En favori animelerimden, çizgiler de ağlatır dedirten, her iki serisi de yürek dağlayan, ama Brotherhood serisi ayrı bir güzel olan animedir efenim.
Müzikleriyle, çizimleriyle, konusuyla, yaşattıklarıyla seveceğiniz ve göz yaşlarınıza hakim olamayacağınız, bol bol güleceğiniz ve anlatmak istediği şeyle birlikte derin düşüncelere gark olacağınız bu yapımı izleyiniz, izletiniz.
Sonra da geliniz burada konuşalım, tartışalım!
FMA, özellikle Brotherhood gerçekten de harikaydı. Normalde animelerin anlatım tarzı bana çok yavaş geldiği için pek tercih etmiyorum, ama FMA serilerinde bu hissi yaşamadım. Bir de bu seriyi seyrettikten sonra seyretmeye çalıştığım hiçbir seriden tat alamaz oldum. Benim için anime seyretmiyor olma sebebi FMA seyretmiş olmamdır diyebilirim 
Netflix’te ilk sezonu gördüm. İkinci sezon var mı bakmadım ama. İzlemek isteyenler için müthiş bir fırsat Netflix-sama 
Geçtiğimiz sene hayatında hiç anime izlememiş biri olarak bana ilk önerilen animedir. Ben ilk olarak Fullmetal Alchemist serisini izledim. İlk bölümlerde ‘‘Bu nedir ya çok sıkıcı’’ diyerek, sanırım animeler bana göre değil sonucuna vardım. Ardından metroda giderken, yürürken sürekli aklıma sahneler düşmeye başladı. İstem dışı bilinçaltım beğenmişti sanırım. Derken, bıraktığım yerden devam ettim animeye.
Fullmetal alchemist serisi bitince vakit kaybetmeden Brotherhood serisine başladım. Bazı sahneler öyle ağırdı ki durdurup su içmeye gittiğimi hatırlıyorum. Ağırdan kastım sular seller gibi ağlatan dram sahneler değil, insanı derin düşüncelere daldıran, kalbine dokunan sahneler.
Animelerin en güzel yanlarından biri çizimlerde saklı detaylar bence. O detayları izlerken veya sonradan farkettiğinizde seriye olan saygınız artıyor. 22 senelik hayatımda izlediğim en güzel şeylerden biriydi Fullmetal Alchemist Brotherhood. Sonrasında bir çok anime takip etti bunu. Bu seriden aldığım tadı başka hiçbir seriden alamadım fakat HxH serisi gerçekten yarışır sanırım.
HunterxHunter, Fullmetal’ı döver bir kere 
Yeeani. Bilemedim şimdi 
Brotherhood shounen türünün başyapıtı diyebileceğim bir seridir. Bunun en önemli sebeplerinden biri klişeleşmiş belli formüller üzerinden gitmek yerine acımasızlığından veya tutarlılığından ödün vermemiştir. Her karakteri ince eleyip sık dokuduğunu ve bunu çok iyi hissettirdiğini düşünüyorum.
@Loglady Yüreğiniz izlemeye yeterse “One Piece” öneririm. Benim de bilinçli olarak, anime olduğunu bilerek izlediğim ilk seri FMA’dır ama OP’nin üzerine seri tanımam. Ki çok fazla anime izliyorum.
Gözümü korkutan bir maraton ama bir gün mutlaka! 
Serideki favori karakterlerim Mustang ve Scar’dır.
Beni en etkileyen sahneleri; küçük kız çocuğunun başına gelenler, kardeşlerin anne hasretinden kalkıştıkları yasak olay ve metal simyacının, sevgilisinin hasretine dayanamayıp derbeder olan kıza ettiği iki kelamdır.
Maes Hughes için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. 
Hazır Netflix’e gelmişken ben de başlamayı düşünüyorum ama önce Fullmetal Alchemist’i izleyip Brotherhood’a mı geçsem yoksa direkt Brotherhood’a mı başlasam? Bu ikisi farklı hikaye mi anlatıyor yoksa Brotherhood ilkinin geliştirilmiş ve daha uzatılmış hali mi?
Bana da bu konuda herkes farklı bir şey söylemişti. En güzeli kendim keşfedeyim diyerek Fullmetal Alchemist’i izledim şimdi sıra Brotherhood’da
Olay şöyle gerçekleşiyor. Anime manga devam ederken başlıyor ve bir süre sonra mangayı yakalıyor. Kanalın da gelen reytingler dolayısıyla ara verme gibi bir isteği yok, haliyle ilk anime serisi kendi senaristlerinin yazdığı şekilde devam ediyor.
Sonra manga bitiyor, bakıyorlar çok daha iyi bir son. Çok daha iyi bir senaryo. Diyorlar ki biz bunun daha iyisini yaparız. Ve hop, gerçekten de yapıyorlar. Zaten ilk ve ikinci seriyi izlerseniz ilk baştaki bölümlerin çokça birbirine benzediğini, hatta yeni serinin ilk bölümlerinin hızlandırılmış bir ilk seri olduğunu da fark edeceksinizdir.
Tavsiyem her iki seriyi de izlemeniz. Her ikisinin de yeri ayrı 
İnternette gördüğüm genel bir kabul var. “İlk fma serisini atlayın brotherhood izleyin”. Bu öneri o kadar yanlış ki…
İlk fma serisi açıkçası izlediğim anime serileri içinde ilk 10’a rahatlıkla girebilecek kalitede bir yapım. Dramı ustalıkla işliyor, kardeşlerin hikayesini ikinciye göre daha iyi anlatıyor. Bu onlara karşı daha iyi empati yapmamızı sağlıyor. Spesifik bir örnek verirsem kardeşlerin geçmişi brotherhood’da olduğu gibi tek bölümde alelacele anlatılmıyor. Daha geniş bir zaman içinde parça parça öğreniyoruz olayları. Buna binaen karakter gelişimleri sıradan ve yüzeysel değil, serinin sonunda karakterlerin yaptıkları ve geldikleri yer izleyiciyi aptal yerine koymuyor. Villainlar saf kötü değil. Hırslari, emelleri, kinleri, duyguları olan insani karakterler(teknik olarak insan olmasalar bile). Sırf canları istediği için kötülük yapan içi bomboş kötülerden değil, seyircinin hareketlerini idrak edebilecek kişiliklere sahipler. Yani trajik villain diyebileceğimiz kategoriye giriyorlar.
Çizimler ve arka plan gri, mat renklerden meydana geliyor. Bu yüzden de seriyi izlerken sevgi pıtırcığı, optimist modunda izlemiyorsunuz. Tabii bu sadece görselle alakalı değil bölümler ilerledikçe seri karanlıklaşıyor, karakterler karamsar bir ruh hali içinde oluyor. Finali de birçok shounenden çok daha cesur, farklı bir şekilde yapılıyor. Ayrıca aldous huxley’in ünlü bir sözüyle de bağlantılı olması takdire şayan. Unutmadan da şunu söyleyeyim bratja adındaki muhteşem bir şarkıya da sahiptir. Her duyduğumda hüzünlenirim.
Sonuç olarak ilk fma serisi ondan sonra izlediğim onca anime olmasına rağmen hala favorilerim arasındadır. Elbette eksikleri var ama bu onun kaliteli, olgun ve yetişkinlere yönelik bir anime olduğu gerçeğini değiştirmiyor. . Önce 2003 animesi izlenip sonra brotherhood izlenmeli, ikisi de gayet kaliteli ve unutulmaz serilerdir.
Hayatımın animesinin konusu varmış, yuva yapmışlar bana resmen. Felsefi, insanı düşünmeye ve sorgulamaya sevk eden, yer yer mizah dolu, karakterleri sevilesi, bücür Edward Elric’inin yanaklarından bir makas alınası muhteşem bir anime.
Brotherhood mu yoksa 2003 versiyonu mu diyenler için söylüyorum, ikisi de. Benim gönlümün efendisi Brotherhood ancak 2003 versiyonu da onun hemen ardından gelir.
Roy, getir annem demokrasiyi!
İlk seriyi atlayıp direky brotherhood izledim. ilk sezonu önerir misiniz?
Şöyle bir şey yazmıştım, aslında sorunuzun cevabı da içinde:
2003 yapımı animesini bitirdikten sonra mangasını okumaya başladım ve henüz bitirdim mangasını da. Animeyi mangadan daha iyi bulsam da genel olarak animenin de manganın da benim için hayal kırıklığı ile sonuçlandığını söylemem gerek. Özellikle beklemediğim bir biçimde özel bir şeyler bulamadım genel olarak seride. Animede yine çeşitli sekanslar bu konuda istisnalar ortaya koyup benim için 8’lik bir seviyeye çıkarsa da animeyi final diyaloğunu oldukça kötü bulma sonucu bendeki değeri 7’e düştü. Mangada bunun üstüne yer yer tutarsızlıklar ve bu basit ana fikirlerin yer yer kötü işlendiğini görünce bendeki puanı 6’ya düştü. Büyük beklentilerim vardı bu seriden. Bende bu şekilde yer etmesini istemezdim bu serinin ama maalesef ki durum bu. Ha yine de bitirdiğim ilk Battle Shounen olduğu için bende her şeye rağmen önemli bir yeri olacak.
Ayrıca belirtmeliyim ki zırh kardeşlere animede yapılan final bu serideki en beğendiğim sahne oldu. Çok iyi düşünmüş anime yazarları mangadaki gibi yapmak yerine o sahneyi.
