Film mi, Kitap mı?

Bence tamamen esere ve uyarlamasına bağlı. Bazen film/dizi gerçekten kitabı berbat bir hale getiriyor. Bazen de kitapta olmayan şeyler filme eklenince film bambaşka bir hal alıyor. Bir bakıma film veya dizinin kalitesine bağlı. Ama bir de şöyle bir yön var: İnsan bir kitabı okurken karakterleri ve mekanları kendine göre yorumlar. Zihnindeki karakteri daha çok sever. Ancak kitap bir filme uyarlandığında tamamen farklı karakterlerle karşılaşır. Özetle bence bu soruya net bir cevap vermek çok zor.:thinking:

Kişiden kişiye değişmekle beraber, eserden esere de değişmektedir. Ben her ikisinden yanayım. Bununla beraber filmleri seçtim çünkü kitaplar genel olarak daha başarılıdır ama başyapıt olarak nitelendirebileceğimiz filmlerin önünde de hiçbir kitabın durabileceğini sanmıyorum. Interstellar’ın, Arrival’ın, Mr. Robot’un müzikleriyle ve sinematografisiyle anlattıklarını bir kitapta nasıl anlatabiliriz ki?

Kitap için konuşurken her şey yazara bağlıdır; film için konuşurken iyi bir hikayenin olmasına gerek yoktur, her şey yönetmene bağlıdır.

Aynı şey kitaplar için de geçerli. Hiçbir sinematografinin veya müziğin ve hatta sessizliğin anlatamayacağı kitaplar biliyorum.

Burada demek istediğime bir kitaptan da örnek vermek isterim. Aytmatov’un Beyaz Gemi’sinin harikulade bir filmini çekmek mümkün. Aklımda 1-2 yönetmen uyandı bile, başyapıt yapacaklarına eminim. Ancak bu başyapıtın hissettirdikleri diğer bir başyapıt olan kitabın hissettirdikleriyle bir olamaz. Çünkü biri film, biri kitap.

Kitabı okurken filmini kafamda ben canlandırıyorum. Hatta bazen kitapta anlatılanları çizdiğim bile oluyor. O yüzden kitap :metal:t4:

Eserin kendisinden, yönetmenine, senaryosuna kadar değişrn bir şey bu. Harry Potter gibi kitabından kötü olan filmler varken, benim kitabından daha iyi bulduğum Muhteşem Gatsby, Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi gibi filmler de var.

Mesela Clockwork Orange’da filmle kitap birbirini çok güzel bir şekilde tamamlıyor ya da The Shining filmi kitaptan çok farklı olmasına rağmen değerini azaltmıyor.

Bence daha çok uyarlama dizi/film çekilsin. Böylece hem güzel kitaplar keşfederiz hem de iyi film izleme ihtimalimiz artar.

Peter Johnson filmleri hakkında konuşmuyoruz ama.

Görsele çeviremediğiniz duygular düşünceler vardır. Ama şöyle bir şey de var ki görsel de anlattığınız bir duyguyu yazıda okuduğunuzdan daha çok hissedersiniz. Yani yazıyı okur ve hissedersiniz. Ama görselde karakterin tam olarak ne hissettiğini anlayabilirsiniz hal ve durumundan. Film ve kitap ayrı ayrı çok değerli iki sanat biçimi ve bir birlerinden besleniyorlar. Bana göre film sektöründe daha çok kazanç sağlama güdüsü olduğu için ben kitap diyorum.

1 Beğeni

Çok doğru. Bir de ayrıca kitapların filmlere uyarlanmasına karşıyım. Ya da filmlerin kitaplarının yapılmasına. Kitap kitaptır, film filmdir.

Yüzüklerin Efendisi filmlerinin edebi değeri yoktur. Kitapta ki edebi değer fşlme yansımamıştır.

Gençler için ekstra aksiyon, efektler eklenmiştir. Bu yüzden çocukça gelir bana. Üstelik benim o yaşlarda olduğum zamanlar bile.

Yüzüklerin Efendisi çok popüler olduğu için filmlerini izleyip bu nedenlerden dolayı beğenmeyenler Fantastik edebiyata önyargı ile yaklaşmış ve yine filmlerden dolayı Fantastik edebiyat çocukça bulunmuştur.

Bu yüzden kitap uyarlamalarına karşıyım.

Elbette güzel örnekler olabilir. Ayrıca bu benim fikrim. Herkesin kendi fikri olabilir. Kimse kimseye karışamaz.

Bu dediklerim yüzünden kavga çıkmasın.

Herkese iyi günler. Sevgiler saygılar. :slightly_smiling_face::heart:

2 Beğeni