George R. R. Martin
Robin Hobb
Ursula
Nisio Isin
Douglas Adams
Neil Gaiman
Başlık (sevdiğimiz) yazarları istiyor. Sevgi eşiği düşük biri olarak olabildiğince yazar eklemeye çalıştım.
George Martin kelimenin tam anlamıyla dâhidir. Yazarı sadece epik fantastik türü içerisine sığdırarak söylemiyorum. O, yazarlığın hangi türü ele alınırsa alınsın, ben George Martin’e üstün zeka derim. O öldüğünde, yapıtı tamamlanamaz olacak. Gördük ki, 2-3 senarist toplanıp bir adamın zekası etmiyor, dizinin geldiği hal itibariyle. Martin için pek de fazla bir şey yazmak istemiyorum çünkü forumda onun zekasıyla ilgili çok fazla şey yazdım. Tekrara düşmek istemiyorum. Zayıf bulduğum tek yönü, bazen dil konusunda sırıtması. Dili bilinçli bir şekilde özenli ve hikayesine dahil ederek (metaforlar, kinayeler vb.) kullandığı zaman gerçekten başka bir seviye oluyor ancak genel akışta dil kullanımında sırıtmalar görebiliyorum.
Robin Hobb’un sadece Farseer serisini okudum. Düşünün ki bir kadın sadece 3 kitaplık serisiyle kendisini nasıl bu kadar çok sevdirebiliyor. Ona olan sevgimi daha önce layıkıyla gösterdim. Eğer Robin Hobb ve serisi hakkındaki kapsamlı düşüncelerimi görmek isterseniz şöyle bir link bırakmış olayım: Farseer - driveinthenails tarafından #35
Aslında Ursula için ne denir bilmiyorum. Kadın yazarlarla yıldızım hiç barışmamıştır. Fakat Ursula, sevdiğim tüm erkek yazarlara bedel olabilecek bir kadın. Dilindeki zarafeti anlatmaya kalksam o bile tek başına farklı bir takdir örneği. Hikayeleri sizi her zaman bir yerden yakalar. Bir epik fantastik kurgusunda, büyülerin uçuştuğu Yerdeniz serisinde bile öne çıkan ilk şey hayat ve insan üzerine olan müthiş tespitleridir. Küçük bir çocuğu öğütler gibi anlatmaz hikayelerini. Özellikle erkeklerin doğasını çok iyi anlamış bir yazar.
Nisio, Monogatari serisiyle gönlümde taht kurmuş bir yazar. Dili etkileyici değildir. Fakat geriye kalan her şey tastamam müthiştir. Japon yazarlar içerisinde benim için dâhidir. Zehir gibi beyin var. Anlaşılması kolay biri değil. Bir karakteri ondan daha iyi farklı hissettirecek biri yoktur. Karakterleri birbirinden renkli, farklı ve ilgi çekicidir. Okuduğum mangakalar ve Japon novel yazarları içerisinde rakipsiz.
Douglas Adams’ı okuyan biri serisini beğenmeyebilir, ama serisini beğenip de onu sevmeyecek insan yoktur sanırım. Dilimin ucuna o kadar çok övgü doluyor ki, yazmak için onları bir araya getiremiyorum. Absürt komedi üzerindeki kabiliyeti sahiden muazzam. Bir insan ancak bu kadar güzel ve mantıklı saçmalar. Aynı zamanda beni onun kadar derin düşüncelere itelemiş bir yazar yoktur. Elon Musk’a verdiği ilham onun ne kadar büyük bir insan olduğunu iyi özetler.
Neil Gaiman’ı eklemesem olmazdı. Onca Sandman övgüsünden sonra forum tarafından sopalanabilirdim. İlginçtir ki, Sandman öncesinde bu adamı overrated listemin önde gelenlerinden biri olarak görürdüm, ki romancılığı üzerine hala öyle düşünüyorum. Neil Gaiman’ın hak ettiği övgülerin hakkını vermek uzun sürer. Üşendim. Onun hakkındaki düşüncelerimi merak edenler olursa, bu linke davet etmiş olayım: Neil Gaiman Kitapları - driveinthenails tarafından #241