Belki saçma ama yine de söylemeliyim: Günümüz isimlerini hecelere ayırıp düz ters okumalarını birleştirerek yapılabilir.
Bunu “Harun” isminde deneyelim. Ha-run: “Runha” ya da “Bilgin” ismi “Ginlib” yapılabilir. En azından bizden olur.
Ayrıca isim olayı batı benzeri olmadıkça pek önem arz etmediğini düşünüyorum. Yani batı yazarlarının kullandığı kendi isimlerine benzeyen fantastik isimleri taklit eden yerli yazarlar bana itici geliyor. Onları “Hazıra konanlar,” diye tarif ediyorum, kendimce.
İticiliği bir kenara bırakırsak isim olayı neden önemli değil ona değinmek istiyorum. Le Guin’in “Vahşi Kızlar” adlı kitabında isimlerden ziyade topluluğu çiçek ve toprak meteforuyla tanımlıyor: Toprak Adamlar, Taç İnsanlar gibi gibi… Ve genel olarak çiçek imgesinin neden bu kadar canlı -diğer imgelere göre- ve gerçekçi olduğunu çoğu yazar ve şair araştırmış kendilerince sebepler sıralamışlardır.
Burada önemli olan bu sepeblerden bahsetmek değil Le Guin’in bu etkileyici imgeyi yarattığı dünyada topluluk tanımlayıcı olarak kullanmış olması oluyor. Yani kitabınıza yahut öykünüzün dinamiğine göre metafor kullanarak isimleri sunabilirsiniz ki o daha etkileyici oluyor. Örneğin Murat Menteş bunu çok iyi yapan yazarlardan biri oluyor, fikrimce.
Bir başkasından harf söylemesini isteyebilirsiniz. İşe yarıyor, bir deneyin ince sesler, sert sesler, renkli sesler… nasıl ayırıyorsanız, karşınızdakinden bu harfleri isteyin oluşturduğunuz karaktere göre. Sonra ismi uydurun.