Hepsi mevcut elimde. Anlatış ve Sürgün Gezegeni’ni de okudum. Geri kalanlara da elbet bir gün sıra gelecektir. Ursula teyzemin anlatım tarzı beni büyülüyor gerçekten. Mülksüzler kapağını kapattıktan sonra uzun uzun anlamsızca cildini seyrettiğim sayılı kitapların başında geliyor.
Üst üste 5 Stanislaw Lem romanı yazmamak için kendimi zor tutuyorum. Lem ve diğer tüm bilimkurgu yazarları arasında büyük bir uçurum olduğunu düşüyorum.
Cesur Yeni Dünya
Dune
Çelik Mağaralar
Demir Ökçe
Uzaktan Kumandalı Kız
Çok bilindikleri yazmamaya gayret ettim ama malesef fazla bilim-kurgu okumamışım.
Bir hortlatma da benden gelsin öyleyse, sıralama her an değişebilirmiş gibi hissediyorum ama şu an içimden gelen bu,
Mülksüzler, lisenin başında okuduğumu hatırlıyorum ve kafayı yemiştim, sadece aralardaki bazı göndermelere gerek var mıydı diye bazen düşünüyorum
Rama’yla Buluşma, ikinci kitabından sonrasını henüz okumadım ve devamı benim için aynı heyecanda ilerlemese de ilk kitabı okurkenki hayranlığımı hatırlıyorum, nedense 2001’den daha çok etkilemişti bu ilk kitap beni ama serilerin geneline baktığımda aynı şeyi söyleyemiyorum
Vakıf’ın Sınırı veya Ben Robot, henüz robot serisini okumadım ama o seriden de çok umutluyum
Dune
Gökteki Göz, bu kitap hakkında subjektif düşünüyor olmam çok olası, okuyan bir başkasının da yorumunu henüz görmedim, yine de bu listede bir philip dick olmalıydı