Fantastik ve BK Kitaplardaki İlişkiler ve Romantizm

Bir fantastik veya bilim kurgu kitabında romantizmin ne kadar olmasını tercih ediyorsunuz? Yine aynı şekilde aşk üçgenleri, acı çekme vb. gibi alt elementler hakkındaki düşünceleriniz neler?

Son olarak sevdiğiniz ve sevmediğiniz çiftler hangileri?

@Agape uyardı, sevdiğiniz ve sevmediğiniz çiftleri yazarken lütfen spoiler kullanın ve hangi seriye ait olduğunu yazın ki okumayan arkadaşlar spoiler’a maruz kalmasın.

5 Beğeni

Olmasa da olur. Aşk üçgeni, dörtgeni, yamuğu, dairesi, karesi filan hiç çekemediğim bir şey. Pasif olarak işlenmesinden yanayım. Hayatın içinde var bu fakat gerçekçi olmasını tercih ederim illa olacaksa. Çoluk çocuk, ergen muhabbetlerini hiç sevmiyorum. Romantizme hele hiç tahammülüm yok.

7 Beğeni

Ben klasikçiyim. Beren ve Luthien tarzı masalsı ilişkileri seviyorum.

6 Beğeni

Vıcık aşk olmasın. Romantizm olsa da mantık çerçevesinde olsun, ergen diyaloglar yapmasınlar. Değiştirilmiş karbon dizisini izliyorduk, ama öyle saçma sapan ergen konuşmalar vardı ki bıraktım, çekemedim. Mesela, Zaman Çarkı Rand’ın aşk hayatı beni delirtiyordu, büyülere inanırım ama böyle şeylere katiyyen. Ve bir de aşırı cinsellik içeren kitaplar da soğutuyor beni. Yaban Diyarlardaki Yabancı midemi bulandırmıştı. Tabi bu aşırılık her kese göre değişiyor.

1 Beğeni

Bir edebi metinde yazarın anlatımı benim için önemli. Konuyu beğenmeyebilirim de ama üslup, dil ve kurgu iyiyse her türlü okurum. İsterse bütün kitapta aşk meşk anlatsın.

Romantizmi sevdiğim ama tek başına okuması bazen çok baydığı için fantastik, bilimkurgu ve diğer türlerin içinde olmasını severim. Olmasa da olur tabii.

Konusu ve yazarın üslubu kaldırıyorsa aşırıya kaçmasını da severim hatta tercih ederim. Cinsellik, acılar, gözyaşları, ayrılıklar… hepsi kabulümdür kısacası.

Çiftin niteliği de önemli ama. Mesela ergen aşkı okurken afakanlar basıyor artık beni. Şöyle bir bakıp 16-17 yaşında tipler görünce kitabı kapıyorum. Genç-yetişkin türüne zaten elimi bile sürmüyorum. :d

1 Beğeni

Oh boy. Bu konuda ben de çok dertliyim hocam.

Bir kere romantizmin odakta olmasını hiç sevmiyorum. Romantizm odakta olacaksa fantastik/bilim kurgusal bir setting’e ne gerek vardı ki? (nadir durumlarda gerekebilir tabi, ama çok nadir)

Ama gönül işleri de hayatın önemli bir parçası, ve “insan” karakterler için önemli bir lego parçası olarak görüyorum. İyi işlendiğinde kanlı canlı karakterler yaratmaya fazlasıyla faydalı bir element.

Hocam bunlar tamamen yazar tarafından nasıl ustalıkla kullanıldığına bağlı. Bu geyikler çok ucuz drama ve vıcık vıcık duygu sömürüsü için araç olarak kullanılabildikleri gibi bir karakterin iç dünyasına, farklı dinamiklerin ele alınmasına birer kapı da olabiliyorlar.

sevmediklerimle başlayayım… (aşağıda zaman çarkı, farseer, malazan, allah ne verdiyse girişiyorum hocamlar, minor spoiler var aman diyim.)

Rand - Aviendha
Rand - Elayne
Rand - Min
Perrin - Faile
Egwene - Gawyn (Allah korusun)
Kvothe - Denna
Fitz - Molly
Adolin - Shallan
Harry - Ginny

bunlar da sevdiklerim:

Trull - Seren
Tehol - Janath
Crokus - Apsalar (isimleri beyhude seçmedim hocam)
Cutter - Scillara
Hellian - Urb
Sinter - Bottle
Iskaral - Mogora :roll_eyes:
Whiskeyjack - Korlat
Mat - Tuon
Mimara - Achamian

Her birini neden sevdiğimi ve sevmediğimi de yazabilirdim ama valla üşendim, bi de “that api aint gonna write itself” hahaha. Ama spesifik çiftleri tartışmaya hazırım. :roll_eyes:

1 Beğeni

Spoiler veriyorsunuz şu an okumayanlara. :slight_smile:

3 Beğeni

Haklısınız, boş bulunmuşum. Blur’ladım şimdi.

1 Beğeni

Kendi görüşlerimi yazmamışım. Ben şöyle düşünüyorum:

İyi işlenmiş her şeye varım, bu ister aşk olsun, ister aşk üçgeni olsun, isterse de platonik aşk olsun. Yeter ki sağlam temellere otursun ve asıl konunun önüne geçmeyerek yapılan hareketleri desteklesin (ama karımı kestiler intikaaaam kadar basit de olmasın).

Zaman Çarkı’ndaki Nynaeve ile Lan ilişkisini sevmiştim mesela, tutku ve fedakarlıklar çok güzel işlenmiş ve okura aktarılabiliyordu. Ancak Sarah J. Maas’ın ismini hatırlamadığım kitabındaki aşk üçgeni ise aşırı rahatsız etmişti.

Bunu ben de yazıyordum ama orada biraz “wicked” bir aşk var, konunun dışına çıkıyor olabilir. :slight_smile:

+1

Aynı şeyi yazmışız neredeyse. Buna da +1.

2 Beğeni

Arkadaşlar başlık güzel ama spoiler butonu kullanın. Seriyi okuyanlar ve okumayanlar için isim çiftleri sorun yaratır.

2 Beğeni

Kesinlikle. Onu unutmuşum sevdiklerimin arasına ama Zaman Çarkı’nda güzel işlenmiş nadir çiftlerdendi. Ki Zaman Çarkı maalesef bu konuda hiç beğenmediğim bir eser. Herşeyden önce 3 hanım muhabbeti bana çok zorlama geliyor. Yani okey seçilmiş kişi edebiyatı da, seçilmiş kişinin destined 3 hanımı da biraz fazla sanki.

Wicked karakterin wicked aşkı olur hocam, Pust reyizden pembe panjurlu evinde boy boy bebelerini şişme havuzda eğlendirmesini bekleyemezdik bence ahahahah

Ek: bir de şu pasajı borçlu olduğumuz çift sonuçta hocam:

“Come near me with intentions other than amorous and I’ll stick you”

“Amorous. What a horrible thought-”

“What if I told you I was pregnant?”

“I’d kill the mule.”

She leapt at him.

Squealing, then spitting and scratching, they rolled in the dirt.

The mule watched them with placid eyes.

2 Beğeni

Fantastik ve bilimkurgu kitaplarını romantizm beklentisi ile okumuyorum. Karakule serisindeki Susan Delgado ve Roland Deschain aşkı çok güzeldi.

1 Beğeni

Uzun uzadıya şeyler yazmak istemiyorum, sadece şunu belirtip çıkacağım:15-20 kitabini okuduğum Dragonlance kulliyatinda en sıkıldığım kisimlar Nehiryeli ve Altinay ile ilgili kisimlardi.

1 Beğeni

Okuduğum ilişki bana yaz dizilerini veya lise aşklarını anımsatmadığı sürece sorun yok.

Üçgene gelirsek örneğin Lions of Al-Rassan en sevdiğim kitaplardan biri ama üçgen değil resmen dört boyutlu örümcek ağı var. Oturmuş bir ikili varken yeni bir karakter tanıtılması ve bu karakterin tek amacının ikiliden birisinin kafasını karıştırmak olması ise kötü üçgen modeli.

En sevdiğim çiftler:

Black Company - Croaker&Lady, Murgen&Ky Sahra
Codex Alera - Tavi&Kitai

2 Beğeni

Aslında bu tarz kurgularda olmasını sevmiyorum. Ama seri uzun soluklu olunca aradığım zamanlar oluyor. Gezegenler patlıyor, büyüler uçuşuyorken, sonraki bölümde aşk meşk görmek boğabiliyor insanı. Aşk güçlü bir duygu olduğu için seriye de duygu yoğunluğu katmak için iyi bir araç. Karaktere de kolayca bir amaç verebiliyor.

Farseer’daki Fitz-Molly ilişkisi inanılmaz akmıştı. Sebebi de ana temanın içinde gerçekleşmesinden dolayıydı. Kralkatili’ne baktığımda Kvothe-Denna ilişkisi bi zaman sonra baydı beni. Ve iki karakter de ergen olduğundan dolayı ilişkileri de haliyle ergence olmak zorundaydı. Gerçi Fitz de ergendi fakat bulunduğu konum itibariyle bu tarz şeylere pek fırsatı olmadı.

Ortada bir aşk varsa, acı da olmalı. Olacak. Benim kriterim bu. O aşk trajediye dönüşmeli. Gerekirse en kötüsü olmalı. Cıvıl cıvıl aşklar bayabiliyor. İzlemesi, okuması ayrı oluyor. Şirin olanını izlemeyi severim. Fakat acı çekilecek arkadaş.

3 Beğeni

Bunu unutmuşum yahu, çok başarılıydı bu ikisi. Aslında Lady genel olarak çok başarılı bir karakterdi. Croaker da öyle, ama bir Lady değil tabi…

Bu tarz tezatlar aslında benim hoşuma gidiyor sıklıkla. Başka bir başlıkta da vaktiyle epik büyü savaşından çıkınca felsefe yapan karakterleri falan konuşmuştuk bir ara sanki. Ama tabi bu işlerde yazar tarafından nasıl gerçekleştirildiği çok önemli.

+1 :roll_eyes:

2 Beğeni

Güzel ve kaliteli bir romantizm ise hoşuma gidebilir ama ah yüzü ne güzel, ah kasları ne güzel tarzı şeylere gelemiyorum. Boş aşk üçgenleri de aynı şekilde.

Oathbringer de ne olacak daha bilmesem de Parlayan Sözler o açıdan beklemediğim bir tokat vurdu bana. Shallan ortada Adolin diye gezerken birden ah Kaladin vah Kaladin deyince neye uğradığımı şaşırdım. Aynı şekilde Adolin her odaya girdiğinde “Ah yüzünün yarısı görünürken bile ne kadar yakışıklı.” Gibi replikleri de rahatsız etti. Brandon abimden beklemiyordum. :smiley:

Anlaşılabilir olduğu sürece hiçbir sorunum yok. Yeter ki suyunu çıkartmasınlar.

Zaman Makinesi, Zaman Yolcusu ve Weena ilişkisi. Saf sevgi bağı. Aralarında çok az olay geçiyor ama hepsi gerekli şeyler. Ölümüne üzüldüğüm tek kadın roman karakteri.