Fantezi Türü Edebiyat Nedir?

Cumhuriyet gazetesinin sitesinde ilgimi çeken bir yazı gördüm. “Edebiyatta gerçekçilik ölüyor mu?”diye ve ardından bir çok konuya değiniyor. Açıkçası biraz kafam karışmış olabilir. Edebiyatın aslında Fantezinin kendisi olduğunu söylüyor. Yazı hakkında ki görüşlerinizi merak ediyorum.

(‘Edebiyatta gerçekçilik ölüyor!’)

4 Beğeni

Fantastiğin tarihi ilgi alanıma girdiğinden yazıya bir hevesle başladım. Maalesef yazarın türe uzak olması ve on yılları sadece bir esere indirgemesi tarihi çarpıtmasına sebep olmuş. Atıflarla, alıntılarla, havalı sözcüklerle süslese de türün sadece pop-kültüre yansıyan yüzünü görmüş.

Gotik (örn., Drakula) bilinmeyene, Doğu’dan gelen ötekiye yönelik korkuyu, bastırılmış cinselliği sembolizmle yansıtır.

Gotik edebiyatı görmezden gelmemesi iyi bir şey, ama gotik fantastiğin hiç de görmezden gelinmemesi gereken '‘Gormenghast’'ı yerine filmlere, dizilere tonlarca defa konu olmuş Dracula’yı örnek vermiş. Neden? Çünkü anlatısına (tarihi çarpıtışına) uygun da o yüzden. Tolkien’den önce türün önemli yazarlarına (Eddison, Anderson, Ovid vb.) tabiki de yer vermemiş. Artık nedenini biliyorsunuz :slight_smile: .

1970 sonrası fantezi (Brooks, Shannara; Donaldson, Thomas Covenant Günceleri; Jordan, Zaman Çarkı), Tolkien “baba”ya saygıyla karışık ihanet halinde, onun olay örgüsünü kullanır; ancak temalar çeşitlenir.

Brooks’ın formulatik yazarlardan olduğu doğru. Fakat Donaldson’ın yahut Jordan’ın Tolkien’in olay örgüsünü nasıl kullandığını veya ona nasıl saygısızlık yaptığını anlamadım, yazar da sanki suyun ıslak olması kadar bariz bir detaya değinir gibi üzerinden hiç durmamış. Ne yani, iyiyle kötünün ezeli ve edebi mücadelesi veya ikincil fantastik evrenler Tolkien’in fikri mülkiyeti mi ki ona adamam gerekiyor?

Modernite sonrası: Ana akım fantezi, yukarıdakilerin karışımını Zeitgeist’a özgü ironi ile yansıtır. Özellikle genç erişkin romanlar, hep bir sınava hazırlığı, kayıp anne-babanın gizemini içerir.
Maalesef, artık ana akım fantezi bir sanayi, tektip: Yüzüklerin Efendisi çeşitlemeleri alana hâkim. Yadırgatma sınırını bu kitap belirliyor; tümüyle tecimsel bir etkinlik olan yayıncılık da okuyucuyu algılanması zor olandan koruyor.

Vay, modern fantastik edebiyata tek bir cümle değinmeden demografik olarak sadece bir kümeye ait olan ve ticari sebepler dolayısıyla kendi türüne kavuşan Genç-yetişkini 2000 sonrası fantastiğin tek hakimi görmek… Bilemiyorum Altan, bilemiyorum.

Tolkien’ın dünyası feodal. (Hükümranla çatışan köylü, Keloğlan masallarında bile denk gelebileceğimiz tema). Ancak tek kişinin topluma egemenliğini değil, kötü kralı eleştiriyor. Kıyasla Taht Oyunları, halkın özyönetimini vurgulasa da (henüz çıkmamış kitabın dizi ile örtüşeceğini varsayarak) olası görmüyor.
Tabii, bu fantezinin ana akımı. Başka politik düzenler de mevcut. Ne ki karakterlerin karşısındaki en büyük ejderha, siyasi düzen; bu Harry Potter’da bile var. Nefsin ejderhası (iktidar arzusu) ana eleştiri unsuru (ki Tolkien da bunu Platon’un Devlet’indeki Gyges’in görünmezlik yüzüğünden alıyor).

Piyasanın Tolkien’in kopyalarıyla dolu olduğu yanılgısına (artık karabasan oldu gerçi :roll_eyes:.) ne zaman gelecek diyordum, yazının sonuna nasipmiş. Bu konuyu defalarca tartıştık forumda. Yok böyle bir şey NOKTA.

@Mazotci Bence görmezden gelinilebilecek bir yazı. Kelime anlamını baz alıp öyle bir çıkarımda bulunmuş. Bir türe ait gördüğünüz her şey o türe aittir bence, aksini nasıl tartışabiliriz ki?

Çok üzülüyorum gerçekten. Türe uzak kişilerin fantastiği sadece popüler kültüre yansımalarından tanıması, ‘‘Gerçek edebiyatçı’’ elitistlerin ‘‘kaçış edebiyatı’’ sanması… Fantastik edebiyata bakışı ya ilk ya da ikinci kategoriye giren ortalama Cumhuriyet okuruna bu yazı maalesef ‘‘Fantezi Türü Edebiyatı Nedir?’’ sorusunun ‘‘gerçek’’ cevabını veremez. Neden içerlediğimi anlamışsınızdır umarım.

5 Beğeni

Bende farkına vardım zaten bahsettiklerinin çoğunda. Biraz popülist bir yazı olmuş. Yani okur çekmek adına popüler olan bir konu hakkında yüzeysel ve yetersiz bir inceleme olmuş.

1 Beğeni