Forum seviyesinin gitgide düşmesi

“Sizi üzen şey” ırkçılık veya ayrımcılığı bu şekilde mi tanımlıyorsunuz gerçekten?

Evrensel insan haklarına saygı duymak ve buna uymayanlara tepki göstermeyi insanlık görevi sayıyorum. Bunu yapmayıp duyar kasanlara saygı duymuyorum.

Ayrımcılık, ırkçılık, nefret söylemi “sizi üzen şey” sözüne sığdırılamayacak kadar önemli şeyler.
Bir cinsel yönelimin aşağılanması “sizi üzen şey” değil tüm insanlığın tepki göstermesi gereken bir suç. Bunun farkında değilseniz bu saatten sonra ben öğretemem bunu size.

7 Beğeni

Birilerini nereye kadar hassasiyet göstermeye zorlayacaksınız, sınırı nerede çekiyorsunuz? Ben bir adalet savaşçısı olmak zorunda mıyım? Beni zorlayarak mı erdem sahibi yapacaksınız? Nereye kadar savunmalıyım fikirlerinizi ve ne kadar ileri gitmeliyim? Tanıdığım bir çok insan da dahil olmak üzere bütün homofobikleri öldürene kadar mı? Yeryüzündeki bütün ırkçıları yok edene kadar mı? Başka bir ses, başka bir fikir duyar duymaz hemen onu susturmaya mı çalışmalıyım? İŞİD’de bu şekilde çalışmıyor muydu? Benim değer yargılarım sizinkilerle aynı olmak zorunda mı? Sizin bir şeyi insanlık görevi saymanız beni neden ilgilendirsin?
Homoseksüeller ya da Irklar hakkında bir fikir sahibi olmak zorunda mıyım? Saygınızı umursadığımı gerçekten düşünüyor musunuz? Tüm insanlık tepki göstermezse ne yapacaksınız? “Yeniden Eğitme Kamplarına” atarak mı fikir sahibi yapacaksınız? Büyük Birader de bizi görecek mi? Babam böyle politik doğruculuk yapmayı nereden öğrendi?

Eğer insanlar üstünde baskı kurmamayı öğrenemediyseniz benim yapabileceğim bir şey yok.

10 Beğeni

Cinsiyetçiliģi ve ırkçılığı normalleştirme çabası mı bu? Hassasiyet gösterip göstermemek sizin tercihiniz de pedofiliyle aynı yere koyan insanların tedavi olması gerek.

2 Beğeni

Değil. ‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏

J. K. Rowling’i bile harcayan kartanesi sosyal adalet avcıları seni beni linçler, kurda kuşa yem ederler.

4 Beğeni

“Bir kişinin özgürlüğü başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter.” diye bir laf vardır. Bu da aynı o şekilde işliyor. Kendi içinizde ne düşündüğünüz kimseyi ilgilendirmez zaten. Ancak bu tarz hassas konulardaki olumsuz düşünceler herkesin görebileceği ya da duyabileceği bir şekilde sergilenince bazı insanlar rencide olabiliyor. Burada foruma kaydolan herkesi soruşturup homofobiklik belirtisi gösterenleri almamak tarzı bir şey yapan yok zaten. Ancak bu olumsuz düşüncenizi bu şekilde belirtirseniz olumsuz tepki alırsınız.
Ayrıca insanlar durduk yere “Ben hakkımı savunacağım.” demez, aldığı kötü yorumlar ve kısıtlamalar yüzünden bu işe kalkışır. Yani yıllardır süregelen bu tartışmayı başlatan olumsuz yorumlar yaparak karşısındakini rencide edip özgürlüğünü kısıtlamaya çalışanlar maalesef. Siz birine agresif bir şekilde yaklaşmazsanız karşı taraf durduk yere kendini savunmaya geçmez.
Sonuç olarak homofobikleri öldürmek gibi planlar yaptığımız yok, tek isteğimiz ‘kimseye zararı dokunmayan’ konularda insanların rahat bırakılmasıdır. Sonuçta siz nasıl bu konuyu desteklemek istemiyorsanız biz de aşağılanmak istemiyoruz. İstemediğiniz kişilerden uzak durabilirsiniz ve hayatınız boyunca bu şekilde düşünebilirsiniz ama olumsuz düşüncelerinizi açıkça belirttiğinizde tepki alacağınızı da bilmelisiniz.

7 Beğeni

Şu son tartışmalar gibi tartşmaları görünce hep aklıma Community’deki şu sahne gelir. Okula maskot seçme.

1.06-1.44

4 Beğeni

Öncelikle doğum gününüz kutlu olsun. Burada mesele homofobiklik ya da eşcinsel hakları değil. Arkadaş haksız olduğu bir konuya cevap vermek için “Irkçılık, Ayrımcılık senin için bu kadar basit mi?” diyerek konuyu başka bir bağlama çekmeye çalıştı. Kendisi de biliyor ki o mesajlara ilk cevap yazan bendim. Her zaman, şahit olduğum her ırkçı, cinsiyetçi ya da homofobik olaya gerek burada, gerek başka platformlarda gerekse gerçek hayatta olsun müdahale edip haklının tarafında durdum, yanlış yapanı uyardım. Ama hiçbir zaman da olay bittikten sonra yoldan geçen birini durdurup, “az önce birisi ırkçı/cinsiyetçi /homofobik bir şey yaptı sen neden buna müdahale etmedin ulan?!” demedim ya açıp da Cem Yılmaz’a “Böyle bir olay var hani nerede tepkin,sahte sanatçı!” diye de yazmadım. Burada asıl mesele de bu: birilerini seninle aynı tepkiyi göstermeye zorlamak.

İnsanlar artık bir fikirleri olmasa da ya da popüler olandan farklı bir görüşleri olsa da işlerini kaybetmemek, linç edilmemek için kendi fikirleri yerine kendilerinden beklenen tepkiyi göstermek zorunda kalıyorlar. Kendi fikrini belirtme cüreti gösterenler alçakça linçleniyor, firmalar tehdit ile elemanlarını işten çıkarmaya zorlanıyor.

İnsanların zarar görmeden düşüncelerini belirtme hakklarını ellerinden alma ve üstlerinde böyle bir baskı kurma hakkını nereden geliyor ve bu nerede son bulacak? Çünkü iş insanların hayatlarını zehir etmeye, onları aç bırakıp toplumdan dışlayarak orada bir yerde ölmelerini istemeye, buna sebep olmaya kadar gitti. İşin özü şu: kimseyi sizinle aynı fikirlere sahip olmadığı için suçlayamaz, sizinle aynı şeye tepki göstermedi diye yargılayamazsınız. İnsanların başka fikirleri de olabilir, hatta bunlar ırkçı ya da homofobik fikirler de olabilir. O zaman da onları uyarır, onun yaptıklarına karşı siz ve sizin gibi düşünen diğer insanlarla bit olup mücadele edersiniz. Ama gidip de alakasız birilerinin yakasına yapışıp “bu adam böyle sen nasıl buna tepki göstermezsin!” yada “Sen nasış benim gibi düşünüp benimle birlikte mücadele etmezsin!” Diyemezsiniz.

7 Beğeni

Sanırım ben olayı yanlış anladım, kusura bakmayın. Başlıktaki konuşmalar o kadar birbirine girdi ki bazen ne olduğunu anlamak çok zor oluyor. Üstüne mesajlar siliniyor iyice çorba oluyor. Bir de diğer başlıkta da bu konuyla alakalı bir tartışma olunca hatlar hepten karıştı.

Bu yazdığınızdan yola çıkarak yanlış anlamıştım. Biraz da agresif bir tonla yazdığınız için sizin de homofobik söylemlerde bulunduğunuzu düşündüm.

Ben de yazdığımda bunları anlatmaya çalışmıştım ama yanlış kişiye anlatmaya çalışmışım… Tekrar kusura bakmayın.

Olay bu başlıkta sık sık paylaşılan karikatüre döndü resmen.

6 Beğeni

Hiç önemli değil.
Maalesef bu fanatizmin sonu bu söyleme kadar gelebiliyor bazen.

2 Beğeni

Biraz uzun olacak, yazacaklarımın bir kısmını gerçek dünyada forumdan tanıdığım ve çok sevdiğim arkadaşlara da anlatmıştım. Ama uzun yazıyı okumak istemeyenler için özetini geçeyim; “Dünya değişiyor, insanlar değişiyor, öncelikler değişiyor, her şey değişiyor…” bu değişime ayak uyduramayan her şey yok oluyor. Olayın özü bu.

Ben Rıhtım’ı @mit’in facebook paylaşımlarından tanırım yine @mit’in facebookta eski forum ile yaşanan sıkıntıyı paylaşması ile Rıhtımın yazılımsal süreçlerine dahil oldum. Bu süreçte, eski forumun düzeltilmesi, rıhtımın sunucu maliyetlerinin azaltılması, modern bir portala dönüşmesi için gereken teknolojilerin entegrasyonu, yeni forumun alt yapısının kurulması, trivia ve şuan üzerinde çalıştığımız bir çok şeyin teknik olarak içerisindeyim. Bunu hava atmak için söylemiyorum, bu yazdıklarım içerikler, kullanıcı sayısındaki büyüklükler değişse de mesleki hayatımın bir özeti. Devlet bünyesinde görev aldığım dönemde dahil “sosyal teknolojiler” üzerine çalıştım. Değişime ayak uyduramazsanız, kitleyi yakalayamazsanız hayatta kalma şansınız yok. Bunu defalarca gördüm ve yaşadım.

Forumun kalitesinde bir düşüş olduğunu düşünenlere saygım sonsuz fakat anlamadıklarını düşündüğüm bir nokta var. Ekseriyetle hepsi “sadece kaliteli olarak düşündükleri konular” olsun istiyorlar. Rıhtım bünyesinde yaptıklarımız aslında topluluk yönetiminden ibaret. Topluluk değişiyor. Ve yeni gelen nesil maalesef eskilerin beğendiği şeyleri beğenmiyor, ilgi duymuyor. Ortamın havası bu yüzden değişiyor, kimi için iyi kimi için kötü bunu anlamamız gerekiyor.

Topluluk dediğiniz şey içerisindeki kitle kadar vardır. İçerik üreten kitle ne üretiyorsa forumlar, bloglar, sayfalar o üretime doğru kayıyor. Beğenmediğiniz içeriklerin çok sık önünüze düşmesinden şikayet ediyorsanız, beğendiğiniz türde içerik üretilmediğinin farkına varılması gerekiyor. Derinlemesine bilim kurgu mu istiyorsunuz, öyle ise o konuda yazın, üretin, paylaşın. Ama gece gündüz çalışan @darlyopus ve @magicalbronze’a niye içerikler kaliteden düşüyor diye şikayet etmeyin. İnanın bu “kalite düşüyor” dediğiniz Rıhtım dünyasını üç beş kişi ayakta tutmaya çalışıyor.

Sözün özü, kimse kimseye “şu konuda niye yazıyorsun” demiyor. Forum’un, Rıhtımın kuralları çerçevesi belli. Kapsamı geçmişe göre genişledi olay sadece bu. Eski türde içerik üretenler de azalınca sonuç bu başlığın ortaya çıkması oluyor.

Kimseye eleştirmeyin demiyorum, fakat “üretmeden” eleştiriyorsanız ve bu eleştirileriniz “içeriklerin değişimine dair ise” maalesef sadece eleştirmiş oluyorsunuz. Çünkü benim takip etmeye başladığım günden beri Kayıp Rıhtım kullanıcıların şekillendirdiği bir ortam.

18 Beğeni

En son sanırım 1 hafta kadar önce bir gönderi paylaşmıştım bu başlık altında. Görüyorum ki, konu yine dallanıp budaklanıp bambaşka rotalara evrilmiş. Arkadaşlar, aranızda hala başlığın anlatmak istediği şey forumun son senelerde değişmesi falan yazan kişiler var. Tabiki her şeyi konuşabilmeliyiz ama bu biraz fazla kaçmıyor mu artık?

Seviyeyi kim belirler? Ben,sen,o? Hangimizde böyle bir otorite var mesela? Ya da burada çok sevilen ve uzun zamandır aktif olarak siteyi takip eden/ayrılan insanlar bir fikir izah ettikleri zaman sözleri anayasa gibi mi değerlendirilmelidir? 1 ay önce katılan yeni bir kullanıcı daha bilgili veya daha tevazulu davranıyor olamaz mı?

Kayıp Rıhtım’ı özellikle uzun süredir takip eden kişiler, bu platformun topluluk-bazlı bir oluşum olduğunu görürler. Forum kısmında kullanıcılar istedikleri konularda, istedikleri içerikleri üretme hakkına sahipler. Bu nedenle, en azından 2 - 3 senelik bir üyeliğiniz bulunmakta ve siz bir konuya bile yorum yapmamışsanız, sadece eğlence başlıkları açan insanları kınamaya hakkınız olduğunu düşünmüyorum. Herkes üye olduktan sonra ‘tez’ yazmalıdır, burayı en ileriye taşımalıdır demiyorum. Fakat katılımda bulunmuyorsanız en azından oluşturulan gönderilere saygılı olun lütfen.

Her zaman savunduğum bir görüş vardır. Koskoca evren, gezegenler, ekolojik ve dünyevi durum ve olgular sürekli bir değişim içerisindeyken, bizim bir nokta kadar yer kapladığımız bu devasa alandaki yaptığımız her şey değişime uğramaya mahkumdur. 2009 yılında takip ettiğiniz bir sitenin 2020 yılında devamlı aynı kullanıcılar ve aynı site kuralları yürürlüğünde takip etmesini beklemeyin lütfen, bu hiç realistik olmaz çünkü.

10 Beğeni

“Dünya değişiyor bunu suda hissediyorum, toprakta hissediyorum. Kokusunu alıyorum. Eskilerden pek bir şey kalmadı, zira hatırlayanlardan yaşayan yok artık.”

Ben saatler önce yeniden geldim ancak kitapla alakasız pek az konu gördüm. Ama genel itibariyle her yerde, her forumda eskinin tadı yok. Olamaz da zaten. 2009 (veyahut ona yakın yıllardaki) tadı şimdi alamazsınız. :blush:

6 Beğeni

Yav atma işte. Bu ok zehirli yaa.

6 Beğeni

:scream: :shushing_face:

3 Beğeni

8 Beğeni

5 Beğeni

forum meydanına çıkarıp linç edebiliyoz mu :innocent:

2 Beğeni

Deniz seviyesinin altına inmesin yeter bana :sunglasses:

5 Beğeni

2010’dan yani çocukluk ergenlik yıllarımdan bu yana forumlardayım, daha veteran üyelerin güncel halini beğendiği forum duymadım görmedim bilmiyorum. Çok klasiktir bu yani, hiç şaşmaz. O sebeple buraya da şaşırmadım. Nostaljik duygular bence sebebi, aynı kalmıyor sonuç olarak hiçbir şey.

5 Beğeni