Ben başlıyorum.
Benim en sevdiğim kitap sahnesi ve film sahnesi Lord Voldemort’un öldüğü sahne.
Belki başka sahneler de vardır. Ama hatırlayamıyorum.
Kvothe’nin rüzgara hükmettiği sahne
Milamber’in arenayı dağıttığı sahne
al’Lan Mandragoran’ın Demandred’in kellesini aldığı sahne
Asha’man’ların Dumai Kuyuları’nda yaptığı Aiel katliamı sahnesi
Melkor’un Ungoliant ile birlikte Valinor’daki ağaçları yok ettiği sahne
Jorg’un nekromansi ve ateş güçlerini kullanarak düşman ordusunu savaş alanından silmesi.
Hobbit’ten Smaug’un öldüğü sahne. Oh, içime sular serpilmişti.
Yerdeniz büyücüsü’nden Ged’in gölgesinin onunla aynı kayıkta olduğu sahne Sanki benim arkamdaymış gibi korkmuştum.
Cep Herkül’ü: Naim Süleymanoğlu filminde (aşırı çok beğenmiştim filmini) Naim Süleymanoğlu’nun 190 kilo kaldırdığı ve Bolgarıstantaki türklere yapılan haksızlığı tüm dünyaya ilettiği sahne Aklıma geldikçe içimi hüzün ve sevinç kaplar.
Narnia günlükleri: Aslan, Cadı ve dolap filminde Lucy’nin dlaptan geçip Narnia’ya geçit yaptığı sahne. Küçüklüğüm canlanır gözümde, 4-5 yaşındaydım izlediğimde.
Harry Potter’dan saymaya başlarsam tüm gece uyanık kalırım, o yüzden şimdilik sadece Harry’nin Kelid aynasında anne babasını gördüğü sahne diyorum.