Günümüzde, bilimin ışığında geçerliliğini kaybetmiş, belki tartışılmasının artık anlamsız dahi bulunacağı metafizik konuları var hocam, öyle düşünmekte yalnız değilsin. Yine de Selahattin Hilav’ın metafizik konusu dahil günümüzde felsefe uğraşının önemine dair hoş bir sözü var:
“Bilimlerin gelişerek, kendi alanlarında, bir zamanlar felsefenin sunduğu açıklamalardan çok daha sağlam ve denetlenebilir bilgiler verdiğini, ve bundan ötürü, felsefenin, insan zihnine ve ürünlerine yönelerek, bilgiyi ve değer yargılarını, araştırmasının ağırlık noktası yaptığı üzerinde durduk.
[…]
Gerçekten de, felsefenin özü ve ölümsüz yanı, tarih boyunca kurulup zamanla ve koşullar değiştikçe yıkılan felsefe sistemlerinde değil, bu sistemleri yaratan çaba ve yöneliştedir. Felsefe, yani gerçeklere açık olan, onları irdeleyen ve eleştiren; her konuyu kökünden ele alarak aydınlığa kavuşturmak isteyen derinlemesine düşüncenin çabasıdır. Başka bir deyişle, varlığın tümü gibi, felsefenin bulguları ve açıklamaları da sürekli olarak ortaya çıkan, değişikliğe uğrayan, bir bölümü ortadan kalkan ve bir bölümü bir başka biçimde varlığını sürdüren şeylerdir.
Ama bütün bu değişmenin altında, süregelen ve kalan bir şey de var. Bu kalan şey, son sözü söylediklerini ileri süren çeşitli felsefe sistemlerini yaratarak ilerleyen ve sürekli bir eleştiriyle, kendi kendini daha fazla açıklığa ve bilince kavuşturan insan düşüncesidir; bilgileri, yaratıları, umutları, özlemleri üzerinde sürekli olarak derinleşen insanoğlunun düşünsel çabasıdır.”