması.

Şöyle bir örnek vereyim: Neil Degrasse Tyson’ın fizik ve astronomi dışında konuştuğuna kaç kere şahit oldunuz? “Felsefe’yi de bana sorun,” diyor mu adam? Zizek’in tarih anlattığını veya Sagan’ın sosyoloji otoriteliğine soyunduğunu duydunuz mu? Neden yapmıyorlar böyle bir şey? Hepsi de kendi dallarında ihtisas yaparken kim bilir neler okumuştur. Hem de yurtdışında :smiley: .

Elbette her insan istediği konuda konuşabilir. Ancak her insanın yorumu/görüşü “bilir kişi raporu” gibi değerlendirilemez. Şengör’ün konuşması yanlış değildir ama jeoloji dışında bir konuda onu dinlemek bizim ülkemizin hatasıdır.

4 Beğeni

Ne zaman bu adamın kendi alanı dışında atıp tuttuğunu görsem şu video geliyor aklıma.


Kanal İstanbul’un meselesi. 4:30 Şengör’ün hocasına soruyorlar jeolojik ve ekolojik yönden etkilerini soruyorlar, adamın cevabı net. Ekoloji hakkında konuşamam, ben bir jeologum. Bu kadar basit. Bizim insanımızda mı var her şeyden anlama, her şeye cevap verme huyu anlamadım gitti. Adamın ortalama bir bilgisi de vardır söyler geçer ama yapmıyor, kendi alanı değil çünkü. Kestirip atıyor Celal Şengör uzmanı olmadığı konularda.

2 Beğeni

Apollo 13’ün bu listede olması gerçekten saçma olmuş. Zaten dediğiniz gibi kurgu değil gerçek olayları anlatıyor, yani gerçek bir olayı da bilim kurgu diye niteleyemeyiz.

1 Beğeni

Bence bilimsel acidan en gercekci demek istenmis. Apollo 13 belki de listenin en bilimsel olani.

Ayrica gravity denen garabet bence olumlu hic bir listeyi haketmiyor. Kisisel gorustur. Insanlarin tercihine saygi duyuyorum

2 Beğeni

Celal hoca sadece dunya nin jeolojisi ustunde calismalar yapmiyor kendisi mars taki karstik yapilar uzerinde de calisiyor.
Ayrica jeoloji bir cok bilimdaliyla ortak olarak incelendigi zaman tam anlam kazanir.
Jeoloji+biyoloji = paleontoloji
Jeoloji+fizik = jeofizik
… Gibi liste uzar gider
Felsefe dunyanin nasil oldugunu sormustur buna jeoloji cevap vermistir.
Bir cok konuda konusmasinin ve gorusler belirtmesinin sebebi o konular hakkinda zamaninda arastirmalar yapmasidir.
Ben militarist yaklasimlarini sevmem ama konu bilim olunca bos konusmamaktadir.

1 Beğeni

Celal Şengor’ün din bilim ilişkisi üzerine bir konuşmasına denk gelmiştim. Felsefe altyapısı olmadığı için din ve tanrı kavramlarını yanlış tanımladı, (straw man fallacy’ye düştü) sonra saldırıp bertaraf ettiğini düşündü. Karşısında sen ne saçmalıyorsun diyecek kimse olmadığı için de zafer kazanmış gibi davrandı.

Kaldı ki yukarıda Astrofizik konusunda yanıldığının bariz örneği var. (Neil Degrasse Tyson gerçekçi diyor, Celal Şengör zırva diyor. Kime güvenelim?) Buna rağmen Celal Hoca her konuda konuşsun, astrofizikçiler halt etmiş, demek fanboyluktan başka bir şey değildir.

Jeolojinin ekolojiyle hiç alakası yok mu? Neden adamın hocası bu konuda konuşmuyor? Altyapısı olmayan bir konuda saçma bir laf ederse adamın güvenilirliği beş paralık olur ve adam bu riski almak istemiyor. Türkiye’de rezil olmak imkansız olduğu için Celal Şengör her türlü riski alıyor çünkü yerden göğe hatalı olsa bile alkışlayacak insan çok.

Tarih hakkında neden konuşmasın anlayamadım tam olarak? Adam yüz yıl, bin yıl gibi küçük dönemlerin tatihiyle değil milyonlarca yıllık tatihle ilgilenmek zorunda çünkü işi bu.

Ekşi Sözlük’te de sıkça bu hataya düşülüyor. Celal hoca her dalda konuşuyor diyerek eleştiren herkesin profiline tıklıyorum ve istisnasız her alanda yazdıklarını görüyorum. Herkes her alanda fikrini belirtebilir tabii ki ama Şengör sıradan biri değil, elbette onun sözlerine itimat edeceğiz. Ama önce doğruluğunu araştırıp emin olarak.

Şahsen bu zamana kadar Celal hocanın militatist yanı hariç katılmadığım bir cümlesi, fikri olmadı. Birçok kitabını okudum, çok sever ve saygı duyarım. Keşke tanışabilsem hatta.

Dün ekşi sözlüğe geldi ve bu konuyla ilgili şöyle cevap verdi şengör

https://eksisozluk.com/entry/82134813

Çünkü beşeri tarih ile jeolojik tarih birbirinden fersah fersah ayrı iki disiplindir. Biriyle ilgilenenin diğerini de yapabileceğini düşünmek, genel cerrah’ın beyin cerrahisi de yapabileceğini düşünmek gibidir.

Celal Şengör’ün sorunu (her alanda konuşan bizim gibilerin aksine) her alanda otoriteymiş gibi konuşmasıdır. Veya otoriteymiş gibi algılanmasıdır ki bu onun değil onu dinleyenlerin sorunudur. Biz de her konuda (mesela şimdi benim yaptığım gibi) muhabbet edebiliriz. Söylediklerimiz muhabbettir, sohbettir. Celal Şengör de her konuda muhabbet etmekte hürdür. En başta dediğim gibi alanı dışında söylediklerini dinlemek, otorite kabul etmek ise yanlıştır. Videodaki jeoloji hocası neden ekoloji hakkında konuşmuyor? Bir astrofizikçi olan Neil Degrasse Tyson neden Fransız Devrimi konusunda otoriteymiş gibi konuşmuyor? Kozmos’un tarihini (milyarlarca yıl) araştıran adam Fransız Devrimi gibi çok daha küçük dönemli bir konuyu mu bilemeyecek? Mourinho iyi bir futbol teknik direktörü diye basketbol hakkında konuştuklarını kim dinler? İstediği kadar basketbol maçı izlemiş olsun veya bu konuda kitaplar okumuş olsun. Örnekler sayısız.

Marx veya Adam Smith’i de pekâlâ okumuş, kafa patlatmış olabilir ancak bu bile Marx’ı yorumlama konusunda onu bir otorite yapmaz.

Celal Şengör’ün felsefe malumatı muhtemelen benden çok daha üstündür ancak bu konuda formel bir eğitimi olmadığı için bilmeden mantıki safsatalara girip aldanabilir ki yapıyor da bunu. Mühendislik okumamış, mühendislik hakkında kitaplar okumuş birine canınızı emanet eder misiniz? Neden fikirlerinizi emanet ediyorsunuz veya o fikirlerden besleniyorsunuz? Jeoloji konusunda dediklerine hiçbir itiraz edemem, kabul etmek zorundayım. Ancak tarih, felsefe vs. konusunda söylediklerinin muhabbetten öte bir değeri yoktur.

3 Beğeni

Polymath ve kitapkurdu insanların varlığından bu kadar rahatsız bir ulus görmedim. Lanet olsun be!

1 Beğeni

A
Merhaba. Ben bir astrofizikçiyim. Harvard Üniversitesi mezunuyum. 1991’de Columbia Üniversitesi’nde doktoramı tamamladım. Uzay, fizik ve astronomi konularında birçok kitap yayınladım. Dahası evrenin nasıl oluştuğunu genel izleyiciye anlatan bir belgeseli hazırladım ve sundum (ekran deneyimi adına söylüyorum). Astronomi ve fizikle ilgili bir bilimkurgu filmi olan Interstellar’ın gerçekçi olduğunu düşünüyorum. Hürmetler ederim.

B
Merhaba. Ben bir jeoloğum. State University of New York at Albany mezunuyum. Yüksek lisans ve doktoramı da aynı üniversitede tamamladım. Uzay, fizik ve astronomi konularında hiçbir kitap yayınlamadım. Yakın dostum olan Fatih Altaylı’nın programlarına çıkıp muhabbetler etmişliğim var (ekran deneyimi adına). Astronomi ve fizikle ilgili bir bilimkurgu filmi olan Interstellar’ın zırva olduğunu düşünüyorum. Hürmetler ederim.

Arkadaşlar müsadenizle daha fazla konuşmak istemiyorum.

5 Beğeni

İyi Akşamlar: Anlattıklarınız bana Beşiktaş’ın eski teknik direktörü Slaven Biliç’in sözünü anımsattı “türkiye’de temel problem şu : bilgili olanların yetkisi yok , yetkisi olanlarında bilgisi yok.”

Bu yıl Ocak ayında yayımlanan bir haber Interstellar (Yıldızlararası) filmini gerçekçilik sıralamasında daha öne alabilir.

Filmi izleyenler bilirler, filmdeki karakterler bir karadeliğe girerek uzak diyarlara seyahat ediyorlar. Bundan hiçbir zarar görmüyorlar. Filmin bu kısmı bilim insanlarınca gerçekçi bulunmamıştı. O zamanki bilgilere göre bir karadeliğe tuzla buz olmadan girmek imkânsızdı.

Yeni yayımlanan bir bilimsel çalışmaya göre ise bir karadelik yeterince büyükse ve yeterince hızlı dönüyorsa insanlar onun içine sorunsuz bir şekilde girebilirler. Tabii bu kesin değil ama en azından artık karadeliğe girince parçalanacağız fikri de eskisi kadar kesin değil.

Bu listeyi bugün yapsam bu son haberin ışığında bu filmi daha üst bir sıraya koyarım. Haberin ayrıntıları aşağıda:

https://www.dunyahalleri.com/karadelikler-hiperuzay-yolculuklarinin-gecidi-olabilir/

Liste çok güzel olmuş. Naçizane marsli filmini de ekleyebilirim sanırım.

I, robot tam bir Asimov katliamı. Jurassic Park, düşünceli dinozorun parmaklarıyla masa üzerinde trampet çaldığı bir film. Interstellar’a göre kara delikler hakkında atıp tutmak kolay. Nasıl olsa tekillik denen canavarın gerçekte ne olduğu hakkında kimsenin en ufak bir fikri yok. 2001, son sahnelerine kadar muhteşem. Yıldız çocuk falan oralarda bir fizikçinin hayal gücü ne kadar uçarsa o kadar uçuşta. Benzer şekilde Contact ta öyle. Kitabı okuduysanız, 3.14 ve büyüsü sizi alıp götürür. Burada da Sagan’ın bulutların ötesine yükselişi Clarke’ı andırıyor. Gattaca için bir şey söyleyemem, seyretmedim çünkü. Ama madem Apollo-13’e bilim kurgu diyoruz, o halde First Man de ayni klasmanda yer almayı hak ediyor. Gravity’yi eklemişken de ayni ölçüde inandırıcı olan The Martian’ı da atlamayalım derim.
İyi seyirler.

1 Beğeni

Apollo 13 yerine District 9 veya The Moon’u gormek isterdim acikcasi. Yine de elinize saglik.

1 Beğeni

Bu yazıyı yazdığımdan beri Marslı (The Martian) filmi bu yazıyla ilgili olarak hep gündeme geldi. Evet, bu listede Marslı kesinlikle olmalı. Fakat bu yazı yazıldığı sırada film yayınlanmamıştı. O sırada sadece kitap vardı ve film de çekilmekteydi. Marslı’nın bu listede bulunmamasının tek nedeni budur.

Europa Report ve The Moon’un da bu listede bulunmaması büyük bir talihsizliktir.

Apollo 13 konusundaki eleştirilerin haklılık payı var. Bunu bir bilimkurgu filmi olarak değerlendirmeli miyiz bu tartışılır. Daha önce İngilizce bir kaynakta NASA çalışanlarının en bilimsel bulduğu bilimkurgu filmleri listesi görmüştüm. Orada Apollo 13 yazdığı için ben de onu referans almıştım. Şimdi olsa bunu yapmazdım.

Ben, Robot’un sinema uyarlamasının bir Asimov katili olduğuna tamamen katılıyorum. Kitabı daha sonra okudum. Hatta bütün Robot serisini okudum. Ondan sonra filmi beğenmemeye başladım. Filmin kitapla ilgisi yok neredeyse.

Günümüzün bilimsel bilgisiyle bakarsak Jurassic Park kesinlikle bilimsel değil. Fakat 35 yıl öncesinin bilimsel bilgisine bakarsak o zamanlar çok bilimseldi. Yazıda da bundan bahsetmiştim ama yine de bu filmi yazıya dâhil etmişim. Yani resmen Jurassic Park’a torpil geçmişim.

District 9’nın çok da bilimsel olmadığını düşünüyorum. Özellikle filmde ele alınan başkalaşım konusu bu düzeyde mümkün mü bundan emin değilim.

@Davram Interstellar’a haksızlık ettiğinizi düşünüyorum. 2001 ve Contact hakkında söylediklerinize ise katılıyorum. Elbette bunlar bir kurgu olduğu için %100 bilimsellik beklememek lazım. Bu filmleri sadece günümüzün bilgisine göre sınırlandırarak yapsalardı işin içinde kurgu kalmaz ve ortaya çıkan şey belgesel olurdu bence.

Bu yazıyı bugün yazsam çok daha farklı bir yazı olurdu. Jurassic Park, Apollo 13 ve Ben Robot’u bu listeye dahil etmezdim. Öte yandan The Moon, Europa Report, The Martian’ı kesinlikle listeye eklerdim. Gravity hakkında ise kararsızım. Belki de bu yazının güncellenmiş bir versiyonunu yazmak gerek.

3 Beğeni

İşte bana kalırsa filmleri izlemeden önce kitapları mutlaka ama mutlaka okumak gerekiyor. Bu, en azından iki güçlü sonuç doğurur. İlki, ne ölçüde bilim tabanlı olduğunu daha iyi kavrarız. İkincisi, kitapların Hollywood tarafından nasıl da acımasızca tahrif edildiğini anlarız. (Örneğin, daha önce yazdığım gibi pi sayısının tanrısallığı ya da 2001’e önsöz gibi olan küçük Clarke öyküsü: The Sentinel.) Bir de şimdi düşündüm de, listenize bence eklenmesi gereken bir film daha var: Tarkovski’nin Solaris’i. En az kitabı kadar derin anlatıma sahip bir film/kitaptır. Özellikle Kocamış Öykünce adlı bölümü tavsiye ederim.
Sevgiler, saygılarımla.

1 Beğeni

The Moon yazıp durduğunuz film Moon arkadaşlar. Bir de listeyi paylaşanın Gattaca’yı izlemediğini okudum, daha da dolaşmadan çıktım.

Interstellar’ın bilim danışmanı yaşayan en önemli fizikçilerden biri olan Kip Thorne. Fazlaca bir şey söylemeye gerek yok. Celal Şengör ve ekürisi İlber Ortaylı Türkiye’de meydanı boş bulmuş Abdurrahman Çelebilerdir o kadar.

3 Beğeni