Fulcanellı'nin Sırrı

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Fulcanellı’nin Sırrı – Aylık Öykü Seçkisi

image

Kapı çaldığında kahvemi yeni koymuştum. Güne başlamakla başlamamak arasında bocaladığım o boşluk anlarından biriydi. Kapıyı açtım, kimse yoktu. Sadece ayakucumda, üzerinde ismim yazılı kalın bir zarf duruyordu. Gönderen: Joseph Campbell Alıcı: Prof. Dr. Nuri Ziya Hemen zarfı dikkatle yırtıp içini karıştırdım. Sararmış bir not kâğıdı karşıladı beni. “Fulcanelli’nin sırrını taşıyor. Ne yapman gerektiğini biliyorsun. Sadece… (DEVAMI…)

1 Beğeni

Güzel konu. Kafa karıştırıcı olması ayrıca güzel. Anlaşılması zor hikayeleri severim. Anlamasan bile ‘bırak öyle kalsın’ dersin ya…O bile güzeldir hani. Birincil ağızdan hikaye yazmak çok risklidir. Bunun altından kalkabilmişsiniz. Sıkılmadan bir oturuşta okudum. Kaleminize sağlık.

2 Beğeni

Teşekkür ederim Adaş :slight_smile: İlk defa birinci tekil şahıs gözünden hikaye tasarladım. Bu yorum moral verdi. Çok zorlayıcı bir stil bu, sürekli tanrı gözü ile yazmak büyük bir konfor alanıymış, dışına çıkıp altından kalkabildiğimi duymak gerçekten harika. Teşekkür ederim