Bildiğiniz gibi kitap yazmadaki yavaşlıklarıyla ünlenmiş hepimizin takip ettiği bazı yazarlarımız var fakat yavaşlığı nedeniyle en sinir olduğumuz hangisi?
0 oylayanlar
Aklıma düştü yine kral katili güncesi 
Benim de düşünce anketi açtım bulundum. 
Grrm ve pat yarışıyor bu konuda, en azından dizi dolayısıyla got açlığı bastırıldı bir şekilde ama bilge adamın korkusundan sonra gördüğümüz sadece illüstrasyonlar. Sahiden kaç sene oldu…
Bence Patrick Rothfuss listenin başını çeker.
Şeyma Şubaşı yok mudur ?
Hic bir supheye yer vermeden sonuc belli
O profesyonel, bu yüzden yarışmaya almadık.
Ben Zülfü Livaneli derdim.
Kendisi milli, dini, ahlaki değerlere fütursuzca hakaret, halkın alt kesmini hor görme, insanların hassas olduğu konuları umarsızca deşerek iyi bir şey zannetme, ele aldığı konuları ucuz gazetelerin köşe yazılarından alınmışçasına sığ bilgilerle donatma konusunda dünya devi.
Fikirlerimle uyuşmayan ama sanatına saygı duyduğum yazarlar çoktu.
Misal Yaşar Kemal…
Livaneli’nin arkadaşıymış.
Ama sanat yönünden Kemal dev çınar ağacı
Livaneli çürük sarmaşık. Hangi noktadan bakarsam bakayım sevilesi bir noktası yok. Kurgu düpdüz, dil desen forumda Türkçe’yi daha kullanan tonla öykü yazarı var.
Ülkemizin gerçeklerini anlatıyor tamam mı! Diyenler için malzeme veriyor, onu da kötü veriyor, o kadar yani.
Nasıl ve niye bu kadar popüler oluyor anlamıyorum.
(Vöefvff! Rahatladım.)
Size tamamen katılmama izin verin, lütfen.
Daha dün bir yerde bunu hararetli bir şekilde tartıştık. Toplumsal yaraları deşicem diye, toplumsal değerleri yerle bir ediyor kendisi.
Mr Rothfuss’tur efendim. Hem yavaş yazması hemde kitabînın internet ortamında balon gibi sisirilmis olmadından dolayı. Haa ama yok yavaşlık konusunu es gecip daha genel bir şekilde sorarsanız cevabım kesinlikle Rowling cadısı olur. Sebebi ise hakkettiğinden fazlasını kazanmak 
Forumda tartıştıysanız link atar mısınız? Ben de bir okuyayım.
Yok kendi arkadaş çevremle, gerçek dünyada. 
Belki Kralkatili Güncesi’ni okusaydım Patrick derdim ama şu durumda cevabım George Martin oluyor. Dizi sona dair birkaç ipucu vermiş olsa bile karakterlerin şahsi hikayeleri beni seriye her zaman en çok çeken şey olmuştur. Kitabın sonunda ne olacağı pek umrumda değil. Ben sevdiğim karakterlere ne olacak,neler yaşayacaklar bunu görmek istiyorum. Jaime mesela…Ağlatsın istiyorum beni.
Patrick Rothfuss’un Kralkatili serisine başlamayı düşünüyordum bu aralar tam da. Ancak adını böyle bir başlıkta görünce şüpheye düştüm. Başlamasam mı acaba ? George R.R. Martin’e yavaş yazmasından ziyade sevdiğim karakterleri öldürmesinden dolayı sinir oluyorum açıkçası ( çoğu kişi gibi eminim).
Rothfuss’un sevdiğim iki yönü var : Edebiyattan anlayan birinin şiirsel dili ve hikayenin sırları.
Sevmeyenlerin en büyük şikâyeti bu sırların üçüncü kitabın basılmaması sebebiyle açıklığa kavuşamaması. Ama inan bana sadece o güzel cümleleri ve teşbihleri için ikinci üçüncü kez okunur. Daha kitabı bitireli bir sene olmadı ben gene de Rüzgarın Adına tekrar başladım ve fark ettim ki ne çok şey varmış Patriğin çaktırmadan yerleştirdiği. Oku oku.
Üç değerli yazara da haksızlık etmeyeyim, üçüne de sinir oluyorum. Ben yaşlandım hala serilerin devamı gelmiyor
W. Shakespeare 
Niye ki gıız. Ne güzel yazıvermiş adamcağız.
İngiliz öğrencilerin sebebi şu 