Fotoğraf Atölyesi

Köye gittim.

13 Beğeni

Bu ağacın önünden her geçtiğimde Gondor’un Ak Ağacı aklıma gelir. Ama sanki başka bir ağaca benziyor bu. Bilemedim.

11 Beğeni

16 Beğeni





8 Beğeni





5 Beğeni

Seinfeld:






air conditioner “Commando 8 12.000 BTU” atlanmamıştır.

7 Beğeni



5 Beğeni





8 Beğeni



9 Beğeni

Sapanca

4 Beğeni

Ormanya Tabiat Parkı’nın içinde fotoğraf sergisi vardı ve hoşuma gidenleri çekmiştim buraya da atmak istedim.

Dördüncü fotoğrafı görür görmez aklıma Dino Buzzati’nin Tatar Çölü kitabı geldi. Çölde tasvir edilen kayalıkları gördüm sanki, ayrıca eserin kapağıyla da uyumlu gibi nedense. :slight_smile:





12 Beğeni

4 Beğeni

Cam Teras/Altınoluk

7 Beğeni

2 Beğeni










13 Beğeni

Fotoğraflar için teşekkürler Howl. Sayende yurdumuzun yeşil parklarında soluklandım, güvercinlerine simit attım, şehirleri bir bıçak gibi ikiye bölen nehirlerinde gondolla gezindim (bir kere suya düştüm ama hemen çıkardılar). Rumeli çikolotası yedim. Rengarenk ahşap evlerin yanından geçerken Osmanlı esintilerine kapılarak üşüdüm, iki gün hasta yattım. Hasret giderdim.

2 Beğeni

Fotoğraflar Diyarbakır-Eskişehir-Ankara’dan. Trenle Ankara yolculuğu yaparken Kuru Otlar Üstüne filmine kapak olabilecek fotoğrafımı NBC’na yolladım. Biz burada yeni br film çekelim kapağı boşver dedi. Ankara’da çok bir şey çekemedim. Önceki gün Rumeli çikolatasında yediğim hurmalar dişimi tırmaladı. Kızılay’dan Kuğulu parka kadar dişçi dişçi gezdim. Senin randevun acıyla dişini değil acıyı çekeceksin dediler. O yüzden Ankara’da sace Aşti otogar ve kuğulu(güvercinli foto) park fotoları var.

Kuğulu parkta oturmuş ağlarken göletin etrafında yaşlı bir teyze ve torunu olduğundan şüphelendiğim ufak bir kız çocuğu dolanıyordu. Torun olmanın sorumluluğuna dayanamayan küçük kız birden ayakkıbısını çıkarıp gölete kaptırdı. Yaşlı teyze de göletin etrafı tahta çitlerle çevrili olduğu için uzanamadı. Etrafa bakındım kimse oralı da olmuyordu. Bir Diyarbakırlı olarak bu işe el atmam lazım dedim. Çitleri geçip kuğulara kendimi gaklatmadan ufak ayakkabıya uzanıp aldım. Ankara’da göletlerin içine girmiş çok kişi var mıdır merak ediyorum hâlâ.

En son girdiğim dişçiye de kırgınımlığımı buradan iletmek istiyorum. Çekemeyiz dediğinde bari uyuşturun bir şey yapın dedim. Sanki morfinmanım gibi baktı yüzüme. Neyse velhasıl kelam uzun lafın kısası seyahate çıkmadan önce dişçinizden vize almayı unutmayın.

4 Beğeni

“Diyarbakır yerel malzemesi gri ve beyaz taşlardır. Grinin mistik bu şehrinde iyi ve kötünün savaşı sonsuza dek taşlaşmış, heykelleşmiştir adeta bu taş yapılarda.”

Önceki gün inanmamıştım ama Diyarbakır’da çektiğin fotoğraflar sayesinde bu betimlemenin isabetli olduğunu gördüm. Yardımsever olmanın yanı sıra iyi bir nişancısın. Üstelik diş ağrılarına katlanış biçiminden stoik biri olduğun da anlaşılıyor. Tevekkülden vaz geçme. Çektiğin acıların her biri sana ileride mutluluk olarak geri dönecek. Bir gün bakacaksın ki kalbin nasır tutmuş, derin kalınlaşmış. İşte o gün yaradana yakınlaşmış olacaksın.

2 Beğeni










Al sana biraz daha Diyarbakır o zaman.

Diyarbakır Dağkapı’da Marcus Aurelius’u anlama ve yaşatma dergahı kurucam da yerel dergahların şerrinden çekiniyorum xd

Her yol yaradana çıkıyorsa kaybolmaktan niye korkayım diye yollara atmışız zaten kendimizi. Yolu sevgiden geçenlere merhaba.

4 Beğeni

Kendime Düşünceler’i okuduktan sonra insanlara karşı daha hoşgörülü davranmaya başladın. Eksiklerini görmeye devam ettin ama bunları yüzlerine vurmadın. Acılara daha dayanıklı birine dönüştün, çilekeşliğini her fırsatta gözümüze sokmadın. Hayatın pek de ciddiye alınacak bir şey olmadığını, kozmik ölçekte bir toz parçasından farksız olduğunu kavradın.

Kalbin zaten temizdi ama şimdi pırıl pırıl oldu. Teşekkürler Marcus, bir insanın ruhuna daha dokundun.

2 Beğeni